Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve müşterek çocuk arasında yatılı olacak şekilde şahsi ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29.06.2021 NUMARASI : 2019/440 ESAS, 2021/66 KARAR DAVA KONUSU : ÖNLEM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1979 yılında evlendiklerini, davacı kadının Amerikan vatandaşı olduğunu, davalı erkeğin evlilik devam ederken başka bir kadınla gayri resmi ilişki yaşamaya başladığını, bu kişiden iki çocuğu olduğunu, birlikte olduğu kadının davalıya baskı yapmasına rağmen davacıdan boşanmayı düşünmediğini, davacıyı ve müşterek çocukları ömür boyu bakacağına ve aile birliğini bozmayacağına söz verdiğini ve bu şekilde yıllarca aynı konutta birlikte yaşadıklarını...

ün adli yardım talepli dilekçesiyle birlikte mali durumunu gösterir herhangi bir belge sunmadığı, mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda olduğu kanaatine varılamadığından, başka bir deyişle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334.maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından ADLİ YARDIM TALEBİNİN REDDİNE; Adı geçen davalının eksik kalan nispi temyiz karar harcını ve temyiz yoluna başvurma harcını tamamlaması yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 434/3. maddesi uyarınca işlem yapılabilmesi ve ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine, GERİ ÇEVRİLMESİNE,02.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Okundu.04.07.2018.HA....

    Dosyanın incelenmesinde; davacının yanında bulunan müşterek çocuk 2006 doğumlu Nazlıcan için aylık 750 TL tedbir nafakası bağlanmasını talep ettiği, mahkemece aylık 500 TL nafakaya hükmedildiği, nafakanın reddedilen miktarının aylık 250 TL ve yıllık ise 3.000 TL olduğu anlaşılmıştır....

    " şeklindeki gerekçesi ile; "DAVANIN KABULÜNE, tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocuk Kadir ve Fevziye oğlu Havza 18/04/2004 d.lu, TC kimlik numaralı AHMET AKTAŞ ve TC kimlik numaralı ENES ŞAKİR'in VELAYETİNİN davacı anne T1 verilmesine, 4721 sayılı TMK'nun 169 maddesi gereğince davacı kadın lehine gerekli olduğu kanaatine varılarak, 250 TL tedbir nafakasının dava tarihinden başlamak üzere boşanma hükmünü kesinleşmesine kadar her ay davalı erkekten alınarak davacı kadına ödenmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra ortadan kalktığının TESPİTİNE, Müşterek çocuklar AHMET AKTAŞ için aylık 600,00 TL tedbir nafakasının ENES T3 için aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamı ile karar kesinleştikten sonra İŞTİRAK NAFAKASI olarak davalı baba T3 alınarak davacı anne T1 verilmesine, Müşterek çocuklar ile davalı baba arasında; ŞAHSİ...

    1.500,00 TL olarak belirlenen nafakanın, karar tarihinden itibaren aylık 2.000,00 TL'ye yükseltilmesine ve TMK. 197. maddesi gereğince takip eden dönemde aynı miktarda tedbir nafakası olarak davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye talebinin reddine" karar verilmiştir....

    nın 197. maddesi uyarınca davanın kısmen kabulü ile davacı lehine tedbir nafakasına hükmedilmesine usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, yerel mahkemece tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi çerçevesinde ( davacının 06/11/2019 tarihinde ölümü ile nafakanın sonlanacağı da dikkate alındığında), karar tarihinde hükmedilen nafaka miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla, mirasçılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Kabule göre de; tedbir nafakası davasının niteliği gereği gelecek yıllarda TÜFE artışına bağlanması usul ve yasaya aykırı ise de; nafakanın ölümle sona erdiği ve bu konuda açıkça istinaf başvurusu bulunmadığı anlaşılmakla bu husus ELEŞTİRİLMEKLE yetinilmiştir....

    SAVUNMA VE KARŞI DAVA:Davalı vekili davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle ; tarafların evliliğinin ilk dönemlerinden itibaren aralarında bir sorun gözükmezken aşamalarda davalıdan sudür eden sebeblerle evlilik birliğinin gerektirdiği saygı ve sevgi ortamının kaybolduğunu, ileri de yoksulluk nafakasına dönüştürülmek üzere karşı davacı için aylık 500 TL, müşterek çocuklar için 300 TL tedbir nafakası , 15.000,00 TL maddi tazminat, 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....

    Yerel mahkemece, tarafların düzenli gelirlerinin bulunmadığı, iş bulduklarında çalıştıkları, birbirlerine yakın gelirleri olduğu gerekçesi ile davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş, tarafların istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine, bölge adliye mahkemesince sabit gelirinin ve malvarlığının olmadığı gerekçesi ile davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakasına ilişkin itirazları kabul edilerek tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, davacı kadının diğer davalı erkeğin ise tüm istinaf talepleri esastan reddedilmiş ise de; davacı kadının malvarlığı sorgulamasında üzerine kayıtlı bir mesken, bir dükkan ve bir araç olduğu görülmektedir. Ayrıca ilk derece mahkemesince verilen kararın gerekçesinde tarafların birbirine yakın gelirlerinin olduğu belirtilmesine rağmen bölge adliye mahkemesince, davacı kadının sabit gelirinin ve malvarlığının olmadığı gerekçesi ile kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....

    Bu durumda, ayrı yaşamakta haklı olan davacı kadınnın gelirinin olması, lehine tedbir nafakasına hükmedilebilmesi için engel teşkil etmediği, aile ekonomisine yönelik katkı olarak bu nafakanın düzenlendiği, gelirinin olmasının nafakanın miktarında gözetileceği dikkate alındığında TMK'nın 197.maddesi uyarınca tedbir nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, müşterek çocuğun da davacı anne yanında kaldığı anlaşıldığından çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmesinde de herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür. Tarafların sosyal ve ekonomik durumu, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları dikkate alındığında, kadın ve çocuk lehine hükmedilen aylık nafaka miktarlarının fazla olmadığı anlaşıldığından davalının bu konudaki istinaf başvurusu da yerinde görülmemiştir. Ancak, mahkemece, davacı ve çocuk lehine TMK'nun 197’nci maddesi çerçevesinde tayin edilen nafakanın gelecek yıllarda her yıl için (TÜİK tarafından belirlenen) ÜFE oranında arttırılmasına da karar verilmiştir....

    UYAP Entegrasyonu