Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şirketi'nin (alacağını temlik edenin), davalı/... Şirketi'nden (borçludan) doğmuş ve doğacak bütün fatura alacaklarının 485.000 TL'lik kısmını davacı/... Şirketi'ne (alacağı temlik alana) temlik etmiş olduğunun beyan edildiği, dolayısıyla da işbu Temlikname başlıklı belgeden; davadışı/... Şirketi'nin (alacağını temlik edenin), davalı/... Şirketi'nden (borçludan) doğmuş ve doğacak bütün fatura alacaklarının 485.000 TL'lik kısmını davacı/... Şirketi'ne (alacağı temlik alana) temlik etmiş olduğu, anlaşıldığını, alacağın temliki 23.11.2012 tarihinde yapılmış olup, alacağın temlik edildiğini içeren bildirimin davalı/... Şirketi'ne (temlik edilen alacağın borçlusuna) 31.01.2012 tarihinde tebliği edilmiş olduğu anlaşıldığı, dolayısıyla da, davalı/... Şirketi (borçlu), temlik tarihi olan 23.01.2012 tarihinden önceki veya sonraki tarihte davadışı/...'...

    nden keşidecisi davalı olan 15.12.2012 keşide tarihli 7.300 TL bedelli çek ve bu çeke dayalı ferilerinin temlik alındığı, davacının temlik alan sıfatıyla davalı aleyhine icra takibine giriştiği, takip konusu 15.12.2012 keşide tarihli 7.300 TL bedelli çekin süresi içerisinde muhatap bankaya ibraz edilmediği, bu bakımdan kambiyo senedi vasfını kaybettiği ve yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu, çekin davalının ticari defterlerine borç olarak kaydedildiği anlaşıldığından davacının temlik aldığı alacağın gerçekte mevcut olduğu, buna karşılık, davalı tarafça temlik alana karşı takas definde bulunulduğu, aralarında cari hesap ilişkisi bulunan temlik edenin cari hesap kayıtlarına göre temlikin öğrenildiği tarih olan davalıya ödeme emrinin tebliğ edildiği 29.06.2013 tarihi itibariyle itibariyle temlik borçlusu olan davalı şirketten 2.594,95 TL alacaklı olduğu, temlik borçlusu davalının ise cari hesap kayıtlarına göre temlik edenden 16.755,68 TL alacaklı olduğu, aradaki farkın davalı tarafın...

      -KARAR- Dava, davacı temlik alacaklısı tarafından davalı temlik borçlusuna yöneltilen icra takibine vaki itirazın iptali ile %40 inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkili ile temlik eden şirket arasındaki sözleşmede müvekkilinin izni olmadan temlik yapılmayacağına dair hüküm bulunmasına rağmen, yüklenici şirketin düzenlenen temlikname ile müvekkili şirketten doğmuş ve doğacak alacağının 70.000 TL'lik bölümünü davacı şirkete temlik ettiğini, müvekkilinin izni olmadan yapılan temliğin geçersiz olduğnu, temlik eden şirketin iflasına karar verildiğini bildirerek, davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

        O halde ayıplı malın bedelinin iadesi yönünde işin esasına girelerek, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken mahkemece, yanlış gerekçe ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2.Bozma nedenine göre, davacı temlik eden ve temlik alanın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı temlik alan ve temlik eden yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davacı temlik eden ve temlik alanın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 17,15 TL. temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 6.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" Davacılar 1-(Temlik Alan) ... vek. Av..... vek. Av. ... ile davalı ... vek. Av. ... aralarındaki itirazın iptali davası hakkında ... 16. Asliye Ticaret Mahkemesi'nden verilen 22/12/2015 gün ve 2015/169 E. - 2015/994 K. sayılı hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Hükmü temyiz eden temlik alan davacı ....'nin alacağı ....'den temlik aldığı dosya arasındaki temlik sözleşmesinden anlaşılmaktadır. Bu alacak...’den temlik alınmış olup, temlik eden bankanın 5411 sayılı Kanun'un 143. maddesi uyarınca harçtan muafiyeti bulunmaması nedeniyle temlik alan davacının da harçtan muaf tutulması mümkün değildir. Mahkemece çıkartılan tebliğat ile harcın ikmal edilmesi ihtar edilmiş ise de, usulüne uygun muhtıra çıkartılmadığı görülmüştür. O halde hükmü temyiz eden temlik alan davacı...'...

            nun dava konusu nakdi alacakların müvekkiline temlik edildiğine dair belgeleri sunduğu ve hükmün taraflara tebliğini talep ettiği, yerel mahkemece hükmün temlik alan-davacı ... yönetimi vekiline tebliğ edildiği halde, gayrinakdi alacaklar yönünden taraf sıfatı devam eden temlik eden- davacı banka vekiline, ayrıca davalı temyiz başvuru dilekçesinin ise temlik alan-davacı ... yönetimi vekiline tebliğ edilmediği anlaşıldığından, 1-Hükmün, temlik eden-davacı ..... vekiline tebliği ile yasal temyiz süresinin beklenilmesi, 2-Davalı temyiz başvuru dilekçesinin, temlik alan-davalı ...... vekiline tebliği ile yasal temyiz süresinin beklenilmesi, SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde belirtilen eksik hususların ikmalinden sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 07.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              a temlik ettiği, temlik sözleşmesinin 25.08.2017 tarihinde takip dosyasına bildirildiği, alacağı temlik eden vekilinin temlikin dosyaya bildirildiği tarihten sonra önceden haricen ödeme yapıldığından bahisle icra müdürlüğüne başvuruda bulunduğu, dosya alacağını temlik ederek alacaklı sıfatı kalmayan temlik eden alacaklı vekilinin 03.10.2017 tarihli (temlikten sonraki) sunulan tahsilat beyanlarının temlik alan alacaklı tarafından kabul edilmediği, temlik alacaklısının kabulünde olmaksızın temlik tarihinden sonra temlik eden vekilince sunulan ödeme iddialarının geçerli olmayacağı gerekçesiyle davacının takibin itfa sebebiyle iptali talebinin reddine, şartları oluşmadığından tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

                Borçlu, temliki öğrendiği zaman temlik edene karşı haiz olduğu defileri üçüncü kişiye karşı da ileri sürebileceği gibi, alacak hakkının doğumunu önleyen olaylarla, alacak hakkını ortadan kaldıran olayları da itiraz olarak ileri sürebilir. Borçlunun ileri sürdüğü itirazlar sabit olduğu takdirde, yapılan temlik işlemi geçerli olmayacaktır. Bir diğer ifadeyle, temlike rağmen borç ilişkisinin, özellikle sözleşmenin aktif tarafı olarak (temlik eden) alacaklı sıfatını korumakta, bu nedenle de, borçlunun borç ilişkisiyle ilgili irade beyanlarının muhatabı, temlikten önce olduğu gibi temlikten sonra da alacağı temlik eden ilk alacaklı olmaktadır. Somut olayda, ticari- ihtiyaç kredilerinden kaynaklanan alacak temlik edilmekte, temlik sözleşmesi ile davacı alacaklı (bankanın) yerine geçmektedir. Alacağın temliki sözleşmesi, üçüncü kişiye alacağı talep etme, tahsil ve ahzu kabz yetkisi tanıdığı görülmektedir. Yargılama usulünden doğan haklarla birlikte temlik yapılması olanaklıdır....

                  (T.C. ...’ndan Temlik Alan) vek. Av. ...birleşme ile 1-... A.Ş. 2-... 3-... 4-... 5-... 6-...Ltd. Şti. vek. Av. ... arasındaki itirazın iptali davası hakkında ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen 09.12.2014 gün ve 2014/1409 esas ve 2014/716 karar sayılı hükmün davacı (temlik alan) vekilince süresi içinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Dairemizin 08.06.2016 gün, 2016/16942 E.-2016/10311 K. sayılı ilamının (3) nolu bendinde; “Dava konusu alacağın T.C. ...A.Ş. tarafından temlik alan...A.Ş.’ne temlik edildiğine dair asıl temlik belgesi ve ekleri dava dosyası içinde bulunmamaktadır. Dava dosyasına düzeltme beyanı başlıklı temlikle ilgili başka bir belge ve ekleri sunulmuştur....

                    Noterliği’nde düzenlenen temlik sözleşmesi ile dava dışı ... Yapı…Ltd. Şti., davacıdan olan alacağını davalıya temlik etmiştir. Davalı temlik tarihi itibariyle davacının temlik verene borçlu olduğunu, başka bir deyişle temlik verenin temlik tarihi itibariyle davacıdan alacaklı olduğunu ispat etmekle yükümlüdür. Mahkemece alınan bilirkişi raporu, temlik tarihi itibariyle alacak-borç durumunu belirlemeye yeterli değildir. Her ne kadar davacı tarafından dava dışı temlik verene bir kısım bonolar verildiği ve dava dışı temlik veren adına ödemeler yapıldığı ve bu ödemelerin de borçtan mahsup edildiği anlaşılmış ise de, alınan bilirkişi raporunda, davacının ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin temlik tarihinden sonra yapıldığı belirtilmiş olup, kapanış tasdikinden önce tek taraflı olarak ticari defterlere işlenen kayıtlar delil olarak kabul edilemez. Davacı bu ödemelerin temlik tarihinden önce yapıldığını ispatlamalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu