Davalılar vekili cevabında, icra takibine konu teminat mektubunun kesin ve süreli olup, 15.03.2009 tarihinde bu mektuba ilişkin bir risk konulmadığını, hükümsüz kalan ve paraya dönüştürülmeyen teminat mektubuna dayanılarak, fer'i nitelik taşıyan ve asıl borca bağlı olan diğer alacakların talebinin mümkün olmadığını, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen 19.09.2010 tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre, bankanın ticari artı para kredisi ve teminat mektubu komisyonu nedeniyle takip tarihi itibariyle toplam 4.317,09 TL alacaklı olduğu, teminat mektubunun davalı vekilinin beyanları doğrultusunda yargılama sırasında iade edildiği kabul edilerek teminat mektubu bedelinin depo edilmesi hususundaki davanın konusuz kaldığı, alacağın likit bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalılardan borçlu ... arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile yer aldıklarını, kredi geri ödemelerinin aksatılması üzerine hesabın kat edilerek noter kanalı ile borçlulara ihtarname keşide edildiğini, buna rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, teminat mektubu komisyon alacağının tahsili ve 41 adet teminat mektubu bedelinin depo edilmesi için davalılar aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40'ı oranında icra inkar tazminatına ve gayri nakdi alacaklarının da müvekkili bankanın faiz getirmeyen bir hesabına depo edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; bilirkişi raporu doğrultusunda; üzerinde herhangi bir geçerlilik süresi olmayan teminat mektuplarının süresiz olduğu, bu teminat mektuplarının 10 yıllık genel zamanaşımı süresine tabi olup 10 yıllık sürenin geçmediğinin tespit edildiği, teminat mektubu bedelinin depo edilmesi istenmesi halinde bunun muhatap tarafından kabul edilip yerine getirileceği hususunun düzenlendiği, davaya konu teminat mektuplarının ihale için Devlet Malzeme Ofisine verildiği, karar tarihi itibariyle paraya çevrilmediği ancak teminat mektuplarının uzun süre geçmesine rağmen iade de edilmediği, somut olayda kredi borcunun tamamen ödenmediği, kredi alacağın tahsili riskinin gerçekleştiği davacı bankanın TMK.'nın 2 maddesi iyiniyet kuralları ve kredi sözleşmesindeki koşullar doğrultusunda verdiği teminat mektupları bedellerinin depo edilmesini borçludan talep edebileceği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Öte yandan, davalı olan kefil hakkında yapılan ilamsız icra takibinde kendisinden nakdi ve gayri nakit alacağın depo edilmesi talep edilmiş olup, davalının imzaladığı sözleşmede teminat mektubu ve çek teminat bedeli olan gayri nakit alacağın depo edilmesine yönelik Genel Kredi Sözleşmesi'nin 20 ve devamı maddelerinde herhangi bir düzenleme yapılmadığından davacı bankanın davalı kefilden söz konusu miktarın depo edilmesini talep ve dava hakkı bulunmadığından bu talep yönünden açılan davanın reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur....
Ne var ki, benzerlik arzetmekle birlikte iki durumun birbirinden ayrılmasında da fayda olduğundan şunu da belirtelim ki, henüz nakde çevrilmeyen teminat mektupları ile ilgili alacaklı bankanın genel haciz yolu ile takip yapma hakkı yoktur. Ancak yukarıda açıklanan gerekçelerle mer'i teminat mektubu bedelinin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte depo edilmesini isteme hakkı ise vardır. Aynı şekilde bankanın sorumlu olduğu herbir çek yaprağı bedelini de ipotek limiti kapsamında risk gerçekleşmese de depo edilmesini isteme hakkı bulunmaktadır....
Şti. arasında kredi genel sözleşmesi imzalandığını, davalıların sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşmeye istinaden asıl borçlu şirkete TOKİ'ye hitaben 13.08.2012 tarihli 580.000,00 TL bedelli teminat mektubu verildiğini ve halen meri olduğunu, borçlu şirket ve kefillerin sözleşmelerden doğan edimlerini yerine getirmemek suretiyle nakit riskini ödemediğini, hesabın kat edilerek mektubun iadesi veya mektup bedelinin depo edilmesi hususunda ihtarname keşide edildiğini, tebliğe karşın talebin yerine getirilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalılar tarafından toplam 580.000,00 TL'lik teminat mektubu bedelinin bankalarında faiz getirmeyen bir hesapta (teminat mektubunun dava sırasında nakde dönüşmesi halinde tazmin tarihinden itibaren bankanın kısa vadeli kredilere uyguladığı en yüksek faiz oranının %50 fazlası üzerinden gecikme faizi yürütülerek %5 BSMV ile birlikte tahsil edilmesi kaydıyla) depo edilmesine karar...
Yevmiye Sayılı ihtarnamesi ile 14.050,00 TL’lik teminat mektubu bedelinin depo edilmesinin istendiğini, ancak davalıların ihtarnamenin tebliğinden itibaren verilen 1 günlük süre içinde talebi yerine getirmemeleri nedeniyle işbu davanın açıldığını beyanla, 14.050,00 TL’lik teminat mektubu bedelinin bankalarında faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Usulüne uygun tebliğe rağmen davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır. DELİLLER VE GEREKÇE Dava, dava dışı ... Grup Limited Şirketi ile akdedilen kredi sözleşmesinde kefil sıfatıyla imzası bulunan davalılardan kredi sözleşmesi sonrasında dava dışı ... AŞ'ye hitaben, dava dışı ... Limited Şirketi lehine verilen 28.100 TL bedelli teminat mektubu bedelinin 14.050 TL'sinin depo edilmesi talebine ilişkindir. Davacı Bankaya müzekkere yazılarak dava dışı ... Grup... Ltd. Şti. ile akdedilen dava konusu kredi sözleşmesi ve eklerinin Mahkememize gönderilmesi istenmiştir....
“Banka ile asıl borçlu müşterisi arasında imzalanan davalıların da kefil olarak imzaladığı genel kredi sözleşmelerinin ilgili maddelirende bankaca istenildiği zaman asıl borçlu/müşteri tarafından teminat mektubu miktarlarının bankaya depo edileceği taahhüt edilmiştir. Ayrıca genel kredi sözleşmelerinin 24./27. maddesinde, müteselsil kefillerin kredi borçlusunun bankaya karşı borçlardan kefalet limiti dahilinde sorumlu olacağı belirtilmiştir. Ancak kural olarak kefil, asıl borçlunun bankaya karşı tüm yükümlülüklerini değil fakat bankanın teminat mektubu bedelini muhataba tazmin etmesi hâlinde bu bedeli ödemeyi borçlanmaktadır. Zira henüz tazmin edilmeyen mektup bedelinin depo edilmesinin borçlusu kefil değil lehine teminat mektubu verilen asıl kredi borçlusudur (Reisoğlu, Seza: Türk Kefalet Hukuku, Ankara, 2013, s. 219)....
Hizmetleri A.Ş (....a devir öncesinde kredili müşterisi olup imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kredi kullandığını, davalının, ....A.Ş'nin kullanacağı kredilerin teminatı olarak genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, borcun asıl ve fer'ilerinin tamamından aynı oranda sorumlu olduğunu, davalının, genel kredi sözleşmesi gereğince kullanılmış olan teminat mektubu komisyon borçlarını ödemediğini, genel kredi sözleşmeleri gereğince üstlerine düşen edimleri yerine getirmediklerini, müvekkili tarafından, davalılara ... 17.Noterliği aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderildiğini, toplam 47.877,68....
Mahkemece, davacı ile arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi kapsamında verilen dava konusu teminat mektubunun halen geçerli bulunduğu, diğer davalı şirketin ise kredi sözleşmesinin kefili olduğu, teminat mektubuna ilişkin komisyon bedellerinin ödenmemesi nedeniyle davacının davalıları temerrüde düşürdüğü, böylelikle riskin gerçekleştiği ve teminat mektubu bedelinin depo edilmesi isteminin haklı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 225.000 TL teminat mektubu bedelinin davacı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine dair verilen karar davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 26/09/2014 tarihli kararı ile onanmıştır. Davalı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....