a devir ve temlik etmiş olup temlik bedelinin tamamı peşin ve nakden ödenmiştir. Temlik eden ... mahkeme tarafından temlik bedelinden 127.130,00 TL fazla tutarda tazminata hükmedileceğini bilmekte olup tüm ferileri ile birlikte ...'a temlik etmiştir. Temlik eden ... iş bu temlik senedini 3 gün içerisinde Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/... E. dosyasına ibraz ederek ve temellük eden ... Hukuk Mahkemeleri Kanununun 125/son maddesi uyarınca davaya devam ederek tazminat tutarını talep edebilmesini sağlayacaktır. Aksi halde temlik eden ... 10.000 TL cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. İş bu sözleşme üç nüsha düzenlenmiş olup birer nüshası taraflarda kalacak bir nüshası temlik eden tarafından mahkemeye ibraz edilecektir." şeklindeki içerikle, temlik alan ...'a devrettiğine ilişkin temlikname sunmuş ise de; davacı temlik veren ... tüm alacağını 03.01.2020 tarihli sözleşme ile ...'ya devrettiği ve devredilebilecek başka bir tazminat alacağının da bulumadığı, ...'...
Mahkeme kararının temlik alan vekiline tebliğ edildiğine dair dosyada bir bilgi ve belge bulunmamakta ise de temlik alan davacı vekili mahkemeye 19.02.2014 havale tarihli dilekçe vererek tahsil hükmünün temlik alan yararına verilmesi gerekirken temlik eden şirket yararına verildiğini belirterek karardaki maddi hatanın düzeltilmesini istemiş, ancak mahkemece bu taleple ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiştir. Dairemizce temyiz incelemesi yapılabilmesi için; Temlik alan davacının maddi hatanın düzeltilmesi ile ilgili dilekçesi üzerine olumlu olumsuz bir karar verilmesi, verilen ek kararın taraflara tebliğ edilmesi, ayrıca mahkeme kararı ile davalının temyiz dilekçesinin temlik alan davacı vekiline tebliğ edilmesi, temyiz süreleri beklendikten ve temyiz edilirse gerekli işlemler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi gerekmektedir....
Şirketi'nin (alacağını temlik edenin), davalı/... Şirketi'nden (borçludan) doğmuş ve doğacak bütün fatura alacaklarının 485.000 TL'lik kısmını davacı/... Şirketi'ne (alacağı temlik alana) temlik etmiş olduğunun beyan edildiği, dolayısıyla da işbu Temlikname başlıklı belgeden; davadışı/... Şirketi'nin (alacağını temlik edenin), davalı/... Şirketi'nden (borçludan) doğmuş ve doğacak bütün fatura alacaklarının 485.000 TL'lik kısmını davacı/... Şirketi'ne (alacağı temlik alana) temlik etmiş olduğu, anlaşıldığını, alacağın temliki 23.11.2012 tarihinde yapılmış olup, alacağın temlik edildiğini içeren bildirimin davalı/... Şirketi'ne (temlik edilen alacağın borçlusuna) 31.01.2012 tarihinde tebliği edilmiş olduğu anlaşıldığı, dolayısıyla da, davalı/... Şirketi (borçlu), temlik tarihi olan 23.01.2012 tarihinden önceki veya sonraki tarihte davadışı/...'...
Noterliğinin 21.10.2013 tarih ve 16198 yevmiye numaralı temlik sözleşmesi ile dayanak icra dosyasına konu alacağını dava dışı ....Ş'ye temlik ettiği anlaşılmıştır. Alacaklı takibe konu alacağını temlik etmekle, alacak üzerindeki tasarruf yetkisi ortadan kalkmıştır. Tasarruf yetkisi temlik alana geçtiğinden, Mahkemece her ne kadar son celsede sunulan vekaletnamenin usule uygun olmadığından bahisle, temlik alan vekilinin taraf olma talebi reddedilmiş ise de, temlik edenin taraf sıfatı kalmadığından, vekaletname usule uygun olmasa dahi temlik alan asile tebligat yapılarak, temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın Mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Temlik alan ... ve ... müddeabihin bir kısmını davacıdan temlik aldıklarını bildirerek davaya katılmışlardır. Davalı, paranın kendisine ait olduğunu, zamanaşımının dolduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir....
e temlik ettiği aynı tarihte icra müdürlüğünde tutulan tutanak ile; ...'ın alacağının 124.500,00 TL sini ...'e temlik ettiğini, dosya kapsamında yapılacak tahsilattan öncelikle vekalet ücreti, tahsil harcı, cezaevi harcı, icra masraflarının ödenmesini bu meblağ ödendikten sonra arta kalan kısmın yarısının temlik sözleşmesine istinaden temlik alan ...'e diğer yarısının icra dosyası alacaklısı ...'a ödenmesine, ...'in temlik sözleşmesinden kaynaklanan 124.500,00 TL alacağının tamamının ödenene kadar yapılan her tahsilatta taraflara yarı yarıya ödeme yapılmasının kararlaştırıldığı, icra müdürlüğünün 29.01.2014 tarihinde temlik eden vekilinin verdiği muvafakat dilekçesi ile dosyaya yatan paradan vekalet ücretinin tamamının ... hesabına aktarılmasına karar verdiği görülmüştür....
nden keşidecisi davalı olan 15.12.2012 keşide tarihli 7.300 TL bedelli çek ve bu çeke dayalı ferilerinin temlik alındığı, davacının temlik alan sıfatıyla davalı aleyhine icra takibine giriştiği, takip konusu 15.12.2012 keşide tarihli 7.300 TL bedelli çekin süresi içerisinde muhatap bankaya ibraz edilmediği, bu bakımdan kambiyo senedi vasfını kaybettiği ve yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu, çekin davalının ticari defterlerine borç olarak kaydedildiği anlaşıldığından davacının temlik aldığı alacağın gerçekte mevcut olduğu, buna karşılık, davalı tarafça temlik alana karşı takas definde bulunulduğu, aralarında cari hesap ilişkisi bulunan temlik edenin cari hesap kayıtlarına göre temlikin öğrenildiği tarih olan davalıya ödeme emrinin tebliğ edildiği 29.06.2013 tarihi itibariyle itibariyle temlik borçlusu olan davalı şirketten 2.594,95 TL alacaklı olduğu, temlik borçlusu davalının ise cari hesap kayıtlarına göre temlik edenden 16.755,68 TL alacaklı olduğu, aradaki farkın davalı tarafın...
a temlik ettiği, temlik sözleşmesinin 25.08.2017 tarihinde takip dosyasına bildirildiği, alacağı temlik eden vekilinin temlikin dosyaya bildirildiği tarihten sonra önceden haricen ödeme yapıldığından bahisle icra müdürlüğüne başvuruda bulunduğu, dosya alacağını temlik ederek alacaklı sıfatı kalmayan temlik eden alacaklı vekilinin 03.10.2017 tarihli (temlikten sonraki) sunulan tahsilat beyanlarının temlik alan alacaklı tarafından kabul edilmediği, temlik alacaklısının kabulünde olmaksızın temlik tarihinden sonra temlik eden vekilince sunulan ödeme iddialarının geçerli olmayacağı gerekçesiyle davacının takibin itfa sebebiyle iptali talebinin reddine, şartları oluşmadığından tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Borçlu, temliki öğrendiği zaman temlik edene karşı haiz olduğu defileri üçüncü kişiye karşı da ileri sürebileceği gibi, alacak hakkının doğumunu önleyen olaylarla, alacak hakkını ortadan kaldıran olayları da itiraz olarak ileri sürebilir. Borçlunun ileri sürdüğü itirazlar sabit olduğu takdirde, yapılan temlik işlemi geçerli olmayacaktır. Bir diğer ifadeyle, temlike rağmen borç ilişkisinin, özellikle sözleşmenin aktif tarafı olarak (temlik eden) alacaklı sıfatını korumakta, bu nedenle de, borçlunun borç ilişkisiyle ilgili irade beyanlarının muhatabı, temlikten önce olduğu gibi temlikten sonra da alacağı temlik eden ilk alacaklı olmaktadır. Somut olayda, ticari- ihtiyaç kredilerinden kaynaklanan alacak temlik edilmekte, temlik sözleşmesi ile davacı alacaklı (bankanın) yerine geçmektedir. Alacağın temliki sözleşmesi, üçüncü kişiye alacağı talep etme, tahsil ve ahzu kabz yetkisi tanıdığı görülmektedir. Yargılama usulünden doğan haklarla birlikte temlik yapılması olanaklıdır....
-KARAR- Dava, davacı temlik alacaklısı tarafından davalı temlik borçlusuna yöneltilen icra takibine vaki itirazın iptali ile %40 inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkili ile temlik eden şirket arasındaki sözleşmede müvekkilinin izni olmadan temlik yapılmayacağına dair hüküm bulunmasına rağmen, yüklenici şirketin düzenlenen temlikname ile müvekkili şirketten doğmuş ve doğacak alacağının 70.000 TL'lik bölümünü davacı şirkete temlik ettiğini, müvekkilinin izni olmadan yapılan temliğin geçersiz olduğnu, temlik eden şirketin iflasına karar verildiğini bildirerek, davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....