Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin müvekkiline verilmesini, müşterek çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 500'er TL tedbir ve iştirak nafakası, müvekkili için aylık 1.000 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini ve belirlenecek nafakaların her yıl ÜFE oranında kendiliğinden arttırılmasını dava ve talep etmiştir....

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye bırakılmasına, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı- karşı davalı tarafın tedbir nafakası taleplerinin kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 600,00- TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı karşı davalı tarafın şartları oluşmayan yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı- karşı davalı tarafın müşterek çocuk yönünden tedbir nafakası taleplerinin kısmen kabulü ile 02/09/2020 tarihinde bağlanan aylık 600,00- TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar kesinleşme tarihinden itibaren ise aylık 600,00- TL iştirak nafakası olacak şekilde müşterek çocuğun bakım ve ihtiyaçlarına harcanmak üzere davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine...

Bu sebeple hükmün bu sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. 2-Ortak çocuk Ebrar'ın yargılama sırasında, velayet tedbiren kendisine verilen, davalı-karşı davacı baba yanında bulunduğu yapılan yargılama ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece, velayeti anneye verilen ortak çocuk ... için dava tarihinden itibaren hüküm ifade edecek şekilde anne yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece, çocuğun anneye teslim edilip edilmediğinin ve teslim edilmiş ise teslim tarihinin araştırılarak teslim tarihinden itibaren anne yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde dava tarihinden itibaren hüküm ifade edecek şekilde tedbir nafakası takdiri doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkeme asıl davanın ve karşı davanın ayrı ayrı reddine, 30/07/2021 tarihli ara kararı ile tedbiren velayet ve kişisel ilişki hususunda kurulan ara karar ile 18/10/2021 tarihli ön inceleme duruşmasının 6. maddesi ile müşterek çocuklar ile davacı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verildiği görülmüştür....

    DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına, Müvekkilin 25 yıllık evliliği ve yaşadığı hayat göz önüne alınarak asli kusurlu olan davalıdan Tmk 174/2 gereği 200.000 tl manevi ve Tmk 174/1 gereği 200.000 Tl maddi tazminat davalıdan alınarak müvekkile verilmesine, Müşterek çocuk Duru Elanın tedbiren velayetinin davacı anneye verilmesine , müvekkil lehine tedbiren 1.000 tl yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk için tedbiren 1.000 tl iştirak nafakasının alınarak müvekkile verilmesine ve dava sonunda oksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına, Fazlaya ilişin haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 tl ziynet eşya bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir...

    İlk derece mahkemesi tarafından davacı kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak takdir edilen tedbir nafakası miktarının günün ekonomik şartlarına tarafların ekonomik sosyal durumlarına, kadının ihtiyaçlarına göre düşük kaldığı anlaşılarak davacı kadın lehine aylık 1.000 TL tedbir nafakası belirlenmesine karar karar vermek gerekmiştir. Yoksulluk nafakasının miktarı belirlenirken, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilir. Herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan davacı kadın yararına TMK’nın 175. maddesi uyarınca yoksulluk nafakası hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, velayet, tedbir ve iştirak nafakaları ile kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, bozma öncesi verilen 20/10/2015 tarihli ilk hükümde kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuk yararına aylık 150,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava, tedbir nafakası, karşı dava ise velayet istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 11.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        belirterek şimdilik tedbir nafakası talep etmediğini beyan etmiştir. 14.03.2013 tarihli duruşmada davacı- davalı kadın vekili tedbir nafakası talebinde bulunmuş mahkemece dava tarihinden itibaren davacı-davalı kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından tedbir nafakası ve müşterek çocuğun velayetinin tedbiren düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına oybirliğiyle karar verildi. 23.06.2015 (Salı)...

            UYAP Entegrasyonu