HD.nin 29/11/2018 gün ve 2016/14160 E. 2018/7501 K. sayılı emsal içtihadında "Yabancı hakem kararlarının Türkiye’de icra edilebilmesi, tenfiz prosedürüne tabi olduğundan, hakem kararının New York Sözleşmesine göre, tenfiz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesine gelince; yabancı hakem kararlarının tenfizini engelleyen haller New York Sözleşmesinin (V). maddesinde düzenlenmiştir. Sözleşmenin (V). maddesindeki şartlardan bir kısmını tenfiz mahkemesi re’sen dikkate almak zorundadır. Diğer şartları ise tarafların iddia ve ispat etmesi gerekir. "....Mahkeme tarafından re’sen dikkate alınacak şartlar şunlardır: 1- Hakem kararının konusunu teşkil eden uyuşmazlığın tanıma veya tenfiz istenilen ülkenin hukukuna göre tahkim yoluyla çözümünün mümkün olmaması, 2- Hakem kararının kamu düzenine aykırı olmasıdır....
HD.nin 29/11/2018 gün ve 2016/14160 E. 2018/7501 K. sayılı emsal içtihadında "Yabancı hakem kararlarının Türkiye’de icra edilebilmesi, tenfiz prosedürüne tabi olduğundan, hakem kararının New York Sözleşmesine göre, tenfiz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesine gelince; yabancı hakem kararlarının tenfizini engelleyen haller New York Sözleşmesinin (V). maddesinde düzenlenmiştir. Sözleşmenin (V). maddesindeki şartlardan bir kısmını tenfiz mahkemesi re’sen dikkate almak zorundadır. Diğer şartları ise tarafların iddia ve ispat etmesi gerekir. "....Mahkeme tarafından re’sen dikkate alınacak şartlar şunlardır: 1- Hakem kararının konusunu teşkil eden uyuşmazlığın tanıma veya tenfiz istenilen ülkenin hukukuna göre tahkim yoluyla çözümünün mümkün olmaması, 2- Hakem kararının kamu düzenine aykırı olmasıdır....
Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan kararların Türkiye’de icra olunabilmesi yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. (5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun m.50). Bundan ayrı yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi için, yabancı ilamın tenfiz koşullarını taşıdığının mahkemece tespiti gerekir. (5718 s. MÖHUK. m.58) Tenfiz kararı sadece yenilik doğurucu (usuli) bir hükümdür. Türk Hukukuna göre, yabancı bir mahkeme hükmünün tenfiz edilebilmesi için, bu mahkeme hükmünün verildiği ülke hukukuna göre kesin ve icra edilebilir olması şarttır. Ancak, yabancı mahkeme hükmü Türkiye’de icra edilebilirlik gücüne sadece ve münhasıran Türk Hukukuna göre verilen bir tenfiz kararıyla sahip olabilir. Davacı, ... ve davalı ......
Maddesinde, tanıma-tenfiz davalarının ön koşulu olarak, yabancı mahkeme kararının hukuk davasına ilişkin olması ve verildiği ülke kanunlarına göre kesinleşmiş olması aranmıştır. MÖHUK'nun madde 54.'de yer alan tenfiz koşulları; a)Türkiye Cumhuriyeti ile ilamın verildiği devlet arasında mahkeme kararlarınn tenfizi konusunda bir karşılıklığın bulunması, b)İlamın Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması ve yabancı mahkemenin, uyuşmazlık ile gerçek bir ilişkisi olmadığı halde kendisini yetkili saymış olması. c)Hükmün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmaması, ç) O yer kanunları uyarınca kendisine karşı tenfiz istenen kişinini hükmü veren mahkmeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş veya bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hükmün verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olmasıdır....
Dava; tanıma tenfiz istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Henüz tenfiz edilmemiş ve tenfiz şartlarını taşıyıp taşımadığı yargılama neticesinde anlaşılacak olan yabancı bir mahkeme veya hakem kararına istinaden tenfiz davasının başında, tenfize konu kararda hükme bağlanan alacağın ‘vadesi gelmiş bir alacak’ olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Buna karşılık yabancı mahkeme veya hakem kararının tenfizini isteyen alacaklı, tenfize konu karardan başka diğer delillerle veya İİK m. 257/f.2’deki şartların mevcudiyetini ortaya koyarak her zaman ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir. Somut olayda, davacı sadece henüz tenfizine karar verilmemiş bir yabancı mahkeme kararına dayanmış olup, bu şekilde yabancı mahkeme kararı tek başına vadesi gelmiş bir para borcunu yaklaşık olarak ispatlamaya elverişli değildir. Dosyada istinaf incelemesinin yapıldığı tarih itibariyle yabancı mahkeme kararına konu alacağın yaklaşık ispatına ilişkin bir belge veya delile de rastlanmamıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davanın görev yönünden reddi gerektiğini, zira; MÖHUK m.51 uyarınca tenfiz davalarında Asliye Mahkemelerinin görevli olduğunu, tenfiz davası sırasında revizyon yasağı gereği Türk hâkiminin yabancı mahkeme kararını esastan incelemesi yasaklandığını, dolayısıyla tanıma ve tenfiz davasını gören mahkemenin uzmanlık alanının fark yaratmayacağı için her ne kadar tenfize konu yabancı ilamının, bir ticari dava mahiyetinde de olsa Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin uzmanlık alanını ilgilendiren bir inceleme yapılmayacağı için tanıma ve tenfiz davalarında Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğunu, bu sebeplerle davanın görevsiz mahkemede açılması nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Harçlar Kanunu12 m.4 uyarınca, “Yabancı bir mahkeme tarafından verilen ilamların tenfizi için açılacak davalardan, bu ilamlarda hükmolunmuş şeyin değeri, nevi ve mahiyetine göre (1) sayılı tarife gereğince harç alınır”. (1) sayılı Tarife III....
Tüm dosya içeriğine göre yapılan değerlendirme sonucunda; Tenfiz isteğinin konusu olan karar, yabancı mahkeme tarafından verilmiş ve kesinleşmiştir. Mahkememizin, bu kararın doğru bir karar olup olmadığı yönünde araştırma ve değerlendirme yetkisi yoktur. Dolayısıyla, sadece kararın ülkeler arasındaki ikili anlaşma, taraflar arasındaki sözleşme ve MÖHUK kuralları çerçevesinde şekli olarak tenfiz koşulları mevcut bir karar olup olmadığı hususunun incelenmesi gerekir....
K. sayılı emsal içtihadına göre, "Yabancı hakem kararlarının Türkiye’de icra edilebilmesi, tenfiz prosedürüne tabi olduğundan, hakem kararının New York Sözleşmesine göre, tenfiz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesine gelince; yabancı hakem kararlarının tenfizini engelleyen haller New York Sözleşmesinin (V). maddesinde düzenlenmiştir. Sözleşmenin (V). maddesindeki şartlardan bir kısmını tenfiz mahkemesi re’sen dikkate almak zorundadır. Diğer şartları ise tarafların iddia ve ispat etmesi gerekir. Mahkeme tarafından re’sen dikkate alınacak şartlar şunlardır: 1- Hakem kararının konusunu teşkil eden uyuşmazlığın tanıma veya tenfiz istenilen ülkenin hukukuna göre tahkim yoluyla çözümünün mümkün olmaması, 2- Hakem kararının kamu düzenine aykırı olmasıdır....
Mahkemece 07/07/2023 tarihli ara kararı ile davacı tarafça onaylı örnekleri sunulan Suudi Arabistan ülkesi mahkeme kararının ve bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine alınan istinaf mahkemesi kararının kesinleştiği, kesinleşmeye dair apostil şerhlerinin mevcut olduğu, her ne kadar yabancı mahkeme kararının henüz tenfiz edilmediği görülmekte ise de; İİK'nun 257. maddesinde yabancı mahkeme kararlarının tenfiz edilmesi koşulunun açıkça aranmadığı mahkememizce kabul edildiğinden, (benzer kararlar için Y.11.HD. 11.01/2016T., 2015/14304E., 2016/49K. Ve Ankara BAM 22. HD. 03/06/2022T., 2022/397E., 2022/757K.) davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin kabulüne, 355,407.101,00TL tutarındaki alacak için %15 teminat karşılığında davalı ...'in taşınır ve taşınmaz malları ile banka hesaplarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir....