Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından kusur belirlemesi davacı lehine hükmedilen tazminatlar, nafakalar, velayet ve evin özgülenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının dava dilekçesinde evin özgülenmesine ilişkin bir talebi bulunmamaktadır. Başka bir ifade ile davacının dava dilekçesinde evin özgülenmesi bakımından açılmış bir davası yoktur....

    Davacı Münevver vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; az yukarıda açıklandığı gibi, sağ eşinin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı terekeye ait ödenmesi gereken borçtur. Buna göre; öncelikle terekeye ait bu borcun sağ eşe ödenmesi, daha sonra kalan miktar üzerinden yine sağ eşin TMK'nın 499. maddesine göre oluşan miras payının belirlenerek hem mal rejiminin tasfiyesinden, hem de miras payından kaynaklanan alacak miktarlarının toplamı belirlenerek davacının isteği hakkında bir karar verilmesi gerekirken; davacının miras hakkı gözardı edilerek, sadece davacı sağ eşin katılma alacağının gözönünde bulundurulup yazılı miktara hükmedilmesi doğru görülmemiştir....

      Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay, eşe 2 pay esasına göre %50 pay desteğe, %50 pay eşe verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır. Somut olayda; desteğin bütün geliri kendisi, eşi ve çocukları arasında paylaştırılmış olup desteğin anne babasının sağ olup olmadığı araştırılmamıştır. Dairemiz geri çevirme ilamı ile getirtilen nüfus kaydının incelenmesinde; desteğin babasının vefat ettiği, annesinin sağ olduğu tespit edilmiştir. Destek paylarını belirlerken desteğin gelirinin bir kısmını kendisine bir kısmını da eş, çocukları ile sağ olan ana ve babasına ayıracağı varsayılmalıdır....

        Davacı tereke adına dava açmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca tereke adına açılıp takip edilen davaları ya tüm mirasçıların birlikte açmaları ya da tüm mirasçıların açılan davaya muvafakatlarının sağlanması veya terekeye mümessil tayin edilerek davanın sürdürülmesi zorunludur. Başka bir anlatımla davada mirasçıların muvafakati alınmaksızın ya da terekeye temsilci atanmaksızın taşınmazın tüm mirasçılar adına tescili istenemez. Somut olayda ise, çekişmeli taşınmazın 1/2 payının tarafların miras bırakanı ...'a diğer 1/2 payının ise tarafların babaları ...'a ait olduğu, babaları ...'ın halen sağ olup kendisine ait 1/2 payını davalıya bağışladığı, muris ...'a ait 1/2 pay üzerinde ise murisin ölümü ile tüm mirasçılarına kaldığı, mirasçıları arasında usulüne uygun bir taksim bulunmadığı dosya kapsamıyla belirlenmiştir....

          Bu esnada taraflardan birinin ölümü halinde velayet sağ kalana geçer.(TMK 336. md.) Ancak, boşanma halinde mahkemece velayet kendisine verilen ana veya babanın ölmesi halinde velayet sağ kalan eşe kendiliğinden geçmez. Küçüğün TMK'nin 314. maddesi uyarınca evlatlık edinene ait olan velayet hakkı sona erdiği için Velayetin Aile Mahkemesince düzenlenmesi gerekir. Yetkili mahkeme ise, velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturma yeri, onun yerleşim yeri sayılır. (TMK.m.21) Somut uyuşmazlık yönünden küçük ... 'ın nüfus kayıt sistemine göre Büyükçekmece adli yargı sınırlarında ikamet ettiği başka bir adresinin bulunmadığı anlaşıldığından, küçüğün velayeti ya da vasi tayini konusunda yetkili ve görevli mahkeme Büyükçekmece 1 Aile Mahkemesi'dir....

            Her ne kadar TMK. nun 240. maddesinde artık değere katılma alacağına mahsuben, aile konutu niteliğindeki taşınmaz bölümü üzerinde sağ eş lehine mülkiyet hakkı tanınmış ise de anılan Kanun maddesinde, koşulların oluşması halinde değer artış payı alacağı karşılığında aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı tanınmasını engelleyen bir düzenleme mevcut bulunmamaktadır. Yargıtay ve Dairemizin uygulamaları da bu yöndedir. Dava dilekçesi ile yargılama sırasındaki açıklamalarda davacı taraf, ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesi ile belirlenecek alacağa mahsuben ve karşılığı ödenmek suretiyle taşınmazın tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tescili istenildiğine göre, mahkemece, öncelikle mülkiyetin özgülenmesi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, davacı tarafın özgülenme isteği göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....

              Sağ kalan eş konumundaki davacı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 652 maddesinde aile konutuyla ilgili kendisine tanınan yasal haklardan mirası reddetmesi sebebiyle istifade etmesi olanaksızdır. Bu sebeple artık sağ kalan eşin aile konutunu, ipoteksiz şekilde terekeye döndürme hakkı bulunmamaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davanın reddi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 01/07/2019 tarih, 2019/2101 esas ve 2019/2008 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Vezirköprü 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 15/02/2018 tarih, 2016/137 esas ve 2018/48 karar sayılı kararının BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 19.12.2019 (Prş.)...

                Mahkemece, hesaplanan alacak miktarından davacı sağ eşin miras hissesi oranındaki miktar düşülmek suretiyle kalan kısımdan davalıların miras payları oranında sorumlu tutulmaları, gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde alacağın tamamının birleşen dosya davalılarından tahsiline karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....

                  Davacı eşi Nevzat Baklan'ın 18.5.2003 tarihinde vefat ettiğini 20 yıldır yaşamakta oldukları dairede bulunan menkul malların (eşyaların) bir kısmının kendi kişisel malı olduğunu, bir kısmının ise edinilmiş mallardan olduğunu, kişisel mallarının tesbitini ve ortak malların da Türk Medeni Kanununun 652. maddesi gereğince sağ kalan eşe özgülenmesini talep etmiştir. Talep konusu malların hangisinin kişisel mal hangisinin edinilmiş mal olduğunun tesbiti 4787 Sayılı Yasanın 5133 Sayılı Yasa ile değişik 4/1. maddesi gereğince 4721 Sayılı Yasanın üçüncü kısmı hariç ikinci kitabından kaynaklanmakta olup, görev Aile Mahkemesinindir. (TMK. mad. 218, 219, 220, 222) Ayrıca davacı ölen kocasından kalan edinilmiş malların kendisine özgülenmesini de istemiştir. (TMK.mad.652) Özgüleme işinde görev Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. (TMK.mad.658) Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması da zorunludur....

                    Bozma ilamında belirtilen gerekçelerle sağ kalan eşin dava açarak taşınmazın aile konutu olduğunun tespitini istemekte hukuki yararı var ise de; murisin kızı olan davacı ...'nin bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 240. ve 652. maddelerinde yer alan düzenlemelere göre miras hakkına mahsuben aile konutunun mülkiyetini isteme hakkı münhasıran sağ kalan eşe tanınmıştır. Mahkemece hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile verilen temyize konu ret hükmü davacı ... yönünden usul ve yasaya uygundur. Ancak ilk inceleme sırasında bu hususun gözden kaçırılarak her iki davacı yönünden temyiz itirazları kabul edilerek hükmün bozulduğu, ancak davacı ... yönünden temyiz isteklerinin reddi ile hükmün onanması gerektiği anlaşılmakla, davalının karar düzeltme isteğinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu