Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme, hakaret, kasten yaralama HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık hakkında dosya içerisindeki başka bir suç nedeniyle Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinden alınmış 06.08.2014 tarihli rapora dayanılarak, TCK’nın 32/1. maddesi kapsamında olduğu ve TCK’nın 57. maddesi gereği koruma ve tedavi amaçlı akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine uygun olduğu kanaatinin belirtilmesi karşısında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmiş ise de; dava konusu atılı suçlar bakımından eylemleri işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını anlama ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini azaltacak derecedeki akıl zayıflığının etkisi altında olup olmadığı, 5237 sayılı TCK'nın 32. maddesi kapsamında cezai ehliyetini etkileyen akıl hastalığının bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumunun ilgili...

    Yukarıda alıntılanan hükümden, bir alanın sit alanı olarak ilan edilmesinin, bu alana ilişkin olarak daha önce yapılmış olan her türlü plan uygulamasını durduracağı, söz konusu alanda sit ilanı üzerine uygulanacak imar rejiminin belirlenmesi amacıyla üç yıl içinde koruma amaçlı imar planının yapılması gerektiği, koruma amaçlı imar planı yapılıncaya kadar, koruma bölge kurullarınca üç ay içinde alanda uygulanacak geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartlarının belirlenmesinin gerektiği, koruma amaçlı imar planının üç yıllık süre içerisinde zorunlu nedenlerle yapılamaması halinde bu sürenin uzatılabileceği, gerek koruma amaçlı imar planı yapılıncaya kadar geçecek sürede ve gerekse koruma amaçlı imar planı yapılması için kanunda belirlenen sürenin uzatıldığı durumlarda ise, her türlü imar uygulamasının, yürürlükteki geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartlarına göre yapılması gerektiği anlaşılmaktadır....

      Dava dilekçesi incelendiğinde talebin, hastanın tedavisi için bir kuruma yerleştirilmesi yönünde tedavi amaçlı kişisel koruma kararı talep edildiği aynı zamanda akli melekelerinden şüphe duyulması sebebiyle de vasi atanması istenildiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 432. maddesinde; "akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, ağır tehlike arz eden bulaşıcı hastalık veya serserilik sebeplerinden biriyle toplum için tehlike oluşturan her ergin kişinin kişisel korunmasının başka şekilde sağlanamaması halinde, tedavisi, eğitimi veya ıslahı için elverişli bir kuruma yerleştirileceği veya alıkonulabileceği" hükme bağlanmış, aynı hükmün devamında "Görevlerini yaparlarken, bu sebeplerden birinin varlığını öğrenen kamu görevlilerinin, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorunda oldukları" belirtilmiştir....

      olan eski barakaların yıkılması suretiyle yapılan tek katlı yapı ve çevre düzenlemesinin 2009 yılı baharında gerçekleştirildiğinin belirtildiği, sanığın savunmasında atılı suçu işlediğini ikrar ettiği anlaşılmakla, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sanığın üzerine atılı suçu işlemediğine, suç kastının bulunmadığına eksik inceleme ile mahkumiyet kararı verildiğine ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 2863 sayılı Kanunun 57/9 maddesine göre, koruma amaçlı imar planı onaylanmış sit alanlarında, taşınmaz kültür varlığının bulunduğu parseller dışındaki inşai ve fiziki müdahalelerin, koruma amaçlı imar planı hükümleri doğrultusunda, bünyesinde Koruma, Uygulama ve Denetim Büroları kurulmuş idarelerin izin ve denetimi ile yapılacağı, eğer idarenin bünyesinde Koruma, Uygulama ve Denetim Bürosu kurulmamış ise,...

        , eğer idarenin bünyesinde Koruma, Uygulama ve Denetim Bürosu kurulmamış ise, sözü edilen iznin Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'ndan alınması gerektiği, sit alanı olarak tescil edilmiş bir bölgenin, koruma amaçlı imar planı da onaylanmış olursa, bu bölgedeki yapılaşma ya da onarım faaliyetlerinin belirtilen plan çerçevesinde gerçekleştirilebileceği, başka bir deyişle, koruma amaçlı imar planı onaylanmış sit alanlarının imara açık bölgeler olduğu, ancak, bu bölgelerde inşai ve fiziki müdahalelerde bulunabilmek için izin sürecinin işletilmesi gerektiği, izin alınmaksızın ya da izne aykırı olarak tamirat ve tadilat yapılması ile inşai ve fiziki müdahale gerçekleştirilmesi halinde, 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesi ile yaptırım altına alınan suçun oluşacağı, somut olay bu kapsamda değerlendirildiğinde, sanığın, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu'nun 25/09/1984 tarih ve 397 sayılı kararı ile belirlenen ve İzmir I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma...

          Uygulama ve Denetim Bürosu kurulmamış ise, sözü edilen iznin Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'ndan alınması gerektiği, sit alanı olarak tescil edilmiş bir bölgenin, koruma amaçlı imar planı da onaylanmış olursa, bu bölgedeki yapılaşma ya da onarım faaliyetlerinin belirtilen plan çerçevesinde gerçekleştirilebileceği, başka bir deyişle, koruma amaçlı imar planı onaylanmış sit alanlarının imara açık bölgeler olduğu, ancak, bu bölgelerde inşai ve fiziki müdahalelerde bulunabilmek için izin sürecinin işletilmesi gerektiği, izin alınmaksızın ya da izne aykırı olarak tamirat ve tadilat yapılması ile inşai ve fiziki müdahale gerçekleştirilmesi halinde, 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesi ile yaptırım altına alınan suçun oluşacağı, somut olay bu kapsamda değerlendirildiğinde, sanığın, Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 25/06/1992 tarih ve 1188 sayılı kararı ile 3. derece arkeolojik sit alanı olarak ve koruma amaçlı imar planı onaylanan tescilli bölgede yer alan...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına, koruma ve tedavi amaçlı güvenlik tedbiri uygulanmasına Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan ...’ın yokluğunda verilen hükmün, katılanın kovuşturma aşamasında alınan ifadesinde bildirdiği son bilinen adresi “İnegöl 5. No’lu Aile Sağlığı Merkezi Osmaniye Mah....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme HÜKÜM : Altışar aylık aralıklarla ve beş sene süre ile tıbbi kontrol ve takibinin yapılması Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5237 sayılı TCK'nın 57/3.fıkrası uyarınca, anılan Yasanın 32/1.maddesi kapsamında akıl hastası olan kişi hakkında, koruma ve tedavi amaçlı olarak yüksek güvenlikli bir sağlık kurumunda altışar aylık aralıklarla ve beş sene müddetle tıbbi kontrol ve takibinin yapılmasına ilişkin kararın 5271 sayılı Yasanın 223.maddesi anlamında hüküm sayılmadığı, bu karara karşı başvurulabilecek yasa yolunun itiraz olduğu, aynı yasanın 264/1.maddesi uyarınca sanık yönünden yasa yolu başvuruda ve mercide yanılmanın haklarını ortadan kaldırmayacağının anlaşılması karşısında; 5271 sayılı CMK'nun 264/2.maddesi uyarınca itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye, mahkemesince iletilmek üzere dosyanınn incelenmeden İADESİNE, 20.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar veridi....

                Maddesi uyarınca sanığın koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine tabi tutulmasına KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliğine göre dosya görüşüldü: Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunun 22/08/2012 günlü sağlık raporuna göre TCK'nın 32/2. maddesinin uygulanmasını gerektirecek biçimde akıl hastası olan sanığa, CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca istemi aranmaksızın müdafii görevlendirilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, savunma hakkı kısıtlanması, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnamedeki isteme uygun olarak, hükmün başkaca yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/03/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  izin ve denetimi ile yapılacağı, eğer idarenin bünyesinde Koruma, Uygulama ve Denetim Bürosu kurulmamış ise, sözü edilen iznin Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'ndan alınması gerektiği, sit alanı olarak tescil edilmiş bir bölgenin, koruma amaçlı imar planı da onaylanmış olursa, bu bölgedeki yapılaşma ya da onarım faaliyetlerinin belirtilen plan çerçevesinde gerçekleştirilebileceği, başka bir deyişle, koruma amaçlı imar planı onaylanmış sit alanlarının imara açık bölgeler olduğu, ancak, bu bölgelerde inşai ve fiziki müdahalelerde bulunabilmek için izin sürecinin işletilmesi gerektiği, izin alınmaksızın ya da izne aykırı olarak tamirat ve tadilat yapılması ile inşai ve fiziki müdahale gerçekleştirilmesi halinde, 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesi ile yaptırım altına alınan suçun oluşacağı, somut olay bu kapsamda değerlendirildiğinde, sanığın, İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 14/02/1996 tarih ve 5576 sayılı kararı ile 2. derece doğal sit alanı...

                    UYAP Entegrasyonu