Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ Tereke Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tesbiti - Resmi Defter Tutulması-Korunması - Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemelerden verilen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir.(HUMK.md 427/1) Ara kararları, nihai kararlardan bağımsız olarak yalnız başına temyiz edilemez. Temyiz edilen karar 17.06.2008 tarihli oturumda alınan “ tereke malları arasındaki taşınmazın, oturması için mirasbırakanın sağ eşine kiraya verilmesi için tereke yöneticisine yetki ve izin verilmesine” ilişkin olup, terekenin korunması kapsamında alınmış ara kararı niteliğindedir. Bu bakımdan yalnız başına temyizi kabil değildir. Açıklanan sebeple temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

    -KARAR- Temyiz incelemesine esas olmak üzere; Önceki geri çevirme kararıyla, ...’ın tereke temsilcisi sıfatıyla Avukat ...’ya verdiği vekaletnamenin temin edilmesi istenilmiş ise de eksikliğin giderilmediği anlaşılmış olup, Avukat ...’nın, ... tarafından tereke temsilcisi sıfatıyla vekil tayin edildiğine ilişkin vekaletname var ise temin edilmesi, yok ise hükmün tereke temsilcisi ...’a usulüne uygun olarak tebliği ve yasal temyiz süresinin beklenilmesi, tebligat evrakının dosyasına eklenmesi, geri çevirmeye konu hususun yerine getirilip getirilmediği mahkeme hakimince bizzat denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Oysa, tereke temsilcisi 21/10/2020 tarihli oturuma iştirak etmiş, sonraki tarihli oturumlara iştirak etmemiş, yargılama tereke temsilcisinin yokluğunda yürütülmüş ve karar verilmiştir. tereke temsilcisi atandığına göre davacıların davadaki sıfatı biteceğinden davayı temsilci takip eder. Davayı takip yetkisi tereke temsilcisine ait olsa da ve tereke temsilcisi duruşmaları takip etmese de davalı vekili tereke temsilcisinin gelmediği celselere gelmiş, davayı takip etmeyeceğini bildirmemiş, davayı takip ettiği yönündeki iradesini ortaya koymuş olması gözönüne alındığında HMK'nın 150. maddesinde düzenlenen açılmamış sayılma koşullarının oluşmadığı ve ilk derece mahkemesince yargılamaya devamla karar verilmiş olması da yerindedir. (Aynı yönde Yargıtay 1....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: İlk derece mahkemesince verilen nihai karara karşı davacı/tereke temsilcisi vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2022 NUMARASI : 2020/38 TEREKE ESAS- 2022/18 KARAR DAVA KONUSU : Tereke Tespiti KARAR : Yerel mahkemece verilen 25/10/2022 tarihli karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, muris T4'in müvekkilinin annesinin babası olup 08/02/1969 tarihinde vefat ettiğini, mirasçı olarak T3, Serpil Tanker, Ünal ve Nursen Tanker'in kaldığını, müvekkilinin annesi Nursen Tanker'in Kadıköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1962/385 E. numaralı soy bağının düzeltme dava dosyası ile muris T4 tarafından tanındığını, müteveffanın mirasının ne kadar olduğunun taraflarınca bilinmediğini açıklayarak, müteveffanın öncelikle aktif ve pasif tapu kayıtlarının celbi ile terekesinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

      Murisin ölümü ile tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer. Murisin vergi, prim vb. borçları da terekenin pasifi içerisinde olup terekeye dahildir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 md). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez....

      Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez. Mirasçının murisin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini verip vermediğinin, tereke işlemlerine karışıp karışmadığının, tereke mallarını gizleyip gizlemediğinin veya tereke mallarını kendine maledip etmediğinin araştırılması gerekir....

      Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi için, kazandırma konusu tereke ile kazandırma dışı terekenin tümü ile bilinmesi gerekir. Bunun için tereke ile ilgili bütün kayıt ve belgeler dosyaya getirtilmelidir. Murisin temlik dışı taşınmazların tapu kayıtları ve diğer belgeleri mahkemece re'sen tespit edilir (Yargıtay 2.HD.23.06.2005, 8487-9834) Mirasbırakanın saklı payı zedeleyip zedelemediği "net tereke" üzerinden hesaplanır. Net tereke ise, terekenin aktifinden terekenin pasifin indirilmesi ile bulunur. Terekenin aktifi; mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı ile denkleştirmeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Terekenin aktifini, temlik edilenler ile temlik dışı bırakılan mal varlığı değerleri oluşturmaktadır. Temlik edilen ve temlik dışı olan taşınmazların değeri mirasbırakanın ölüm tarihindeki bedelleri esas alınarak hesaplanır....

        CEVAP:Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların kötü niyetli olduğunu, davayı kabul etmediklerini, red süresi bitmeden, mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçının mirası reddedemeyeceğini, terekenin aktifinin belirlenmesi ve borç miktarına göre ölüm tarihi itibariyle borçlarını karşılamaya yeter olup olmadığının objektif olarak tespit edilerek değerlendirilmesini talep ettiklerini, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. İSTİNAFA KONU KARAR:Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile; miras bırakan Süleyman ve Saliha oğlu, 01/07/1926 doğumlu, T.C Kimlik Numaralı T1'ün terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmiştir....

        Mahkemece 14/02/2020 tarihli oturum ara kararıyla İstanbul Anadolu 2.Sulh Hukuk Mahkemesi 2017/22 'de görülen tereke tespit davasının sonucunun beklenmesine, karar verilmiştir. Tüm bunlara göre yapılan değerlendirmede; Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tespit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tespiti gerekir. (TMK m.565) Davacı tarafça terekenin tespiti istenilmiş, mahkemece de bu dosya sonucunun beklenilmesine karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu