Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse ..., ... veya ... mahkemelerinden birinden istenebilir". Bu madde gereğince tenfiz kararlarını vermeye görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olup, re'sen gözetilerek mahkemece Görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi gerektiği halde yazılı şekilde davanın esasına dair hüküm kurulması doğru olmadığından Cumhuriyet Başsavcılığının ... Bakanlığının gösterdiği lüzum üzerine kanun yararına bozma isteğinin kabulü gerekmiştir....
Gerek istinaf sebebi yapılan ve gerekse HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni nedeniyle resen dikkate alınması gereken hususların incelenmesinde; Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, mahkemenin görevi hususunun kesinleşmiş bulunması, 5718 sayılı Kanunun 51/2 maddesine göre tenfiz isteminde kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesi, Türkiye'de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinin yetkili olduğunun belirlenmesi, aleyhine tenfiz istenen davalı şirketin adresinin Gaziantep olması ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece toplanan delillere göre; yabancı hakem kararının tenfiz şartlarını taşıdığı, MÖHUK 43.maddesi ve New York Sözleşmesi ile konvansiyonda öngörülen tenfiz şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Gerekçeli karar taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 07.04.2011 havale tarihli dilekçesi ile; yargılama sonucunda 'davanın kabulüne,hakem mahkemesinin davalının davacıya toplam 184.052,25 Alman Markı ödemesine ilişkin kararının tenfizine' karar verildiğini, ancak gerekçeli kararın hüküm kısmında 184.052,25 Alman Markı'nin '184.52,25 Alman Markı' olarak yazıldığını, kararın infazı sırasında müvekkili aleyhine bir durum meydana geleceğini belirterek kararın hüküm kısmının '184.052,25 Alman Markı' şeklinde tavzihine karar verilmesini talep etmiştir....
MÖHUK 50/2 maddesindeki düzenlemeye göre; yabancı mahkemelerin ceza ilamlarında yer alan kişisel haklarla ilgili hükümler hakkında da tenfiz kararı istenebilir. Ancak ne var ki, mahkemece, yabancı mahkeme kararındaki kişisel haklar dışındaki ceza hükmünü de kapsar biçimde tanıma ve tenfiz kararı verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
54'ncü maddesinin (ç) bendinde, "o yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun olarak çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş olması, bu kişinin bu hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk Mahkemesinde itiraz etmiş olması" koşuluyla tenfize ve tanımaya engeldir....
Yabancı mahkemeler tarafından verilmiş ve o devlet kanunlarınca kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye’de icra olunabilmesi için Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesi gerekir. Yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi ise yabancı mahkeme ilamının tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır (MÖHUK 58.m). Davacının tanıma ve tenfiz kararı verilmesinin istediği belgenin incelenmesinden yabancı mahkeme ilamı niteliğinde olmadığı, yabancı ülkeden alınmış belge niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Mahkeme kararı niteliğinde olmayan yabancı ülkeden alınmış bir belgenin tanınmasına karar verilemez. Bu durumda, görülebilirlik koşulu bulunmadığından davanın reddi yerine yazılı şekilde tanıma ve tenfize karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı geretirmiştir....
Hukuk Dairesi tarafından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle; davalının tahkim yargılamasının tüm aşamalarından haberdar olduğu, ehliyetsizlik ya da tahkim anlaşmasının geçersizliği yönünde herhangi bir itiraz ileri sürmediği ve bu yönde karara itiraz etmediği, bu durumda davalının, tenfiz yargılamasında ehliyetsizlik nedeniyle tahkim anlaşmasının geçersizliğini ileri sürmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığı, taraflarca ispatı gereken hususlarda davalı tarafça tenfiz engeli bulunduğuna yönelik bir delilin de sunulmadığı, bu nedenle tenfiz koşullarının oluştuğu ve tahkim şartının geçersiz olduğu yönündeki mahkeme kararının isabetli bulunmadığı gerekçesiyle yeniden karar verilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 3- Bu karara karşı süresinde davalı vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme...
tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması koşullarının varlığı gerekmektedir....
na kayıtlı ikinci bir dava ikame ettiğini, aynı konuda açılan ikinci davadaki kesin hüküm itirazına dayanak teşkil etmek üzere ikame olunan huzurdaki tanıma ve tenfiz yargılamasında yerel mahkemece; 'somut olayda Almanya Federal Cumhuriyeti Krefeld Eyalet Mahkemesi 7.Hukuk Dairesi kararının münhasıran Türk Mahkemelerinin yetkisine giren bir konuda verilmemiş olduğu, hükmün kamu düzenine aykırı olma, tenfiz incelemesinde, yabancı mahkeme kararında yazılı hususlar dışında başkaca deliller değerlendirilmek suretiyle karar verilemeyeceğini, tenfiz yargılamasında, yabancı mahkeme kararlarının içerisinde yer alan maddi ve hukuki olguların yeniden gözden geçirilemeyeceğini, dava konusu yabancı mahkeme ilamının, tenfiz edilebilirlik şartlarını taşıdığı, afakî davalı iddialarının dinlenebilir olmadığı, bilirkişi raporu ile de sabit olduğunu, MÖHUK m.54 uyarınca tenfiz şartlarının oluştuğu 11.01.2022 tarihli bilirkişi raporu ile sabit olup, tenfiz yargılamasında tenfizi istenen kararda yazılı hususlar...
Mahkemece, tanıma ve tenfizi istenen kararın açıkça kamu düzenine aykırı olmadığı, mahkeme kararının aslının ve onaylı tercümesinin dosyaya sunulduğu, kararın mahkeme tarafından verildiğinin, mahkeme hükmü taşıdığının ve kesinleştiğinin sabit olduğu, A.B.D ve Türkiye arasında fiili karşılıklılığın mevcut olduğunun bilindiği, MÖHUK hükümlerine aykırılık bulunmadığı, davacıların tanıma ve tenfiz taleplerinin yasal şartlarının mevcut olduğu gerekçesiyle kararının tanıma ve tenfizine karar verilmiştir. Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu'nda kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Şu durumda tenfiz hâkiminin, tenfiz şartları dışında, ilamın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Tanınması ve tenfizi istenen kararın kesinleşme şerhini gösterir apostil şerhli aslı ve onanmış örneğinin bulunup bulunmadığı mahkemece değerlendirilip karar verilmesi gerekir....