WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas numaralı dosyası ile alınan uzmanlık raporuna göre imzanın müvekkile ait olmadığının kanıtlanmasına rağmen tedbir talebi verilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkile ait tapulara icra müdürlüğü işlemleri yoluyla haciz konmuş olup, müvekkili taşınmazları satamadığı için maddi olarak mağduriyet yaşadığını, dosyanın satış aşamasına gelmiş olup tedbir talebi zorunluluğunun doğduğunu, tedbir talebinin HMK'nun ihtiyati tedbirin şatları başlıklı 389. maddesi, ihtiyati tedbir talebi başlıklı 390. maddesi ve ihtiyati tedbir kararı başlıklı 391. maddesi gereğince tedbir talebi verilmesi gerektiğini, tedbir talebinin HMK'nun 209 ve 389-399 maddelerine uygun olması ve diğer sebepler nedeniyle kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini belirterek; ilk derece mahkemesinin tedbir talebinin reddi kararının kaldırılarak ihtiyati haczin kabülüne karar verilmesini talep etmiştir....

    İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Ayrıca ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir....

    İstinaf konusu edilen karar, HMK'nun 341. maddesinde tarif edilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin mahkemesince verilmiş olan ilk karar değildir. Yargılamanın devamı sırasında, talep edilen ihtiyati tedbir talebi doğrultusunda, HMK 341. maddesi gereğince verilmiş olan karar olduğu ve istinaf yolu kapalı bulunduğundan, davacı vekilinin istinaf isteminin HMK'nun 341 ve 352/1 maddeleri gereğince, istinaf yolu caiz olmadığından, istinaf isteminin usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hükmün kurulması gerekmiştir....

      İhtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için davacının talep ettiği alacağın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, elde edilmesinin tamamen imkansız hale gelmesi ya da gecikme sebebi ile bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesinin olması gerekmektedir Somut olayda; davacının ihtiyati tedbir talebi hakkında ilk derece mahkemesince 04.07.2022 tarihli karar ile davalı adına kayıtlı taşınmaz ile araca ihtiyati tedbir kararı verilmiş ancak davacının icrada satılan taşınmazın bedeline tedbir konulması ihtiyati tedbir talebini 26.06.2023 tarihli ara karar ile reddine karar vermiştir.Davanın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine mal rejiminin tasfiyesi kapsamında, evlilik birliği içerisinde edinilen ve İcra dosyasında satışı istenilen taşınmazın satış sonrası borçtan arta kalan ve davalıya ödenecek tutar üzerinde borçluya ödenmeme şeklinde ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati...

      Mirasçılardan T9 ve T8 vekili adli yardım ve satışın durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.(15.03.2017'de) İlk derece mahkemesi kararı özetle; Adli Yardım talebi kabul edildiğinden bu aşamada teminat alınmaksızın İİK.nun 72/3. maddesi gereğince; İstanbul 18.İcra Müdürlüğünün 2016/15072 sayılı takibi ile ilgili olarak icra müdürlüğünce davacılardan tahsil olunacak paranın alacaklıya verilmemesi yönünden ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin bu ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına itiraz ettiği, itirazın 12/07/2017 tarihli ara kararı ile ilk derece mahkemesince reddedildiği anlaşılmış olup, davalı vekili bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

      İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARARIN ÖZETİ : Mahkemece İİK 72/2 maddesi uyarınca takibin başlamasından sonra açılan davalarda tedbiren takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği kanaatine varılarak tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbir talebi red edilen davacı vekili dava dilekçesindeki hususları tekrar ederek İİK 72/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesinin istenebileceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir. GEREKÇE:Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkin ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle itirazın reddine karar verilmiştir. İİK'nın 72/3. maddesinde " İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

        Anılan yasal düzenlemelere göre, dava dilekçesi ve ekleri ve mevcut delil durumu birlikte değerlendirildiğinde dava sebepleri yönünden yaklaşık ispat şartları birlikte değerlendirildiğinde ihtiyati tedbir talebi verilmesi yönünde yaklaşık ispat şartlarının oluşmadığı, deliller toplandıkça bu konunun talep üzerine tekrar ihtiyati tedbir şartlarının değerlendirildiğini, talep tarihi itibariyle mevcut deliller ile ihtiyati tedbir talebi verilebilmesi için yaklaşık ispat şartları oluşmadığı belirlenmekle ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....

          Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. İhtiyati tedbir kararı verilmesinde hakime geniş bir takdir alanı bırakılmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. Anayasanın 141/3....

            O halde mahkemece, usulüne uygun birleştirme talebi bulunmadığından; talebin reddi ile davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde davaların birleştirilmesine karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Bundan ayrı, ayrı yerlerde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması (Md.195-201) hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 166. maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir (Md.201). Diğer bir anlatımla, tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacı tarafın tedbir talebinde haklı olduğunu yaklaşık olarak ispat etmediği, davanın mahiyeti gereği yargılama gerektiği, ihtiyati tedbir için yasal koşulların oluşmadığı, uyuşmazlık konusu olmayan hususlarda tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu