Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince; olay nedeniyle davacı yararına manevi tazminat için gerekli yasal koşulların oluştuğu, davalının tehdit ve hakaret suçlarından ceza davasının kesinleştiği ve ceza aldığı, ceza mahkemesi kararının bağlayıcı olduğu, ceza dosyası kapsamında alınan tanık ifadelerinde ve 11/12/2017 tarihli CD izleme tutanağına göre davalının davaya konu eyleminin sabit olduğu, davacının kişilik değerlerinin haksız biçimde ihlal edildiği belirtilerek 7.500,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir. Davalı istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, tehdit ve hakaret sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

Sözleşme tarihinde yürürlükte olan Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesi gereğince kişilik haklarında zarara uğratılan kimse, kusur varsa zararın tazminini ve bu kapsamda manevi zarar sebebiyle de manevi tazminatın ödetilmesini isteyebilir. Ancak bu hüküm mal varlığına dair zarar halini kapsamamaktadır. Mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok, kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü TBK'nın 58. ve MK'nın 24. maddelerinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Somut olayda da işin ayıplı imâl edilmesi sebebiyle zararın doğduğu iddia edilmiş buna göre manevi tazminat istenmiş ise de davacının bu yöndeki talebi mal varlığına yönelen bir eylem niteliğinde olup salt sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi veya hiç ifa edilmemesi açıklanan olgulara göre değerlendirilerek manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken talebin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/08/2015 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 15/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, sosyal medya üzerinden kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

      Somut olayda davalıların Hasan'a yönelik yaralama ve tehdit eylemleri nedeniyle, Hasan'ın sağlığında açılmış bir manevi tazminat davası bulunmadığı gibi, davacının farklı bir dava sebebine dayanarak eşinin ölümünden davalıların sorumlu olduğu iddiası ile manevi tazminat talep ettiği; yaralama, tehdit eylemlerinin gerçekleşme tarihi ile davacının eşinin vefat tarihi arasında beş yıla yakın zaman geçtiği de düşünüldüğünde, Hasan'ın ölümü ile davalıların yaralama, tehdit veya başka eylemleri arasındaki illiyet bağını kurar şekilde alınmış tıbbi rapor, sair delil veya vaka da ileri sürülmediğine göre, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafın istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nın 353/1- b-1 maddesi gereğince duruşma yapılmadan esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      KARŞI OY YAZISI Dava hakaret ve tehdit nedeniyle haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 3,000 TL manevi tazminata hükmedilmesine ilişkin karar Dairemiz çoğunluğunca düzeltilerek onanmıştır.Davacı avukat olup; müvekkili adına takip ettiği bir dava ile ilgili olarak davalı ile yaptığı görüşme sırasında, davalı tarafça kendisine hitaben söylenen “Manyak kadın, seni mahvederim işi bozan sensin, senin avukatlığını elinden alacağım, aradan çekil, sonun kötü olur” sözlerinden dolayı tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı bu fiili sebebiyle ... 1....

        Ceza hukuku bakımından davalının sözleri iki ayrı suç oluşturmakta ise de tazminat hukuku açısından davalının sözlerinin bir bütün olarak davacının kişilik haklarını zedelediği gözetilerek tazminat miktarının tayin edilmesi isabetlidir. Bu nedenle davacı vekilinin tehdit suçuna yönelik değerlendirme yapıldığı yönündeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Eldeki dava bakımından; olayın gerçekleşme şekli, yeri, zamanı, yukarıda açıklanan ilkeler kapsamında değerlendirildiğinde, ilk derece mahkemesince 2.000,TL manevi tazminat takdiri, tarafların sosyal ekonomik durumları, hak ve nesafet kaideleri birlikte değerlendirildiğinde davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının ulaşılmak istenilen manevi tatmin (doyum) için yeterli olacağı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/10/2014 gününde verilen dilekçe ile hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/10/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, davalının müvekkillerinin içinde bulunduğu araca av tüfeğiyle ateş ettiğini, olay sebebiyle davacıların panik yaşadıklarını ve psikolojik olarak etkilendiklerini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2021 NUMARASI : 2019/40 ESAS - 2021/72 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Kişilik Haklarına Saldırı Sebepli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, müvekkil davacının eski eşi olduğunu, müşterek çocuğun davalı baba ile görüşmek istememesi hasebiyle sürekli doğrudan veya dolaylı olarak müvekkile ulaşarak tehdit ve hakaretler ettiğini, davalının ayrıca birtakım evraklarla mahkemeye başvurarak müşterek çocuğun velayetini alacağını ve müvekkilin müşterek çocuğu görmek için aylarca bekleyeceği ifadelerle tehdit ve santaj içerikli ifadeler sarf ettiğini, davalının, müvekkile yönelik ve sabit olan şahsi hak tecavüzü sebebiyle müvekkilin toplumsal itibarı zedelenmiş, haksız ve hukuka aykırı olarak şahsına yapılan ağır hakaretler sebebiyle müvekkilim manevi olarak çöküntü...

            Dosyamızda ise tehdit suçundan kesin nitelikte verilen bir mahkumiyet kararı vardır ve artık bu kararın bağlayıcı olduğunun kabulü gerekir. Kesin nitelikte olan ceza mahkemesi kararı ile artık tehdit niteliğindeki haksız fiilin sabit olduğu, bu eylem nedeniyle davacının kişilik hakların zarar gördüğü, manevi tazminat koşulların oluştuğu, her ne kadar hakaret yönünden verilen hüküm kesinleşmemiş ise de, davalı tarafından mail yoluyla ve Facebook'tan gönderilen mesaj içerikleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalının mail adresinden ve Facebook'tan mesajlar göndermek suretiyle davacıya hakaret ettiği sabit olduğundan davacının davalının eylemi nedeniyle kişilik haklarının zedelendiği ve manevi tazminat koşullarının gerçekleştiği anlaşılmıştır. Kişilik hakları saldırıya uğrayan kimse Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi hükmü uyarınca manevi tazminat adı altında bir miktar para ödetilmesini isteyebilir....

            UYAP Entegrasyonu