Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

açılacak bir dava ile ilgili gayrimenkulün aile konutu olduğunun tespit edilmesinin akabinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılacak bir diğer dava ile aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi mümkün olduğunu, fakat davalılar tarafından bu yasal işlemlerin hiçbiri gerçekleştirilmediğini, davalı T5 dava dışı oğlu Murat GÜMÜŞ'ün hisse devri yapmış olması konutun aile konutu statüsü kazanması için gerekli olan yasal şartlarından biri olmadığını, aynı şekilde davalı T5 sosyo-ekonomik durumu ve davaya konu taşınmazda ikamet etmesi de ilgili gayrimenkule hukuken aile konutu statüsü sağlamayacağını, davalı T5 ikamet ettiği davaya konu taşınmazın aile konutu olarak kabul edilmesine hukuken imkan ve ihtimal olmadığını, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur....

Mirasçılara verilen taşınmazların değerleri arasındaki fark para ödenmesi yoluyla giderilerek miras payları arasında denkleştirme sağlanır…"; 650. maddesinde ise; "Mirasçılar, tereke mallarından mirasçı veya ortak kök sayısınca pay oluştururlar. Anlaşma olmazsa, mirasçılardan her biri, payların oluşturulmasını sulh mahkemesinden isteyebilir. Payların oluşturulmasında hakim, yerel adetleri, mirasçıların kişisel durumlarını ve çoğunluğun arzusunu göz önünde bulundurur. Payların özgülenmesi mirasçıların anlaşması uyarınca yapılır. Buna olanak bulunmazsa kur'a çekilir." hükmü yer almaktadır. Bu hükümlerden açıkça anlaşılacağı üzere hakim, miras yoluyla intikal eden terekenin tamamı ve terekedeki malların her birini göz önünde tutarak, olanak varsa taşınmazlardan her birinin tamamını bir mirasçıya vermek suretiyle paylaştırma yapabilir....

    Buna göre, kök muris F… …'nın çocuksuz olarak vefat etmesi nedeniyle, anılan madde uyarınca sağ kalan eşe mirasın dörtte birinin mülkiyeti ile beraber yarısının intifa hakkı verilmiş; kalan mülkiyet ve çıplak paylar, o tarihte sağ olan kardeşleri arasında paylaştırılmıştır. Burada önemle vurgulanması gereken husus; ikinci zümre ile birlikte mirasçı olan sağ eşin mirasçılığı ve miras payı kanundan doğduğu gibi, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 444. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sağ eşin intifa ya da mülkiyete ilişkin bir seçimlik hakkı söz konusu değildir. Bir başka ifadeyle sağ kalan eş, murisin külli halefi olmakla ¼ ¼ oranında tam miras hakkını elde etmekte, ½ oranında ise bir kanuni intifa hakkı sahibi durumuna geçmektedir (Prof. Dr. Necip Kocayusufpaşaoğlu, Miras Hukuku, İstanbul 1978, s: 97). Şu hale göre, murisin sağ kalan eşinin tam mülkiyet ve intifa hakkına ilişkin hak sahipliği ve bunların oranları, sağ kalan eş hayatta bulunduğu sürece ayakta kalacaktır....

      Bilindiği üzere; TMK'nın 611/1 maddesine göre "Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer." aynı Kanun'un 608/son maddesine göre "Ret sonucunda miras daha önce mirasçı olmayanlara geçerse; bunlar için ret süresi, önceki mirasçılar tarafından mirasın reddedildiğini öğrendikleri tarihten işlemeye başlar." TMK'nın 613. Maddesi gereğince, altsoyun tamamının mirası reddetmesi durumunda, bunların payı sağ kalan eşe geçer. Aynı kanunun 612. Maddesi gereğince, "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir." Murisin eşi ve çocuklarının sağ olması durumunda mirası üstsoyuna geçmez. Öyle ise, miras bırakan Hikmet Çamlı'nın mirasının en yakın yasal mirasçıları tarafından reddedildiğinden ve terekenin TMK'nın 612. maddesine göre tasfiye edileceği anlaşıldığından ret hakkı davacıya geçmez....

      Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundaki pay oranı hatalıdır.Şöyle ki; Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre, destekten yoksun kalanların destek paylarını belirlerken desteğin gelirinin bir kısmını kendisine bir kısmını da eş, çocukları ile sağ olan ana ve babasına ayıracağı varsayılmalıdır....

        Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda mirasçılar arasında görülen bir dava bulunmakta olup bu davalar tereke temsilcisi ile görülen davalardan olmadığı halde dava tereke temsilcisi ile görülmüş, mahkemece hatalı olarak tereke temsilcisi atanması eldeki davada tereke temsilcisi T15'ın taraf haline getirmeyeceği, bu haliyle tereke temsilcisinin kararı istinaf etme hakkının bulunmadığı anlaşılmakla tereke temsilcisi T15'ın istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı Muris Fikret Elibol'un 1998 yılında evlendiklerini, murisin 10/09/2018 tarihinde vefat ettiğini, muris ile müvekkilinin müşterek çocuklarının bulunmadığını, murisin mirasçıları olarak ise müvekkilinin ve davalar olan murisin ilk evliliğinden olan çocuklarının kaldığını, müvekkili ile murisin evlilik birlikteliği süresince oturmuş oldukları ve halen müvekkilinin ikamet ettiği kullandığı meskenin aile konutu olduğunu, müvekkilin söz konusu konutta muris ile birlikte yaşadığını, evlilik birlikteliğine dair tüm anılarının bu evde bulunduğunu, müvekkili ile murisin oturmuş oldukları Konya İli Çumra İlçesi Bardakçı Mahallesi 2630 YC pafta, 298 ada 13 parsel ve 5 bağımsız bölüm için aile konutunun sağ kalan eş müvekkiline özgülenmesi için aile konutu tespitin yapılması gerektiğini belirterek dava konusu taşınmazın müvekkilinin adına özgülenmesi uğruna söz...

        Madde metninde açıkça gösterildiği üzere birinci fıkradaki basit cinsel saldırı ve ikinci fıkranın ikinci cümlesinde düzenlenen eşe karşı nitelikli cinsel saldırı suçlarının takibi şikayete bağlı tutulmuştur. Aynı maddenin üç ve devamı fıkralarında anılan suçların nitelikli halleri ile ağırlaştırıcı nedenlerine yer verilmiştir. Yargıtay özel dairelerinin ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun istikrar kazanmış uygulamalarına göre cinsel saldırı suçlarının TCK'nun 102/3 fıkrası kapsamında kalan nitelikli hallerinin soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi bulunmamaktadır, buna eşe karşı işlenen nitelikli cinsel saldırı suçu da dahildir. ( CGK'nun 2007/239 ve 2006/203 Karar sayılı kararları bu doğrultudadır) Aynı yasanın 103/3-d bendinde cinsel saldırı suçunun silahla işlenmesi nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. TCK'nun 6/1-f maddesine göre silah deyiminden; 1. Ateşli silahlar, 2....

          "davalı tarafından TMK'nın 652. maddesi gereğince açılan dava konusu taşınmazın miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi davasının sonucunda mülkiyet durumu değişebileceğinden ortaklığın giderilmesi davasının sonucu da etkilenecektir. Bu nedenle, davalı tarafından açılan Balıkesir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2... Sayılı dosyasının HMK'nın 165/1. maddesi gereğince görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası için bekletici sorun yapılması gerekir. Her ne kadar mahkemece, bekletici sorun yapılması istenen bahsi geçen davanın davalı tarafından ortaklığın giderilmesi davasında karar verildikten sonra açıldığı, bekletici sorun yapılamayacağı gerekçesiyle direnme kararı verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar açılmış olan ve eldeki davanın sonucuna etki edecek mahiyetteki davanın HMK'nın 165. maddesi gereğince bekletici sorun yapılması gerektiği kuşkusuzdur."...

          TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların murisi T6 08/05/2019 tarihinde vefat ettiğini, Ankara İli Yenimahalle İlçesi Uğur Mumcu Mahallesi 14890 Ada 5 Parsel 5 No'lu bağımsız bölüm sayılı (Uğur Mumcu Mahallesi 1682 Sokak No:2/5 Yenimahalle/Ankara adresinde bulunan) taşınmazın tam 33 yıldır davacı ve muris tarafından aile konutu olarak kullanıldığını, davacının halen bu aile konutunda oturduğunu, aile konutu olan taşınmazın sağ kalan eşe özgülenmesi için Ankara 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/1113 E sayılı dosyası ile dava açıldığını, taşınmazın aile konutu olduğunun tespitinin gerektiğini beyanla, Ankara ili Yenimahalle ilçesi Uğur Mumcu Mahallesi 14890 Ada 5 Parsel 5 no'lu bağımsız bölümün, davacı ve miras bırakan tarafından aile konutu olarak kullanıldığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu