Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, tedbiren velayet düzenlemesi ve tedbir nafakası talebine yöneliktir. Davacı taraf; çocuk için belirlenen nafaka miktarının düşük oluşu ve kadın için tedbir nafakasına hükmedilmemesi yönünden, davalı taraf mahkemenin yetkisi, derdestlik ve birleştirme taleplerinin reddi, tanıklarının dinlenmemesi, reddedilen kısım yönünden lehine vekalet ücreti verilmemesi, velayet düzenlemesi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir....

Mahkemece bu yasal zorunluluk yerine getirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, boşanma hükmünün münhasıran bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-davacı babanın ortak çocukla tedbiren kişisel ilişki kurulmasına ilişkin birleşen davası, mahkemece; "birlikte görülen boşanma davasında baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesis edildiği" gerekçesiyle reddedilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, ortak çocukla tedbiren kişisel ilişki kurulması davasının (TMK m. 197/4) açıldığı 23.05.2014 tarihinde tarafların fiilen ayrı yaşadıkları, ortak çocuğun fiilen anne ile birlikte kaldığı, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasını engelleyecek bir halin de (TMK m.324/2) mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Her dava açıldığı tarihteki şartlara tabidir ve davaların birlikte görülmesi halinde her dava bağımsız niteliğini korur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Tedbiren Velayet - Tedbir Nafakası Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; düzeltilerek onanmasına dair Dairemizin 25/10/2018 gün ve 2017/4634 - 2018/11931 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün velayet, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyizen murafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 22.2.2011 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Müşterek çocuklar davalı baba yanında iken 23.12.2008 tarihli ara kararı ile tedbiren anneye teslim edilmiştir. Bu yön gözetilmeden dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru değildir....

        DAVA TÜRÜ :Tedbiren Velayet - Boşanma KARAR DÜZELTME İSTEYEN : ... Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; düzeltilerek onanmasına dair Dairemizin 07.11.2018 gün ve 2018/1203 - 2018/12625 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Karşılıklı Tedbiren Velayet Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin 09.11.2017 gün ve 2017/5904-2017/12488 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

            Aile Mahkemesinin 10.07.2020 tarih ve 2019/191 Esas 2020/266 Karar sayılı kararı ile davacı birleşen davacının velayetin değiştirilmesi davasının reddine, iştirak nafakası davasının reddine karar verildiğini, anlaşmalı boşanma davasından sonra müvekkili ile yaşamaya başlayan müşterek çocukların verilen tedbiren velayet kararı neticesinde davalı anne tarafından çocukların okullarından alındıklarını, tedbiren velayet süresi boyunca çocuklar için bağlanan ayrı ayrı aylık 1.000,00.-TL nafakayı müvekkilinin düzenli olarak ödediğini, verilen son karar gereğince müşterek çocukların davacı babaları ile yaşamaya başladıklarını, çocukların her türlü ihtiyaçlarının müvekkili tarafından karşılandığını, davalı annenin herhangi bir katkısı olmadığını, müşterek çocukların yıllık okul ücretinin 10.000,00....

            Davacı-karşı davalının kabul edilen istinaf sebebi uyarınca, boşanma davasının reddine karar verildiğinden ve davanın reddi nedeni ile tarafların boşanmanın ferisi niteliğindeki talepleri yönünden hüküm kurulamayacağından, verilen kararın niteliğine göre, kadının iştirak nafakasının miktarı, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddi ile erkeğin, boşanma kararına bağlı velayet, çocuklar lehine velayete bağlı nafaka ve kişisel ilişki düzenlemesine ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının" karşı davanın kabulü ile " şeklinde başlayan B-1,2,3,4,5,6,7,8,9,13,14,15 sayılı bentleri kaldırılarak, erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiş, kadın ve çocuklar lehine TMK'nın 169.maddesi uyarınca tedbiren tedbir nafakası verilmiş, velayet tedbiren anneye verilmiş, baba ile çocuklar arasında tedbiren kişisel ilişki düzenlemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davacı-karşı davalı tarafça açılan davanın kabulü ile, tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı tarafça açılan davanın kabulü ile, tarafların boşanmalarına, tarafların gayri reşit müşterek çocukları Betül Oğuzhan'ın velayet haklarının şimdilik tedbiren ve karar kesinleştikten sonra kesin olmak üzere davalı-karşı davacı babasına verilmesine, anne ile çocuk arasında şahsi ilişki tesisine, tarafların gayri reşit müşterek çocukları Büşra Oğuzhan'ın velayet haklarının şimdilik tedbiren ve karar kesinleştikten sonra kesin olmak üzere davacı-karşı davalı annesine verilmesine, baba ile müşterek çocuk Büşra arasında şahsi ilişki tesisine, davacı-karşı davalı yararına; dava tarihinden itibaren davacı karşı davalı için aylık 450,00 TL tedbir nafakası ile velayet hakkı anneye verilen müşterek çocuk Büşra için 300,00 TL tedbir nafakası olmak üzere toplam 750,00 TL tedbir nafakasının her ay davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine...

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Tedbiren Velayet - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından reddedilen boşanma hükmü ve karşı davanın kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davacı erkek tarafından TMK 165. maddesine dayalı açılan boşanma davasında yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiş, davacı erkek tarafından verilen karar istinaf edilmekle, bölge adliye mahkemesince istinaf itirazı esastan reddedilmiş, hüküm yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir. Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir (TMK m. 165)....

              UYAP Entegrasyonu