Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Terekeye ait borç ödendikten sonra kalan miktar, mirasçılar arasında miras payları oranında paylaşılır. Tereke borçlarından bu sıfatını kaybetmemiş tüm mirasçılar, kişisel olarak (4721 s.lı TMK 599/2 m) ve müteselsilen (TMK 641 m) sorumludurlar. Her ne kadar, davacı temyize konu davayı terekenin alacaklısı sıfatıyla açmış ise de; davacı da dahil davanın tarafları, ortak mirasbırakan ...'ın mirasçısıdırlar ve tereke borçlarından yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler çerçevesinde hepsi de sorumludurlar. Başka bir anlatımla, mirasçılık sıfatına sahip olduğundan (TMK'nun 499), alacaklı ve borçlu sıfatı davacı sağ eşte birleşmiştir. Taraflarca, mirasçılardan her hangi birinin mirasçılık sıfatını yitirdiği (4721 s.lı TMK 511 vd, 578 vd, 605 vd maddeleri) iddia edilip kanıtlanmamıştır....

    in kızkardeşi alt soyu bulunmayan Eşe ve onun eşi ... tarafından 29.04.1975 tarihinde evlat edinildiği,çekişme konusu 112 ada 90 parsel sayılı taşınmazın 22.09.1994 tarihli kadastro sırasında senetsizden mirasbırakan ...'in eşi olan diğer mirasbırakan Eşe adına tespit edildiği,davacı tarafından muris Eşe aleyhine ... Kadastro Mahkemesinde açılan kadastro sırasında ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tespite itiraz davasının 16.01.1997 tarih ve 1995/47 E., 1997/2 K. sayılı kararla keşif giderlerinin yatırılması için davacıya verilen kesin süreye uyulmaması nedeniyle davanın reddi ile tespit gibi tescille sonuçlandığı ve temyiz edilmeksizin 19.02.1997 tarihinde kesinleştiği, buna göre de sicil kaydının oluşturulduğu,muris Eşe'nin anılan taşınmazı eşi ...'in kardeşi ...'in damadı olan davalı ...'a 10.12.1998 tarihli satış aktiyle temlik ettiği, ...'...

      sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya %12,5’er pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekeceği, Dairemizin yerleşik uygulaması gereğidir....

        destekten çıkacaksa, kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekeceği, Yargıtay 17....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; müteveffa T10'dan kalan mal varlığının yönetiminden ve paylaşılamamasından dolayı bir kısım mirasçıların mağdur olmasının önlenmesi için müteveffa T10 terekesi ile ilgili açılacak olan ve devam eden davalara ilişkin müteveffa T10 terekesini temsil etmek üzere tereke temsilcisi atanması gerektiğini, tereke temsilcisi Av. Hacer Bolat'ın tereke temsilcisi olmayı kabul ettiğini gerekçe olarak belirtip davanın kabulüne, Av. Hacer Bolat'ın tereke temsilcisi olarak atanmasına yönelik karar verilmiştir....

        Sayılı dosyası ile tereke tespit dosyası açtığını, tereke dosyasında davalı mirasçısı olduğunu, muris Sezai Çaydam'ın ikinci el oto alım satımından doğan alacakları dolayısıyla aldığı bonoların olduğunu, bu bonoların bir kısmının takibini muris sağ iken çeşitli vekiller aracılığıyla icra takipleriyle tahsil ettiğini, muris öldüğünde evinde bulunan ve takibe konulacak bonoların ise teslimini 2012 Aralık ayı, 2013 Mart ayı, 2017 Mayıs ve Temmuz aylarında davacının vekili Av....

        Şerhin konulabilmesi için taşınmazın aile konutu olarak özgülenmiş olması ve diğer eşe ait olması yeterlidir. Aile konutu şerhi konulması taşınmaza tam bir koruma sağlamaz. Örneğin şerh konulan taşınmaz kayıt maliki eşin borçları sebebiyle cebri icra ile satılabilir. Bu sebeple taşınmazın aile konutu olarak özgülenmesi için diğer ortakların oybirliği gerekmez. Diğer eşin taşınmazdaki hissesine aile konutu şerhi konulması da diğer ortakların taşınmazla ilgili bu ortaklıktan kaynaklanan haklarını kullanmasına engel olmaz. Aile konutu şerhi konulmasındaki amaç, taşınmaz adına kayıtlı eşin aile konutuyla ilgili tasarruf hakkını sınırlandırmaktır. Somut olayda davalı eşin hissesi üzerindeki tasarruf hakkının sınırlandırılmasında davacı eşin hukuki yararı vardır ve bu hisse üzerine aile konutu şerhi konulmasına kanunen bir engel yoktur. Bu sebeple davalı eşin hissesi üzerine “aile konutu şerhi konulması” gerekirken hatalı değenlendirme sonucunda talebin tümünün reddi doğru olmamıştır....

          Mahkemece, paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 652. maddesinde; “Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına karar verilir....

          TÜRK MİLLETİ ADINA A) Sanığın mağdur-müdahili, sağ meme altında 2 adet, sağ meme lateralinde 1 adet kurşun giriş deliği, sağ meme ucu 4 cm. altında sıyrık, sağ inguinal bölgede 2 adet, sağ iliak kanat üzerinde 1 adet, sağ uyluk orta lateralde 1 adet, sol femur distal orta bileşke anteriorda 6 adet, posteriorda 7 adet ateşli silah giriş ve çıkış delikleri olacak şekilde tabanca ile yaraladığı, sağda hemopnömotoraks, kolon perforasyonu, karaciğer ve diyafram yaralanması ile sol femurda açık parçalı kırığa neden olan yaralanması nedeniyle mağdurun hayati tehlike geçirdiği, yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarını ağır (5) derecede etkileyecek nitelikte olduğu anlaşılmakla, kasten eşini öldürmeye teşebbüs suçunda teşebbüs nedeniyle 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK.nun 35 maddesi uyarınca yapılan uygulama sırasında, zarar ve tehlikenin ağırlığı nazara alınarak üst sınırdan ceza verilmesi yerine 15...

            Terekesi adına tereke temsilcisi ... dahili davalı .... aralarındaki dava hakkında, .... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27/02/2014 gün ve 2013/241 - 2014/152 sayılı hükmün Dairenin 23/09/2019 gün ve 2018/2652 - 2019/8330 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davalı ....Terekesi adına tereke temsilcisi .... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dosya içeriğine, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre 6100 Sayılı HMK.'nın geçici 3. maddesinin 2. fıkrası delaletiyle 1086 Sayılı HUMK.'nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Yasanın 442. maddesi uyarınca 520,95 TL para cezasının davalılar ... Terekesi adına tereke temsilcisi ....'dan alınarak Hazineye gelir kaydettirilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 123,60 TL kalan red harcının karar düzeltme isteyen davalılar ... Terekesi adına tereke temsilcisi ...'...

              UYAP Entegrasyonu