Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyada yer ... tapu kaydından ise çekişme konusu 148 ada 66 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki kooperatif tarafından 9.9.2005 tarihinde dava dışı şirkete temlik edildiği görülmektedir. HUMK.nun 186.maddesi uyarınca dava açılmasından sonra iki taraftan birinin dava konusunu başkasına temlik etmesi halinde diğer tarafın seçimlik hakkı vardır. Dilerse temlik eden taraf ile olan davasından sarfı nazar ederek çekişme konusu taşınmazı temlik eden kimseye karşı dava eder. Dilerse davasını üçüncü kişiye temlik eden taraf hakkında tazminat davası olarak sürdürebilir. Bu yüzden mahkemece, taşınmazın dava tarihinden sonra temlik edildiği gözetilerek davacıya HUMK.nun 186.maddesindeki seçimlik yetkisi sorulup sonucuna uygun usuli işlem yapılmalı, taşınmazın temlik edildiğinden söz edilerek davanın husumet noktasından reddi doğru olmamıştır. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır....

    Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda temlik sözleşmesinin konusunun kredi kullanımından kaynaklanan geç ödemelere ilişkin olduğu, oysa davaya konu takibin boş çek yapraklarına ilişkin olduğu, temlik sözleşmesinin bunu açıkça kapsamadığı, bu talebin ancak çek karnesi veren banka tarafından yapılabileceği , temlik alan şirketin talebinin hukuki dayanağı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm temlik alan vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, temlik alan vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 22.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Şirketinin davalıdan olan alacağını müvekkilinin temlik aldığını, temliknamenin davalıya bildirilmesine rağmen davalının temlik eden dava dışı şirkete ödeme yapıldığını belirterek 300.000 TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, temlik için müvekkilinin onayının alınmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı ile temlik eden ... Şirketi arasında akdedilen sözleşmenin 13.maddesinde taşeronun yüklenicinin muvafakatı olmadan yükleniciden olan alacağının başkalarına temlik edemeyeceğinin düzenlendiği, davalının temlik eden ... Şirketine alacağın temlikine muvafakatı olmadığını bildirdiği, sözleşmedeki temlik yasağının üçüncü kişilere de etkili olup, temlikin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        ye temlik edildiği, temlik alan şirkete duruşma gününü bildiren davetiye tebliğ edildiği, bu nedenle hükmün temlik alan ... hakkında kurulması gerekirken, karar başlığında davacı olarak ...'nın yazılmış olması ve hüküm fıkrasında da vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş olması ve böylelikle temlik eden ...hakkında hüküm kurulmuş olması nedeniyle ...vekilinin hükmü temyiz etmekte hukuki yararı bulunduğu görülmekle yapılan incelemede açıklanan nedenlerle temlik eden ... hakkında hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de; bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK'nun 438/son maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle karar başlığında davacı olarak temlik alan ...'nin isminin yazılmasına, ...'nın karar başlığından çıkartılmasına, hüküm fıkrasının 6. bendinde yer alan ''davacıdan'' kısmının çıkartılarak ''davacı/temlik alan...'...

          "İçtihat Metni"Temlik eden davacı ...Ş. Temlik alan davacı...A.Ş. vek. Av. ... ile davalılar 1-... 2-... Gaz Dağ. ve Tük. Malz. Tic. Ltd. Şti. vek. Av. ..., 3-... arasındaki alacak davası hakkında ...0. Asliye Ticaret Mahkemesi'nden verilen 22/12/2014 gün ve 2014/23 E. - 2014/349 K. sayılı hükmün temlik alan davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Dairemizin 2015/8268 E. - 2015/12519 K. sayılı 12/10/2015 tarihli kararıyla (1) nolu bentte “hükmü temyiz eden davacı-temlik alan...A.Ş. vekili Av. ... adına düzenlenen vekaletnamenin süreli olduğu ve 31/08/2014 tarihine kadar geçerli olduğu anlaşıldığından, adı geçen vekile yeni bir vekaletname verilmiş ise sunulması, aksi halde hükmün davacı-temlik alana tebliği ile yasal temyiz süresinin beklenilmesi, ......

            Kısmi temlikte ise, temlik edilen asıl alacak ve bu oranda fer’ilerinin temlik alana geçmesi söz konusudur. Temlik edilmeyen kısım itibariyle borçlunun temlik eden alacaklıya karşı sorumluluğu devam eder. Temlik alan, temliki ve alacağın varlığını ispat ederek borçludan talepte bulunur. Temlik ile birlikte temlik alan, alacağın aslı ve fer’ileriyle birlikte, alacağa bağlı rüçhan haklarını da iktisap eder. Dolayısıyla temliğe konu alacak itibariyle dava ve takip hakkı da temlik alana geçer. Alacağın temlikinde esasen borç değişmez, sadece onu talep edecek taraf değişmiş olur....

              Az yukarıda söylendiği üzere, davacının dayanağı yüklenicinin yaptığı temlik işlemidir. Davacı, bu temlik işlemine dayanarak arsa sahibini ifaya zorlamaktadır. Fakat, temlik alanın ifa talebine muhatap olan borçlu (arsa sahibi) bu talebe hemen uymak zorunda değildir. Devralan kimse, temlik işlemini ve kendisinin yeni alacaklı sıfatını ispat etmiş olsa bile borçlu (arsa sahibi) ona karşı bir takım itiraz ve defilerde bulunmak hakkına sahiptir. Borçlar Kanununun 167.maddesine göre “borçlu, temlike vakıf olduğu zaman temlik edene karşı haiz olduğu defileri temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir.” Buna göre temliki öğrenen borçlu, temlik olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan üçüncü kişiye) karşı da ileri sürebilir hale gelir....

                Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda; “alacağın temliki” ilişkisine dayanan icra takibine konu alacağın BK’nun temlike ilişkin hükümlerine uygun şekilde devredildiği, bu devrin işlemiş faizleri de kapsadığı, icra takibine konu faturanın davalıya tebliğ edildiğine ilişkin bilgi ve belgeye ulaşılamadığı, icra takibinden önce temlik alan veya temlik eden tarafından fatura alacağının tahsili için davalının temerrüde düşürülmediği, davalının defter ve belgelerinin TTK’nun 82/1.maddesi gereğince delil olarak kabul edilemeyeceği, davalının dava dışı temlik edenden mahsup edebileceği bir alacağının bulunduğunun ispat edilememiş olduğu, temlik alana karşı borcu ödemekten imtina etmeyi haklı kılacak bir sebebinin bulunmadığı, henüz işlememiş faizler, yeni alacaklının mal varlığında doğacakları gibi işlemiş fakat henüz ödenmemiş olan faiz alacaklarının da temlik edilen asıl alacakla birlikte temlik alana geçeceğinin kabulünün gerekeceği, temlik konusu alacağa temlik...

                  a temlik ettiğini, daha sonra adı geçenin de alacağını davalı ...'e temlik ettiğini, kötüniyetli davalı şirketin hileli bir şekilde elinde alıkoyduğu ve bedelini temlik ederek tahsil ettiği sözkonusu senedi dava dışı ... isimli kişiye vererek 06.11.2007 tarihinde Antalya 5....

                    (Bkz., Eren, F.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 9.b., İstanbul 2006, s.1176; Oğuzman, M.K., Öz, M.T.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 3.b., İstanbul 2000, s.891) Alacak bir ivaz karşılığı temlik edilebileceği gibi, herhangi bir ivaz karşılığı olmaksızın da temlik edilebilir; ivaz sadece temlik edene, temlik alanın alacağı tahsil edememesi halinde bir garanti yükümlülüğü getirir (TBK.m.191). Kural olarak temlik nedeniyle verilen ivaz, borcu ortadan kaldırmaz. Temlik, alacağı sona erdiren bir tasarruf muamelesi olmayıp, alacaklıyı değiştirir. Temlik eden lehine tesis edilen teminatlar da temlik alana geçer (TMK.m.891)....

                      UYAP Entegrasyonu