WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlığın; tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte meskeniyet şikayetine ilişkin olduğu görüldü. Takip dosyasının yapılan incelemesinde; Kayseri Genel İcra Dairesinin 2020/77300 Esas (Kapatılan Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün 2018/4657 Esas) sayılı dosyası ile davalı alacaklı T3 tarafından davacı borçlu T1 aleyhine 35.488,51 TL asıl alacağa ilişkin olarak 18/04/2018 tarihinde ilamsız takibe geçildiği, takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun malvarlığına haciz uygulandığı ve 103 davetiyesinin 08/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....

HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı borçlu tarafça, sair şikayet ve itirazların yanında, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği, takibe ilişkin şikayet ve itirazlar ve borca itiraz şeklinde şikayet ve itirazlarda bulunulmuş, mahkemece, belirtilen bu hususlardan, davacının 103 davetiyesinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayeti konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....

Kapısına 2 nolu ihbar yapıştırıldı, imza vermeyen komşusu Alican ŞİMŞEK' e haber verildi.'' şerhi ile tebliğ edildiğini, söz konusu tebligatın Kanunun aradığı şartlara haiz olmadığını, usulsüz olduğunu, tebligattan 01/09/2020 tarihinde haberdar olduklarını belirterek öncelikle icra takibinin tedbiren durdurulmasını, neticeten tebligatı öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini, dosyadaki hacizlerin kaldırılmasını ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, açılan davayı kabul etmediklerini, ödeme emrinin tebliğ edildiği adresin borçlunun Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne kayıtlı adresi olduğunu, tebligatın 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 Maddesine göre yapıldığını, borçlu adresinde borçlu şirket yetkilileri ve çalışanı olmadığına göre tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 Maddesine göre yapılmasında ve yönetmeliğin 30 ve 31....

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlu şirketin ticaret sicil kayıtlarında yer alan adresine çıkartılan ödeme emri tebligatının 22.01.2021 tarihinde, taşındığı gerekçesi ile iade edildiği, bu kez aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 35 inci maddesine göre 10.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun iade dönen tebliğin usulsüzlüğü yönünde ileri sürdüğü, tebliğ yapılacak yetkili kişinin adreste bulunmaması halinde uygulanacak prosedüre ilişkin hususların, Tebligat Kanunu 12-13 üncü maddeleri uyarınca tebliğin adrese yapılması hali için uygulanan prosedür olduğu, iade dönen tebligatlar yönünden bu yönde bir araştırmanın yapılmasının gerekli olmadığı, tebligatın; Tebligat Kanunu'nun 35inci maddesi ile Yönetmeliğin 57/2 nci maddesi hükümlerine ve aranan şekil şartlarına uygun yapıldığı, HMK'nın 355 inci maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda kararda kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun HMK'nın...

    İİK mad. 16 uyarınca meskeniyet itirazının 7 günlük süreye tabii olduğu, davacı borçluya İİK 103 davet kağıdının 28/06/2017 ve 14/07/2017 tarihlerinde bizzat tebliğ edildiği, davacının taşınmazına konan hacizleri her 3 icra dosyası yönünden de İİK 103 davet kağıdını bizzat tebliğ aldığı, tebliğ tarihlerinde öğrendiği, tebligatların usulüne uygun bizzat borçlunun kendine yapıldığı dikkate alındığından usulsüz tebliğ şikayeti yerinde görülmemiş, mahkememize meskeniyet şikayeti davası da öğrenme tarihinden itibaren, 7 günden çok sonra 24/01/2018 tarihinde açıldığı, meskeniyet şikayeti davasının süresinde açılmadığı ..'' şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2016/1200 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı T3 vekili tarafından T1 Şti. aleyhine 27/01/2016 tarihinde 18.215,49 TL toplam alacağın tahsili, haczi ve tahliye talebi ile icra takibi başlatıldığı, borçlu şirketin "Cumhuriyet Cad. No: 32 Ortakent,Bodrum/Muğla" adresine çıkartılan tebligatın iade edilmesi üzerine borçlu şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresi olan aynı adreste TK 35 maddesine göre 03/03/2016 tarihinde 13 örnek ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmüştür. Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 57. maddesi gereğince ticaret siciline bildirilen adrese TK'nun 35. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için söz konusu adrese öncelikle normal usullere göre tebligat çıkartılıp bilâ tebliğ dönmesi halinde 35. maddedeki tebliğ prosedürünün işletilmesi gerekir (Yargıtay 12....

    Kaldı ki; şikayetçiler ... ve ...’ın kendilerine yapılan satış ilanı tebliğ usulsüzlüğü iddiasını açıkça ileri sürdüğü ve tebliğ işlemlerinin de usulsüz olduğu varsayılsa bile; ihale tarihi olan 11.4.2017’den sonra, ... tarafından 13.4.2017 tarihinde satış dosyasının fotokopisinin alındığı, yine ...’a 04.8.2017 ve ...’ye 11.8.2017 tarihinde satış memurluğunca düzenlenen tevzi cetveli ödeme tablosunun tebliğ edildiği, bu tebligatlara ilişkin bir usulsüzlük iddiasının da bulunmadığı, bu suretle ...’ın en erken 13.4.2017, ...’nin de 11.8.2017 tarihi itibariyle ihalenin yapıldığına muttali olduklarının kabulü gerektiğinden 03.10.2017 tarihinde açılan ihalenin feshi davasının, İİK’nun 134/2 ve 134/7. maddeleri gereğince öğrenme tarihinden itibaren yasal yedi günlük süreden sonra açıldığı sabittir....

      Takip borçlularından ve davacıların murisi Sebahat Azaklı'ya ödeme emri Akat Mah., Ata Sokak, No:2G İç Kapı No:7 Beşiktaş/İstanbul adresinde adresin kapalı olduğu, tebliğ şerhinde adı yazılı ve imzadan imtina eden kapıcıdan sorularak muhatabın hastanede olduğu tespit edilerek ilgili mahalle muhtarlığına tebliğ yapılıp 2 nolu haber kağıdı adresin kapısına yapıştırılmak ve komşusuna haber verilmek suretiyle 28/04/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde, “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -KARAR- Mahkemece kayıt kabul talebi hakkında verilen hüküm temyiz eden davacı vekiline 27.06.2014 günü tebliğ edildiği halde, temyiz dilekçesi İİK'nın 164. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 11.07.2014 tarihinde verilmiştir. Tebligatın usulsüzlüğü de ileri sürülmediğinden, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında Yargıtay tarafından da karar verilebileceği kabul edilmiş olmakla, temyiz isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dosyadaki bilgilere göre, 15/07/2015 tarihli eylem nedeniyle verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa tebliğ edilmediği gibi erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresi ve merciinin de gösterilmesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı için, karar içeriğindeki yasa yolu bildirimi de usulsüzdür. Bu durumda karar sanık tarafından öğrenilmiş olsa bile kesinleştiğinden söz edilemez....

          UYAP Entegrasyonu