Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO :2020/568 KARAR NO:2022/540 DAVA:Tenfiz DAVA TARİHİ:17/06/2016 KARAR TARİHİ:22/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ... 2....

    Bu açıklamalara göre davacı vekilinin Türk Hukukunun uygulanması gerektiğine yönelik itirazlarının muhatabı merci Türk Mahkemeleri değildir. 2-Davacı tarafın istinaf sebepleri arasında, tanıma/tenfiz yapılmaksızın kesin hüküm değerlendirmesinin yapılmasının mümkün olmadığı bulunmaktadır. Bu kapsamda tanıma ve tenfiz hakkında açıklama yapılması gerekmektedir. Tanıma, MÖHUK'un 58. maddesinde; tenfiz ise 50. maddesinde tanımlanıp açıklanmıştır. Tanıma; yabancı mahkeme kararlarının kesin hüküm kuvvetinin diğer ülkelerde kabul edilmesidir. Bu şekilde bir ülkede alınan mahkeme kararı, ülkedeki etkisini bir başka ülkede de gösterebilecektir....

      Tanıma yada tenfiz kararı kesinleştiği tarihten itibaren yabancı mahkemenin boşanma kararı hukuki sonuçlarını doğurur, yargısına varıldığı takdirde karşılaşılan şu sonuçları ortaya koymak mümkündür. ...-Mal rejimi yabancı mahkemede açılan boşanma davasının dava tarihinde değil, yabancı mahkeme kararının tanıma ya da tenfizi kararının kesinleştiği andan itibaren sona erer ve tasfiye bu tarihten sonra yapılabilir. ...-Zaman aşımının başlangıcı; tanıma/tenfiz edilen ve kesinleşen bu kararlardan sonra yabancı boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren değil, yani tanıma ve tenfiz kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar. ...-Eşler arasındaki evlilik, bu durum karşısında yabancı boşanma kararının tanınmasından ya da tenfizinden sonra kesinleştiği tarihte değil, tanıma/tenfiz karanının kesinleştiği tarihte sona ermiş olur. ......

        Tenfiz davası ise; icra kabiliyetine sahip olan mahkeme kararlarının Türkiye'de de icra edilebilirliğini sağlamaya yönelik davalardır. Diğer bir deyişle tanıma davaları; yalnızca "kesin delil" ve "kesin hüküm" niteliği kazandıran davalar olup icra kabiliyeti kazandırma gücüne sahip değildir. Oysa tenfiz davaları; tanıma davalarının sağladığı etkilerin yanı sıra icra kabiliyetine de yol açar. Bu sebeple kararın tanınmasına ilişkin şartlar ile tenfizine ilişkin şartlar farklılık arz etmektedir. Eldeki davada; davacının istemi, tazminata ilişkin ve icra kabiliyetine sahip olan yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizidir. Yukarıda belirtildiği üzere; mahkemece, hükümde tenfize de karar verilmiş; ancak, tenfizin şartlarının oluşup oluşmadığı araştırılmamıştır. Ayrıca 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun 55/2....

          -2- ilanı ve tazminat kısımlarından oluştuğu anlaşılmış olup, kararın markaya tecavüzün ortadan kaldırılması ve hükmün ilanına ilişkin kısımlarının niteliği gereği ancak kararı veren mahkemenin bulunduğu yabancı ülkede infaz edilebilecek olup, kararın söz konusu kısımları için ... tenfiz kararı verilmesi yasal olarak mümkün değildir....

            Davalı vekili, yabancı mahkeme kararının yargılama yapılmadan verildiğini, davalının savunma hakkının kısıtlandığını, kararın davalıya tebliğ de edilmediğini, bu halin Türk Hukuk Sistemine aykırı olduğunu, önceki tenfiz kararının da hukuka aykırı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....

              Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve dosya kapsamına göre, MÖHUK.un 54. maddesinde belirtilen tenfiz şartlarının oluştuğu, verilen kararın kamu düzenine açıkça aykırı olmadığı, MÖHUK'nun 55. maddesi uyarınca tenfiz isteminin basit yargılama usulü hükümlerine göre incelenip karara bağlanacağı, 55/2. maddesi gereğince, davaya ancak, tenfiz şartlarının bulunmadığı veya yabancı mahkeme ilamının kısmen veya tamamen yerine getirilmiş yahut yerine getirilmesine engel bir sebep ortaya çıkmış olduğu öne sürülerek itiraz edilebileceği, davalının belirtilen itiraz sebeplerini ispat edemediği gerekçesiyle, davanın kabulüne, ... Eyalet (Asliye Hukuk) Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nin 05/09/2008 tarihli ve 3 O 28/08 sayılı kararının ve aynı mahkemenin masraf tespit kararının tenfizine karar verilmiştir....

                Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu yabancı mahkeme kararının usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edilmek suretiyle kesinleştiği, yabancı mahkeme kararının tenfiz şartlarını taşıdığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Bulgaristan Cumhuriyeti Sofya Bölge Mahkemesi 2.Bölümü Mahkemesi'nce verilen 17/07/2007 tarih ve 2005/2373 sayılı kararın MÖHUK'nın 38. madde hükmü gereğince tenfiz ve tanınmasına, fazla istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve her ne kadar mahkeme gerekçesinde mülga 2675 sayılı Kanun'un 38. maddesi tartışılmışsa da somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 5718 sayılı Kanun'un 54....

                  Mahkemece; "Dava vasi tarafından açılan tanıma ve tenfiz davasıdır. MÖHUK md.52'de kararın tenfiz edilmesinde hukuki yararı bulunan herkes tenfiz talebinde bulunabilir denmektedir. TMK 462 de ise vasinin yapabileceği işlemler arasında vesayet makamından izin alınması gereken durumlar sınırlı sayıda belirtilmiştir. Kısıtlı adına dava açmak da bunlardan biridir. Dava vasi tarafından vesayet altındaki davacı T1 adına açılmıştır ve bu dava vesayet makamından izin alınmadan açılmıştır. Dava sırasında T1 vefat etmiştir. Bunun üzerine vasi T2 davayı ıslah ederek kendi adına yürütmek istemiştir. Ancak ıslah ile taraf değişikliği yapmak mümkün değildir. Bu nedenle vesayet makamından izin alınmadan açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği" gerekçesi ile "Davacının davasının dava şartı yokluğu nedeni ile reddine" karar verilmiştir....

                  Dava konusu uyuşmazlık açısından, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi ile ilgili hükümlerin genel olarak 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunda (MÖHUK) m. 50-59 arasında düzenlenmekle beraber, Türkiye ile----arasında tanıma ve tenfiz konusunda da hükümler içeren "Türkiye Cumhuriyeti ve -----Cumhuriyeti arasında Hukuki İşbirliğine İlişkin Sözleşme" bulunduğundan öncelikle bu Sözleşme kapsamında bir değerlendirme yapılması gerektiği, Türkiye ile---- arasında mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda karşılıklılığın bulunduğu, -----Mahkemesi kararının tenfizi mümkün bir mahkeme ilamı olduğu, Tenfiz davasının; Türk kanunlarına göre Türkiye'de kurulmuş ayrı bir adi ortaklık olan “----- Ticari İşletmesi” Ortakları olan; 1.-----. 2....

                    UYAP Entegrasyonu