Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızası alınması gerekmez. Temlik, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar ve hükümlerin hasıl eder. Borçlunun temlikten sonraki asıl muhatabı artık alacağı temellük eden (devralan) kişidir. Bu itibarla borçlunun borçtan kurtulabilmesi için temlik işleminden sonra borcunu devralan kimseye ifa etmesi gerekir. Kural budur. Şu hale göre temlik anına kadar borçlu temlikin dışında iken temlik anından itibaren evvelki alacaklı temlik işleminin dışına çıkmaktadır. Somut olayda, davalı ... tarafından 20.10.1997 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satış vaadi alacaklısı ...’a 1/3 payın satışı vaat edilmiştir. Yargılama sırasında ise satış vaadi alacaklısı ... tarafından satış vaadine konu paylar bedele dönüştürülerek 17.10.2006 gün ve 4353 yevmiye numaralı temlikname ile davacı ...’e temlik edilmiştir....

    Mahkemece davacıların takip alacaklıları tarafından takip borçlusu davalı 08.02.2005 tarihli belge ile ibra edildikten sonra, 16.11.2006 tarihinde alacağı temlik aldıkları, ibraname ile borç sona erdirildikten sonra 16.11.2006 tarihinde temlik edenin temlik edeceği bir hakkı kalmadığı ve bu durumun da temlik alan 3. kişilere karşı ileri sürülebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 25.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      K A R A R Davacı banka, dava dışı ...’nin kendilerine olan kredi kartı borçları nedeniyle ...’in davalıdan olan 4.661.000.000 TL alacağını 10.1.2002 tarihli noterde düzenlenen temlikname ile temlik aldıklarını, temlikin bir suretini davalıya gönderdiklerini, davalının verdiği cevapta temlik gereği ödemeyi kendilerine yapacağını bildirdiği halde 5.2.2002 tarihinde ödemenin temlik eden ...’e yapıldığını öğrendiklerini 4.661.000.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu temliknamenin kendilerine gönderilmesinden sonra 24.1.2002 tarihli yazı ile ödemeyi yapacak olan ... Defterdarlığına durumu bildirdiklerini, bu yazıdan sonra ödemenin dava dışı temlik edene Defterdarlık tarafından yapıldığını, kusurlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının alacağını temlik eden kişiden istemesi gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

        Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle yargılama giderinden takip konusu alacağı temlik alan ... Varlık A.Ş.’nin sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, temlik alan davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          a ödenmesine, kalan 56.651,22 TL’sinin yine 05/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı - kısmi temlik alan ...'a ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ile davacı (temlik alan ... ve temlik veren ...)vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekili ile davacı (temlik alan ... ve temlik veren ...)vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 6,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 7.844,05 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 1.2.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davalı ... ile temlik alan ...’nin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temlik alan Erdoğan Bilenden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacılardan peşin alınan temyiz ve tarafların temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 15/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Limited Şirketi tarafından temlik edenin davalı ... ... .. A.Ş. 'den temliknamede belirtilen faturalardan kaynaklanan toplam 300.028,34 TL alacağın tamamının temlik alan ... ... Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye temlik edildiği, temliknameye konu alacağın dava dışı temlik eden ... Limited Şirketi ile davalı ... ... arasında imzalanan 19/03/2013 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklanan hak ediş alacağına ilişkin olduğunun anlaşıldığı, davalı tarafça eser sözleşmesinden kaynaklanan hakediş alacağının temlik eden yönünden doğmadığı gerekçesiyle davanın reddinin talep edildiği, dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişiden 15/04/2019 tarihli raporun alındığı, bilirkişi raporuna göre, davalı defterlerinde davalının temlik eden ... .....

                Uyuşmazlık; davalı şirketin temlik protokolü gereğince, temlik edilen alacağın tahsilinde ve bir kısmının zamanaşımına uğramasında kusurunun olup olmadığı, bu bağlamda davacı şirketin cari hesaptan ve dolayısıyla icra takibine konu 692.065-USD bedelli senede dayalı borcunun bulunup bulunmadığı ve davacının (temlik eden) 02/11/2005 tarihli temlik sözleşmesine konu ettiği dava dışı şirketten olan alacağını davalıya (temlik alan) temlik protokolünü gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle davacı tarafı zarara uğratıp uğratmadığı ile varsa davacının alacak miktarı hususunda uyuşmazlık kapsamında alınan bilirkişi kurulu raporuna göre kısmen davalı tarafından yapılan tahsilatın mahsubu ile ivazlı olarak temlik hükümleri doğrultusunda alacak temlikinin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 818 sayılı BK m. 169/1. maddesi uyarınca, davacının temlik edilen alacağın varlığını davalıya garanti ettiği ve bu alacağın borçludan tahsil edilememesi riskini üstlenmiş olduğu anlaşılmıştır....

                  Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızası alınması gerekmez. Temlik, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar ve hükümlerini hasıl eder. Borçlunun temlikten sonraki asıl muhatabı artık alacağı temellük eden (devralan) kişidir. Bu itibarla borçlunun borçtan kurtulabilmesi için temlik işleminden sonra borcunu devralan kimseye ifa etmesi gerekir. Kural budur. Şu hale göre temlik anına kadar borçlu temlikin dışında iken temlik anından itibaren evvelki alacaklı temlik işleminin dışına çıkmaktadır. Temlikin, temlik edenle borçlu (arsa sahibi) arasında bazı ilişkilerin doğmasına neden olduğu çok açıktır. Zira temlik alan evvelki alacaklının yerine geçmiş borçludan (arsa sahibinden) ifayı istemek, gerektiğinde de borçluyu ifaya zorlamak onun hakkı olmuştur....

                    Bu durumda davalının temlik yasağını ileri sürmesi ve bu yasağa dayanması Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesindeki hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, korunması mümkün değildir. Ancak davalı iş sahibi borçlu, temliklerin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 167/1 maddesi gereğince temlike vakıf olduğu zaman temlik edene karşı haiz olduğu def’ileri temlik alana karşı da ileri sürebilir. Bir başka deyişle, borçlu devir yapılmamış olsaydı önceki alacaklısına ne gibi def’ilerde bulunmak olanağına sahip idiyse, bu def’ileri yeni alacaklıya karşı da kullanabilir. Eser sözleşmesinin gereği gibi tam olarak ifa edilmemesi, eksik ve ayıplı iş bulunması gibi nedenlerle iş sahibi yükleniciye ileri sürebileceği hususları alacağı devralana karşı da ileri sürebilecektir. Bu durumda, davacı temlik alanın temlik eden yüklenicinin temlik tarihi itibariyle borçlu davalıdan olan alacağını temliknamelere dayalı olarak davalıdan istemekte haklı olacağı açıktır....

                      UYAP Entegrasyonu