İcra Müdürlüğü'nün 2022/26433 Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiği, İlgili dosyada ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, 20/10/2022 tarihli tebliğ mazbatasında her ne kadar muhatabın kendisine tebliğ edildiği yazsa da mazbatadaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkili söz konusu ödeme emrinden 28/10/2022 tarihinde apartman görevlisinin kendisine durumu bildirmesi ile haberdar olduğunu, aynı tarihte de borca itiraz dilekçesinin icra dosyasına sunulduğunu, mazbatadaki imza ile müvekkilinin daha önceki imzalarının karşılaştırılabileceği ve imzanın müvekkiline ait olmadığının anlaşılabileceği belgeleri sunduklarını, bu nedenlerle icra takibinin borcun miktarı da gözetilerek tedbiren durdurulması, ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak, takibe muttali olma tarihi olan 28/10/2022 tarihi olarak belirlenmesi, 28/10/2022 tarihli borca ve ferilerine itirazın kabulü ve dosyadaki tüm hacizlerin fekki, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılması talep ve...
itibaren 7 günlük hak düşürücü süreye tabi olduğundan davacı borçluya 103 davetiyesinin 04/01/2022 tarihinde tebliğ edilmesi sebebiyle 19/04/2022 tarihinde 7 günlük süreden sonra yapılan meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin süreden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı borçlunun 25/04/2022 tarihinde mahkemece dosya arasına alınan nüfus kayıt örneğinde her ne kadar yurt içi yerleşim yeri bulunmamakta ve ilgili kişinin yerleşim yerinin Odesa/Ukrayna olarak belirtildiği görülmüş ve mahkemece 103 davetiyesinin tebliğ tarihine ilişkin borçlunun mernis adresi araştırılmamışsa da, dava dilekçesi ve istinaf dilekçesi kapsamında davacının tebliğ tarihinde mernis adresinin bulunmadığı ya da tebliğ yapılan adresten farklı olduğu yönünde bir iddiasının bulunmadığı anlaşılmakla dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu...
Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu'nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/f bendi gereğince tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde, yapılan işlemin, usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir. Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak, maddede sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebilecektir....
tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....
Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu'nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/f bendi gereğince tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde, yapılan işlemin, usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir. Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak, maddede sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebilecektir....
Borçlu, menfi tespit ve istirdat davası açarsa yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için,daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar. İİK 40. Madde uyarınca; Bir ilâmın bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulması icra muamelelerini olduğu yerde durdurur. İcra müdürlüğünce İİK 40. Madde gereğince ilk derece mahkemesi ilamının istinaf incelemesi sonu kaldırılmasına karar verilmiş olması nedeni ile icra muamelelerinin olduğu yerde durdurulmasına usul ve yasaya uygun olarak karar verilmiştir. Somut olayda haciz, ödeme emri tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonraya ilişkindir. Ancak usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle düzeltilen tebliğ tarihine göre takip kesinleşmediği için haczin de geçerli olmayacağının söylenebilmesi, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulüne dair kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır....
Birinci fıkra kapsamı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, talepleri hâlinde elektronik tebligat adresi verilir. Bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur. Kural olarak tebligat usulsüzlüğü şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmekte ise de, elektronik tebligat adresi mevcutken normal yolla tebliğ çıkartılması kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğundan süresiz olarak şikayet edilebilir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesinin ikinci fıkrası gereği tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olup posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmündedir. Bu durumda, şikayetçiye usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin uygulanma imkanı da bulunmamaktadır Yargıtay 12. H.D.'nin 2022/1767 esas 2022/9334 karar sayılı kararı)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin davalı ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Tebligatın, 7201 Sayılı Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapılması durumunda, tebliğ evrakında, tebliğin 7201 Sayılı Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapılması gerektiği yönünde bir şerh bulunması gerekir. Aksi durum tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurur. Davalı ...'nun temyiz dilekçesinin, diğer davalı ...’ye TK'nun 21/2. maddesine göre, ancak gerekli şerh verilmeden tebliğ edildiği görülmektedir. Bu nedenle temyiz dilekçesinin, davalı ...’ye usulüne uygun olarak tebliğ edildikten sonra tebligat mazbatası ile; 2-Temyiz incelemesine konu mahkeme kararının ve davalı ...'nun temyiz dilekçesinin, ortaklığın giderilmesine ilişkin ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılmıştır. Davacı tarafından ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğü ile birlikte senette tahrifat yapıldığı ileri sürülmüş ise de mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti ile ilgili hiçbir değerlendirme yapılmayarak işin esasına girilmiştir. İİK 168. Maddeye göre, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içinde itiraz edilmesi gerekir. Mahkeme önce usulsüz tebliğ şikayetini inceleyerek davanın süresi içinde açılıp açılmadığını değerlendirmesi süresi içinde açılmış ise esasa girip inceleme yapması gerekirken usulsüz tebliğ şikayetini incelemeden eksik inceleme neticesinde karar vermesi hukuken yerinde değildir....
Davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden ise, şikayete konu ve mahkemece kaldırılmasına karar verilen hacizlerin ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden öncesine ilişkin olduğu, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağının tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlı olmadığı, kural olarak icra mahkemesi kararlarının uygulanması için kesinleşmesinin gerekmediği, icra mahkemesi kararlarının verildikleri tarih itibariyle hüküm ve sonuç doğuracağı, ayrıca usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme bulunmadığı da gözetilerek (Yargıtay 12. H.D. sinin 22/06/2020 tarih, 2019/8563 esas, 2020/5245 karar sayılı benzer içtihadı bu doğrultadır) davalı vekilinin de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....