Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı yüklenici, kazanacağı şahsi hakkını davacıya 02.03.2007 günlü sözleşmeyle temlik etmiştir. Davada, bu temlik sözleşmesine dayanılmaktadır. Bir tanımlama yapmak gerekirse, temlik işlemi; alacaklı (yüklenici) ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun (arsa sahibinin) rızasına ihtiyaç göstermeden yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliği taşıyan şekle bağlı bir akittir. Temlik işleminin alacağı devreden (eski alacaklı) ile devralan (yeni alacaklı) arasında yapılan sözleşme olduğunda duraksama yoktur. Temlik işleminin konusu ise, eski alacaklının bir borç ilişkisi sebebiyle doğmuş olan borçluda mevcut bir hak veya alacağı oluşturur. Dolayısıyla, temlik sözleşmesi ile mevcut bir alacak hakkı nakledilebilir. Kural yukarıda anlatılan şekilde olmakla beraber Borçlar Kanununun 162. maddesinden temlik işleminin işin mahiyeti icabı mümkün olamayabileceği veya sözleşmeyle yasaklanabileceği görülmektedir....

    Davalı yüklenici, kazanacağı şahsi hakkını davacıya 02.03.2007 günlü sözleşmeyle temlik etmiştir. Davada, bu temlik sözleşmesine dayanılmaktadır. Bir tanımlama yapmak gerekirse, temlik işlemi; alacaklı (yüklenici) ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun (arsa sahibinin) rızasına ihtiyaç göstermeden yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliği taşıyan şekle bağlı bir akittir. Temlik işleminin alacağı devreden (eski alacaklı) ile devralan (yeni alacaklı) arasında yapılan sözleşme olduğunda duraksama yoktur. Temlik işleminin konusu ise, eski alacaklının bir borç ilişkisi sebebiyle doğmuş olan borçluda mevcut bir hak veya alacağı oluşturur. Dolayısıyla, temlik sözleşmesi ile mevcut bir alacak hakkı nakledilebilir. Kural yukarıda anlatılan şekilde olmakla beraber Borçlar Kanununun 162. maddesinden temlik işleminin işin mahiyeti icabı mümkün olamayabileceği veya sözleşmeyle yasaklanabileceği görülmektedir....

      SONUÇ: Dairemiz'in 15.10.2019 tarihli, 2016/4589 Esas, 2019/4244 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmasına, temlik alan vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının anılan temlik alan yararına BOZULMASINA, temyiz peşin ve karar düzeltme harçlarının talep halinde iadesine, 14.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        a temlik etmiş, temlik bilgisini içeren ihtarlı muhtıra 26.6.2008 tarihinde davacı ...'e tebliğ edilmiştir. Davalı ... tarafından alacak temlik edilmesine rağmen 24.3.2010 tarihinde İcra Müdürlüğü'ne takip dosyasındaki alacağın tamamını davacıdan haricen aldığını, borcu olmadığını belirtmiştir. Temliğin tebliğinden itibaren borcun temlik edene değil, temlik alana ödenmesi gerekmektedir. Davacının, takip borcunu temlikten sonra temlik edene yapması borcundan kurtarmaz. O halde mahkemece davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacı vekilinin 03.03.2010 tarihli dilekçesi ekinde dosyaya sunmuş olduğu temlik sözleşmesinde, eldeki bu davanın konusu bağımsız bölümleri ... Mim. Müh. İnş. Taah. Tur. Ses Sistemleri San ve Tic. Ltd. Şti.'ye dava haklarıyla birlikte temlik ettiği, davaya temlik alan vekili sıfatıyla devam etmek istediklerinden temlik alanın davacı olarak kabulünü talep etmiştir. Mahkemece temlik hususunda herhangi bir inceleme yapılmadan ve davacı vekili Av. ...'ün temlik alan vekili olduğuna ilişkin vekâletnamesi de istenilmeden yargılamaya devamla davacı adına tescil kararı verilmiştir. Oysa davacı hakkını temlik etmekle davada sıfatı kalmadığından, Av. ...'...

            Bu sebeple, dava konusu alacağın temlik edildiğini gösterir sözleşme ve eklerinin okunaklı, onaylı bir suretinin eklenmesi, temlik belgesinin kontrol edilmesi, dava konusu tüm alacağın (nakdi ve gayri nakdi) temlik edilmediğinin anlaşılması halinde gerekçeli kararın ayrıca temlik eden ... vekiline tebliğ edilmesi ve yasal sürenin beklenmesi, verilmesi halinde temyiz dilekçesinin de karşı taraf vekiline tebliğ edilmesi, (4) Dava dosyası içinde bulunan temlik alan.... vekillerine ait vekaletname 31.12.2013 tarihine kadar, .... birleşmesi ile ...vekillerine ait vekaletname ise 31.12.2014 tarihine kadar geçerlidir. Gerekçeli karar ise temlik alan davacı ... vekili adına tebliğe çıkarılmış ve 04.02.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir....

              Nitekim uygulamada yükleniciden şahsi hakkını temlik alan üçüncü kişilerin temlik sözleşmesini adi yazılı satış sözleşmesi veya noterde düzenleme şekilde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi olarak yaptıkları görülmektedir; Yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik işlemi, akdi (rızai ) temlik işlemidir. Çünkü burada, alacaklı (yüklenici)ile üçüncü kişi arasında serbest iradeleri ile yapılan temlik sözleşmesi vardır. Genellikle de bu tür temlik sözleşmeleriyle yüklenici şahsi hakkının bir kısmını,örneğin bir veya birkaç bağımsız bölüm mülkiyetinin naklini taahhüd eder. Açıklanan özelliği itibarıyla da yüklenicinin üçüncü kişiye yaptığı temlik işlemi genelde ivazlıdır. Rızai temlik sözleşme ile kurulduğundan temlik sözleşmesinin geçerliği için kuşkusuz bütün sözleşmelerin kurulmasında aranan genel geçerlilik şartlarının varlığı gerekir....

                İmzaları kalemde alındı.'' şeklinde şerh düşerek, kısmi temlikin icra dairesinde verildiğini belirtmiş ise de, temlik alıcısı olarak gözüken davalının, ''sanki var olan bir icra dosyasını temlik almış gibi'', kısmi olarak aldığı temlik ile ilamlı icra takibi başlattığını, takibe dayanak mahkeme ilamındaki alacak kalemleri davalı lehine hükmedilmediğinden, bu alacakların bir kısmının temlik edilmesi sonucu temlik alan davalının ilamlı icra takibi başlatmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu kısmi temlik alacaklarına ilişkin ilamsız icra takibi yapılması gerektiğini, asıl alacaklı olan tarafın piyasaya olan borçları sebebiyle alacağın temlik edildiğini, mahkemece temliknamenin gerçek iradesi araştırılmadan hüküm tesis edildiğini, eksik araştırmaya dayalı olarak verilen kararın hakkaniyete, usul ve yasaya aykırı olduğunu, muvazaalı olarak kardeşler arasında düzenlenen temliknameye ilişkin temlik harcı da yatırılmadan icra takibi yapıldığını, alacağın temliki işlemlerinde temlik bedeli...

                Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızası alınması gerekmez. Temlik, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar. Borçlunun temlikten sonraki asıl muhatabı artık alacağı temellük eden (devralan) kişidir. Bu itibarla borçlunun borçtan kurtulabilmesi için temlik işleminden sonra borcunu devralan kimseye ifa etmesi gerekir. Kural budur. Şu hale göre temlik anına kadar borçlu temlikin dışında iken temlik anından itibaren evvelki alacaklı temlik işleminin dışına çıkmaktadır. Temlikin; temlik edenle, borçlu (arsa sahibi) arasında bazı ilişkilerin doğmasına neden olduğu çok açıktır. Zira temlik alan evvelki alacaklının yerine geçmiş borçludan (arsa sahibinden) ifayı istemek, gerektiğinde de borçluyu ifaya zorlamak onun hakkı olmuştur....

                  Şu hale göre temlik anına kadar borçlu, temlikin dışında iken, temlik anından itibaren evvelki alacaklı, temlik işleminin dışına çıkmaktadır. Temlikin, temlik alanla borçlu (yüklenici) arasında bazı ilişkilerin doğmasına neden olduğu çok açıktır. Zira, temlik alan evvelki alacaklının yerine geçmiş olup, borçludan (yükleniciden) ifayı istemek, gerektiğinde de borçluyu ifaya zorlamak onun hakkı olmuştur. Yüklenici ile arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunan önceki arsa sahibinden, sözleşmede arsa sahibine bırakılan bağımsız bölümü satın alan üçüncü kişilerin, yükleniciyi (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için öncelikle temlik işlemini ve işlemin sıhhatini kanıtlaması gerekir. Fakat temlik işlemi kanıtlanmış olunsa da yukarıda açıklandığı üzere ifa talebinin muhatabı olan yüklenici ifaya derhal uymak zorunda değildir....

                    UYAP Entegrasyonu