Temlik eden davalı ... A.Ş vekili, ipotek konusu taşınmazın garanti ettiği borcun halen ödenmediğini, bu nedenle ipoteğin borç ödenene kadar devam etmesi gerektiğini, riskin halen devam ettiğini, ayrıca gayrinakdi alacak ve teminatı olan ipoteğin temlik sözleşmesi ile temlik edildiği ve temlik alanın davaya dahil edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Davalı vekili; yüklenici firma ile idare arasında imzalanan sözleşmenin 12.5. maddesinde bulunan "Yüklenici her türlü hak ediş ve alacaklarını idarenin yazılı izni olmaksızın başkalarına temlik edemez" hükmü gereğince genel müdürlük onayı alınmadan temlik yapılamayacağını, temlik için herhangi bir genel müdürlük onayının alınmadığını, davacı tarafından sözü edilen 512.082,76 TL tutarında ödemenin temlik ödemesi değil, firmanın hesabına yapılan bir ödeme olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; dosya kapsamında bulunan ve davalı ile dava dışı Akfel Ltd. Şti. - Yapı Kur Ltd. Şti. ortaklığı arasında yapılan "Avrupa Yakası 12....
Fatma Korkmaz olduğu ve temlikin 115 ada ... parsel sayılı taşınmazdaki miras paylarına ; ........1990 tarih ve 1046 yevmiye nolu temlik senedinin incelenmesinde ise temlik edenin ... olduğu ve temlikin yine 111 ada ... parsel sayılı taşınmazdaki miras payına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Oysa, temyiz dilekçesinin 03.04.2012 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği'nin 48. maddesi uyarınca süresinde temyiz kaydı yapılmış ise de, asıl ve birleşen davada müddeabihi kısmen temlik alanlar tarafından her bir dava için ve her bir temlik alan davacı yönünden ayrı(toplam 4 adet)temyiz başvuru ve temyiz karar harcının yatırılması gerekmektedir. Hükmü temyiz eden asıl ve birleşen davada müddeabihi kısmen temlik alan davacılar... ve ... vekili tarafından her dava ve hükmü temyiz eden temlik alan davacı yönünden anılan harçlar yatırılmışsa, buna ilişkin belgenin eklenmesi, yatırılmamışsa hangi dava ve temlik alan davacı yönünden anılan harçları yatırdığına ilişkin yazılı açıklama alındıktan sonra yatırılmayan temlik alan davacı ve dava yönünden üç ayrı temyiz başvuru ve temyiz karar harcını yatırması için asıl ve birleşen davada temlik alan davacılar ... ve ......
Oysa, temyiz dilekçesinin 03.04.2012 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği'nin 48. maddesi uyarınca süresinde temyiz kaydı yapılmış ise de, asıl ve birleşen davada müddeabihi kısmen temlik alanlar tarafından her bir dava için ve her bir temlik alan davacı yönünden ayrı(toplam 4 adet)temyiz başvuru ve temyiz karar harcının yatırılması gerekmektedir. Hükmü temyiz eden asıl ve birleşen davada müddeabihi kısmen temlik alan davacılar ... ve ...vekili tarafından her dava ve hükmü temyiz eden temlik alan davacı yönünden anılan harçlar yatırılmışsa, buna ilişkin belgenin eklenmesi, yatırılmamışsa hangi dava ve temlik alan davacı yönünden anılan harçları yatırdığına ilişkin yazılı açıklama alındıktan sonra yatırılmayan temlik alan davacı ve dava yönünden üç ayrı temyiz başvuru ve temyiz karar harcını yatırması için asıl ve birleşen davada temlik alan davacılar ... ve .......
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 06/10/2020 tarih ve 2020/255 Esas - 2020/518 Karar sayılı kararıyla; "... tüm dosya kapsamına göre 19/03/2012 temlik tarihi itibariyle yapılan icra dosyası kapak hesabı ile davacının 19/03/2012 temlik tarihi itibariyle davalı temlik eden bankaya borçlu olduğu, davacı yanca temlikten önce 04/01/2012 tarihinde 10.000- TL. ve 28/02/2012 tarihinde 10.000- TL. yapıldığı ileri sürülen ödemelerin davalı temlik eden banka tarafından alacağına mahsuben yapılan ödemeler olduğu, temlik tarihi ile birlikte davacının davalı bankaya borçlu olduğu, temlik tarihinden önce yapılan ödemelerin istirdatının talep edilemeyeceği, davacı borçlunun, temlik edene karşı haiz olduğu bütün def'i ve itirazları temlik alan dava dışı alacaklı T9 T9Şti.’ne karşı, 6098 sayılı TBK. Madde 188/1 hükmü gereği ileri sürebileceği, kaldı ki istirdat davasının, temlik eden davalıya, son ödeme tarihinden bir sene sonra açıldığından davanın reddine" karar verilmiştir....
sözleşmesi, temlik edin ve davalı arasında imzalanan sözleşmenin 24....
sözleşmesi, temlik edin ve davalı arasında imzalanan sözleşmenin 24....
Maddesi uyarınca temlik alacağı için davalı müvekkili sigorta şirketine, özel dava şartı olan başvuru şartını yerine getirmediği, bu nedenle davacı yanın dava açmadan önce başvurduğu arabuluculuk yolunda da arabuluculuk şartı gerçekleşmediği, yasa gereği başvuru şartı yerin getirilmeden davacı yanın işbu davayı açtığından hakklarında faiz,yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceği, Davacı yanın davasının husumet yokluğundan reddinin gerektiği. sigorta alacağından kaynaklı temlik işleminin, temlik edenin ve temlik olunanın sigortacılık faaliyeti yapmaya yetkili kişiler olması gerektiğinden, davacının da sigortacılık işi yapmaya yetkisi olmadığından, davacı yanın davasının husumet yokluğundan reddine karar verilmesinin gerektiği, davalı müvekkilinin sigorta şirketinin açık kabulü olmadan davalının açık kabulü olmadan davacının alacağını, temlik etmesini, zararın tazmin riski devam ederken temlik edenin söz konusu risk üzerinde tasarruf etmesi ve temlik olunanın bu riski...
Aslında arsa sahibinin kural olarak Borçlar Kanununun 364. maddesi uyarınca eserin tesliminde vermesi gereken arsa payını, inşaat aşamasında yükleniciye devretmesi, yüklenicinin de bunu üçüncü kişilere temlik ederek finans sağlaması, arsa sahibinin yükleniciye kredi kullandırması demektir. Bir tanımlama yapmak gerekirse; alacağın temliki, alacaklı ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun rızasına ihtiyaç olmaksızın yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliğini taşıyan şekle bağlı bir akittir. Borçlar Kanununun 163. maddesi hükmüne göre temlik sözleşmesi temlik edenle temlik alan arasında yazılı olarak yapılabilir. Ne var ki, alacağın temlikinde aranan yazılı şekil temlik sözleşmesinin resmi şekilde yapılmasına engel değildir. Nitekim uygulamada yükleniciden şahsi hakkını temlik alan üçüncü kişilerin temlik sözleşmesini adi yazılı satış sözleşmesi veya noterde düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi olarak yaptıkları görülmektedir....