Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Davanın konusu tedbir nafakası davası olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı hükmedilen nafaka miktarının yüksek olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; yerel mahkemece tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, davacının ileri derecede kronik şizofren hastası olması, bakıma muhtaç oluşu, evlilikte geçen süre, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davacı yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi hükmedilen nafaka miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun tüm yönlerden esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Mahkemece yapılan yargılama sonunda: "davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacı için TMK 169 maddesi kapsamında aylık 750,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 350,00'şer TL'den aylık toplam 700,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine" karar verilmiştir....

eşinin infak ve iaşesini temin etme yükümlülüğünün olduğu ve TMK 197/2 maddesinde belirtildiği üzere davalı kocanın birlikte yaşama konusunda bir davet veya girişimi bulunmadığından davacı kadının ayrı yaşamada haklılığını ispatladığı bu suretle davacı kadın yararına tedbir nafakası koşullarının oluştuğu gerekçesiyle tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile adalet ve hakkaniyet ilkeleri de dikkate alınarak dava tarihi olan 20/11/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 800 TL tedbir nafakasının her ay davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, hükmedilen tedbir nafakası miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun tüm yönlerden, esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Tebliğname Yönünden Sanığın savunması, 21.11.2015 tarihli tutanak içeriği ve tüm dosya kapsamındaki deliller birlikte değerlendirdiğinde, sanığın, mağdur olan çocuğu ile birlikte olduğu sırada üzerinde ''AÇIZ BİR YARDIM EDİN '' yazan kartonu göstererek yardım talebinde bulunarak çocuğu dilencilikte araç olarak kullanma suçunu işlediği anlaşılmakla; tebliğnamede yer ... bozma görüşüne iştirak olunmamıştır. B. Sanığın Temyiz talebi Yönünden Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın sübuta ilişkin ve yerinde görülmeyen temyiz itirazı reddedilmiştir. V....

    YARDIM NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 2 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 364 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 365 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 366 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü. Davacı, dilekçesinde banka kredi kartı borçlarından dolayı Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan aldığı emekli aylığının haczedildiğini, aylık gelirinin 225 YTL olduğunu beyanla; yüksek gelir sahibi ve refah içerisinde bulunan oğlundan kendisi İçin 2.250 YTL, halen 7. sınıf öğrencisi olan küçük oğlu için 750 YTL yardım nafakası istemiştir. Davalı cevabında; davacının dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanmak suçlarından sabıkasının bulunduğunu....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı lehine aylık 850 TL müşterek çocuk Büşra lehine aylık 700 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile davanın kabulünü ve nafaka miktarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava önlem nafakası istemine ilişkindir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyalarından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı lehine aylık 850 TL müşterek çocuk Büşra lehine aylık 700 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile davanın kabulünü ve nafaka miktarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava önlem nafakası istemine ilişkindir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyalarından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır....

      Dava, velayet hakkı kendisine bırakılan anne tarafından açılan çocuk için iştirak nafakası davasıdır. 4721 Sayılı TMK.nun 185/2 maddesine göre; “eşler çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Aynı Kanun’un 327/1 maddesine göre “çocuğun bakımı, eğitim ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.” 4721 Sayılı TMK.nun 330. maddesine göre de; “nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenecektir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur.” Dava iştirak nafakası davasıdır. İlk derece mahkemesince kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında iştirak (katılım) nafakası yazılması gerekirken tedbir nafakası ibaresi kullanılması doğru görülmemiş ise de, bu hususun ilk derece mahkemesince maddi hata olması nedeniyle her zaman düzeltilebileceği görülmekle hataya değinilmekle yetinilmiştir....

      esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      HİZMET SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİİHBAR VE KIDEM TAZMİNATIYILLIK İZİN ÜCRETİ, SOSYAL YARDIM ALACAĞI 1475 S. İŞ KANUNU ( 14. maddesi yürülükte ) [ Madde 89 ] 1475 S. İŞ KANUNU ( 14. maddesi yürülükte ) [ Madde 13 ] 1475 S. İŞ KANUNU ( 14. maddesi yürülükte ) [ Madde 14 ] 1475 S. İŞ KANUNU ( 14. maddesi yürülükte ) [ Madde 17 ] "İçtihat Metni" Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, bayram, hafta ve genel tatil gündelikleri ile sosyal yardım alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Davacının hizmet akdinin sona ermesini müteakip iş Müfettişliği tarafından düzenlenen raporda; işyerinde, bekçi olarak çalışan davacının hizmet akdinin mesai saatlerinde uyuması sebebiyle 1475 sayılı Yasanın 17/11. maddesi gereğince feshedildiği tesbit edilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu