Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, davacının 2010 yılında yıllık 150.000 TL ürün almayı taahhüt ettiğini, sıralı çekleri verdiğini, taraflar arasında sözlü olarak tek satıcılık sözleşmesi yapıldığını, verilen siparişlere istinaden toplam 70.000 TL'lik çeklerin vadesinde ödendiğini, bir süre sonra davacının siparişlerin durdurulmasını talep ettiğini, tarafların karşılıklı ihtarnameler gönderdiğini, daha sonra tarafların anlaştığını, buna istinaden davalının 20.000 TL nakit ve 20.000 TL'lik çeki davacıya geri verdiğini, geri kalan 40.000 TL lik alacak için sipariş edilen ürünlerin davacı şirkete teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, ancak davacının ürünleri davalıdan teslim almak yerine 39.967,24 TL asıl alacak için icra takibi yaptığını, davalıdan teslim alması gereken ürünleri teslim almadığını, alacağın likit olmadığını belirterek davanın reddine ve en az %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....

    Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda taraflar arasında akdedilen sözleşmenin tek satıcılık sözleşmesi olduğu ve davacı karşı davalının kusurlu davranışıyla sözleşmeyi ihlal etmesi nedeniyle kâr yoksunluğu talebinde bulunamayacağı davalı karşı davacının ise zararlarının nelerden ibaret olduğu ve hangi zarara nasıl ve niçin uğradığına dair delil sunamadığı gibi manevi tazminat isteminin koşullarının da gerçekleşmediği gerekçesiyle asıl dava ile karşı davanın ayrı yarı reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davalının fazla ödediği peşin harcın istek halinde iadesine, 16.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Şirketi'nin ticaret unvanının sicilden terkinini, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesini, haksız rekabet sebebiyle maddi ve manevi tazminatın tahsilini, davalıların tek satıcılık sözleşmesini ihlal ettiklerinin tespitini, tek satıcılık sözleşmesinin ihlali nedeniyle pörtföy tazminatı ve kar mahrumiyetinin tahsilini, protokol ve senetlerden dolayı davalı yana 293.000 TL borçlu olmadığının tespitini ve peşin ithalat bedeli olarak ödenen 83.000 TL'nin davalılardan tahsilini; birleşen davada ise davacı şirketin 25/01/2015 vade tarihli, 80.000 TL bedelli bono nedeniyle davalı ... şirketine borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacı ... ile davalılardan ...'in davacı şirketin kurucu ortakları oldukları, şirket merkezinin ...-... adresinde bulunduğu, HMK'nın 14/2 maddesi gereğince asıl davada yetkili mahkemenin şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olan ......

        DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı arasında imzalanan tek satıcılık sözleşmesi uyarınca, davacının, davalının ürettiği malları İsviçre'de satmayı, elde edilen gelirden davacıya pay verilmesini kararlaştırdıklarını, davacının edimini yerine getirdiğini, İsviçre'de ticaret hacmi bulunmayan davalının davacının faaliyetleri neticesinde büyük gelir elde etmesine rağmen sözleşmeden doğan %20'lik payı ödemediğini ileri sürerek şimdilik 20.000 euronun 20.06.2013 tarihinden itibaren kamu bankalarınca döviz mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek banka mevduat faiz oranında işlemiş faizi ile davalıdan tahsiline, bilahare ıslah ile de 56.875 euronun davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II....

          Şti. aleyhine, araç rehin sözleşmesinden kaynaklı 68.125,00-TL toplam alacağa ilişkin rehnin para çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 15/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirket tarafından süresi içerisinde 21/08/2019 tarihinde icra takibine itiraz edildiği anlaşılmıştır. .... İcra Dairesi'nin 2019/... Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı ... Tic. ve San. A.Ş. tarafından borçlular ... San. Tic. Ltd. Şti. ve ... aleyhine, cari hesap sözleşmesinden kaynaklı 253.008,09-TL toplam alacağa ilişkin ipoteğin para çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 01/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu ... adına çıkarılan tebligatın iade edildiği, borçlular tarafından süresi içerisinde 04/10/2019 tarihinde icra takibine itiraz edilmesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. ......

            Davalı vekili; davacı ile 5.2.2019 tarihinde Venex marka bir kısım ürünlerin satışı konusunda 3 yıl süreyle Güney Kore, Japonya, Tayvan, Vıetnam ve Tayland 'da davacıya tek satıcılık veren sözleşmenin düzenlendiğini, sözleşme 4.11 maddesi uyarınca alacağı mallara karşılık 50.000 USD depozitonun ödendiğini, davacıya faturalı satışların yapıldığını, Venex markalı ürünlerin ... Tıbbi Cihazlar İth. İhr. San ve Tic Ltd. Şti. tarafından üretildiğini, ... ile 3.11.2016 tarihli 3 yıllık Tek Dağıtıcılık sözleşmesinin imzalandığını, ancak ek protokolle 4 yıla kadar uzatıldığını, davacının 25.10.2021 tarihli ihtarnamesi ile ... ile olan sözleşmenin sona ermesi nedeni ile yükümlülüklerini ifa edemediğini bildirerek 17.500 USD nin iadesininn istendiğini, 2.11.2021 tarihli cevabi ihtarname ile sözleşme süresi sona ermesine rağmen ......

              Uyuşmazlık tek satıcılık sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.Davacı bayi olan davalının sözleşmeye aykırı davrandığını iddia ederek haklı şekilde sözleşmeyi feshettiklerini bildirmi ve dava konusu sözleşmenin 11. maddesi uyarınca cezai şart isteminde bulunmuştur. Davalı ise sözleşmeye aykırı davranışta bulunmadığını, tam tersine davacının sözleşmenin üçüncü maddesindeki edimini yerine getirmediğini savunmuştur. Mahkemece anılan sözleşmenin 3.maddesi hükmü gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Oysa sözleşmenin 3.maddesine aykırılığın yaptırımı aynı madde de ayrıca düzenlenmiştir. Başka bir ifadeyle anılan maddedeki edimin yerine getirilmemesi halinde ancak bu maddede belirtilen yaptırıma hükmedilebilirse de bu durum sözleşmenin feshinin haksız olduğunun kabulünü gerektirmez....

                . - K A R A R - Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili cevabında, davaya konu edilen ve tevdi mahalli sonucu ardiyeye teslim edilen malların bedelleri ödenmiş olduğundan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Birleşen davada davacı vekili, taraflar arasındaki tek satıcılık sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle sözleşme sürecinde alınıp da satılmayan, elde kalan ve davalı tarafça iade alınmaması nedeniyle ardiyeye tevdi edilen malların bedellerinin ödenen kısmını tahsil için giriştikleri icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  AŞ'nin, İpragaz ve mamullerinin satış ve tevzii ile ilgili doğacak alacaklar ve yetkili satıcılık mukavelesinin 26, 27, 28. maddelerinde yer alan teminat şartı ceza ve tazminatlara ilişkin alacaklar olduğu, bu nedenle davalı tarafça herhangi bir alacağın varlığı ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Mahkemece, tek satıcılık sözleşmeleri konusunda Rekabet Kurulu’nun vermiş olduğu karar sonrası, tek satıcıların başka marka ürünleri de satabileceklerinin anlaşıldığı, ayrıca ....06.2011 tarihinde tespit yaptıran davacının akdi fesih etmeyerek mal vermeye devam ettiğinin belirlenmiş olması nedeniyle talepleri yerinde olmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 07.....2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu