"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/02/2015 gününde verilen dilekçe ile tehdit ve hakaret sebebiyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/02/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, tehdit ve hakaret sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir....
Mahkemece maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı, eski eşi olan davalının kendisine yönelik tehdit ve hakaret içeren sözler sarf ettiğini, bu nedenle kişilik haklarının saldırıya uğradığını, üzüntü sebebi ile kalıcı mide ve bağırsak hastalığına yakalandığını belirterek uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacıda teşhis edilen hastalıkların olay tarihinden önce mevcut olması nedeni ile maddi tazminat isteminin reddine, hakaret ve tehdit eylemi sabit görülerek davacı lehine bir miktar manevi tazminata karar verilmiştir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Öncelikle boşanma davasında ileri sürülen ve manevi tazminat konusu olan eylemlerin bir başka dava yolu yeniden ileri sürülüp sürülemeyeceği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kasten yaralama, hakaret ve tehdit nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup davacı vekili süresi içinde yukarıda yazılı sebeplerle istinaf isteminde bulunmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve istinaf yoluna başvuran tarafın sıfatı ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır. Davalı hakkında, eşe karşı basit yaralama, hakaret ve tehdit suçlarından Kırşehir 3....
Her ne kadar dava dilekçesinde manevi zararın değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 3.500TL manevi tazminat talep edilmiş ise de, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 13/10/2010 tarih, 2020/2597 Esas, 2020/3357 Karar sayılı benzer nitelikteki kararında atıf yapılan Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 07/03/2016 tarih, 2015/16998 Esas, 2016/2831 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, manevi tazminat istemi niteliği itibariyle belirsiz alacak davası olarak istenemez ise de, dava dilekçesinde 3.500TL manevi tazminat talep edildiği belirtildiğine göre bu miktar üzerinden işin esasına girilerek sonucuna karar verilmesinin doğru olduğu kanaatine varıldığından davalı tarafın bu yöndeki istinaf isteminin yerinde olmadığı görülmüştür....
Yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesince,Davanın kısmen kabulü ile, 750,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 28/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup dilekçesinde özetle; mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının çok az olduğunu, hakkaniyete uygun olmadığını, bu nedenle,ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, hakaret ve tehdit nedeniyle uğranılan manevi tazminat istemine ilişkindir....
kararlarının kesin bir mahkumiyet hükmü gibi sonuç oluşturmasa da güçlü delil niteliğinde değerlendirilmesi gerektiği keza T6 ve T5 davacıyı yaralayıp tehdit ettiklerinin ve davalı T6 davacıyı yaraladığının tüm ceza dosya kapsamıyla da sabit olduğundan, davacının yaralanması ve tehdit edilmesi, olayın gelişimi, tarafların konumu, olay tarihi, davalıların adedi ve eylem sayısı, eylemin davacı üzerindeki etkisi ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında davacı yararına manevi tazminat şartlarının oluştuğu anlaşılmış davacı tarafın davasının kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, verilen kusurların karşı tarafın kişilik haklarını zedelemesi, paranın alım gücü, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına manevi tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen manevi tazminat miktarının ölçülülük ilkesine uygun olduğu anlaşıldığından davalı-davacı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Erkek lehine maddi- manevi tazminat verilmemesi açısından Geçimsizliğe sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının az kusurlu olduğu, ağır kusurlu erkek lehine maddi- manevi tazminat verilmemesinin doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından davalı-davacı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Adliyesinde bekçi olarak görev yaptığını, davalının 25/04/2012 tarihinde kendisine yönelik gerçekleştirdiği darp ve tehdit eylemi nedeniyle ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/611 esas, 2014/203 karar sayılı dosyası ile cezalandırılarak eylemlerinin hukuka aykırılığının tespit edildiğini belirterek uğramış olduğu manevi zararının ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının uğramış olduğu darp ve tehdit neticesinde elem ve acı çektiği sabit olmakla davalıdan manevi tazminat talep etmesinin haklı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Davaya konu olayda, olay tarihi ve olayın gelişimi ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu ilkeler kapsamında, olayın gerçekleşme şekli, yeri, zamanı, manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme ve fakirleşme aracı olmaması, davacıların yaralanma derecesi, haraket ve tehdit eylemi yönünden kullanılan sözler , ceza yargılamasında tahrik indirimi yapılmamış , katışık kusurun ispat edilmemiş olması , taraflar arasındaki ilişki tarafların sosyal ekonomik durumları, hak ve nesafet kaideleri birlikte değerlendirildiğinde; her bir davacı yararına 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi; ulaşılmak istenilen manevi tatmin (doyum) için yeterli görülmüştür. Davalılar vekilinin manevi tazminat miktarına yönelen istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....