İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "İstanbul Anadolu 18.İcra Müdürlüğünün 2020/22295 Esas sayılı dosyası incelendiğinde, ilamsız takip başlatıldığını ve ödeme emrinin 25/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Şikayet, ödeme emrinin tebligatının usulsüz yapılması sebebiyle tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi ile borca ve ferilerine itiraza yöneliktir. Usule aykırı tebliğin hükmü 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. ve tebligat Yönetmeliğinin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde, tebliğin usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; davacı borçlu T1 A.Ş. vekilinin usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulü ile; Gebze İcra Dairesinin 2022/3335 esas sayılı dosyasından şikayet eden borçlu şirkete gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince ıttıla tarihi olan 04.03.2022 olarak tespitine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/1663 Esas sayılı takip dosyasında müvekkiline gönderilen önceki tebligatın bila tebliğ iade edildiğini, davalının 19/06/2020 tarihindeki talebi doğrultusunda müvekkilinin mernis adresine yeniden tebliğ işleminin yapıldığını, tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, 67 yaşında olan müvekkilinin tek başına yaşadığını, zaruret bulunmadıkça bu ikametgahından ayrılmadığını, tebliğ memurunca gerekli ve usulüne uygun tahkik işlemi gerçekleştirilmeden işlem yapıldığını, müvekkilinin bir aydır bel ve ayaklarında rahatsızlık bulunan annesinin yanında olduğunu ve bu halin herkesçe bilindiğini, ödeme emri tebliğ zarfında takibin dayanağı olan kredi sözleşmesinin, ihtarnamenin ve eki hesap özetinin onaylı örneğinin gönderilmediğini belirterek, 11/08/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine ve ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Davacının ödeme emrine yönelik şikayeti de süresinde değildir. O halde, ilk derece mahkemesince davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ şikayeti ile ödeme emrine yönelik şikayetlerini yasal süresi içerisinde sunmadığı re'sen gözetilerek, bu istemler yönünden şikayetin süre yönünden reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan borçlunun ilamsız takipte borca, faiz ve ferilere, faiz nevi ve oranına yönelik itirazları ise İİK'nın 62. maddesi uyarınca takibin şekline göre ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren yasal süresi içerisinde icra dairesine sunulması gerekmekte olup icra mahkemesinde itiraza konu edilemez. Mahkemenin bu gerekçeye dayalı ret kararı isabetlidir....
Hukuk Dairesi'nin 25/06/2015 tarih 2015/15352 Esas 2015/17819 Karar sayılı emsal kararının da benzer mahiyette olduğu, bu nedenlerle şikayetin kabulüne TK.nun 32. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan ve davalı tarafça aksi ispat edilemeyen 01/08/2019 olarak düzeltilmesine, karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Şikayetin kabulüne , İstanbul Anadolu 2. İcra Dairesi'nin 2019/22942 Esas sayılı icra dosyasında borçlu T1 yapılan ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüz olması sebebiyle iptaline, tebliğ tarihinin 01/08/2019 olarak düzeltilmesine, karar verilmiştir....
Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği, tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir. Hâkim, her somut olayın özelliğini, cereyan şeklini, gerçekleşen maddi olguları en ufak ayrıntılarına kadar gözönünde bulundurup iddiayı tahkik etmelidir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik iddia, mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, öncelikle duruşma açılarak şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan dosya üzerinden karar verilmesi usule aykırıdır (HGK.nun 2003/12-600 E. - 2003/606 K.). Somut olayda ödeme emrinin borçlu şirkete T.K'nun 35. maddesine göre 15/07/2015 tarihinde tebliğ edildiği, mahkemesince ilk çıkan tebligatın usulsüz olduğu gerekçesi ile, T.K 35. maddeye göre yapılan tebligatın da geçersiz olduğu kabul edilerek tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verildiği görülmektedir....
Davacı/borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek öğrenme tarihinin 20/07/2020 tarihi olarak düzeltilmesi isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca, borçlunun, tebliğin usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Diğer yandan borçlunun bildirdiği öğrenme tarihinin aksi yazılı delille ispat edilebilir. Somut olayda; takip dosyasından borçluya ödeme emrinin 26/08/2019 tarihinde, hacze ilişkin 103 davetiyesinin ise 28/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekili ise şikayet dilekçesinde, sadece 26/08/2019 tarihli ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü şikayet konusu yapmış olup, ayrıca ve açıkça 103 davetiyesi tebliğ işlemine yönelik şikayette bulunmamıştır....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde yazılı beyanları tekrar etmekle birlikte, tebliğ mazbatasında en yakın komşunun ismi ve hangi dairede kaldığı bilgileri de belirtilerek muhatabın en yakın komşusundan bilgi alındığı ve aynı komşusuna haber bırakıldığının belirtildiğini, komşunun imzadan imtina etmesinin sonucu değiştirmeyeceğini, posta memurunun imzadan imtina ettiğini de mazbataya şerh ettiğini, diğer tebliğ işlemlerinin de usulüne uygun olarak yerine getirildiğini, tebliğ işleminde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı halde mahkemece hatalı değerlendirmelerle davanın kabulüne karar verildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Şikayet, ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Ödeme emrinin borçlunun bilinen adresine tebliğe çıkarıldığı ve TK'nın 21/1. maddesine göre tebliğe çalışıldığı görülmektedir....
Davacı borçlunun tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin talebinde haklı olduğu ve hukuki yarar mevcut olduğundan usulsüz tebligata ilişkin şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliği tarihinin şikayet tarihi olarak düzeltilmesine, satışın ödeme emri tebliğ tarihi ile henüz takip kesinleşmeden yapıldığı anlaşıldığından , kararın kesinleşmesine müteakip satışın iptaline, davacı borçlu aleyhine yapılan takibin ilamsız takip olduğu dikkate alınarak , ilamsız takiplerde borca itirazın icra dairesine yapılması, satışa ve kıymet takdirine ilişkin hususların mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden" gerekçesiyle "Şikayetin KABULÜNE, buna göre Ağrı İcra Müdürlüğü’nün 2017/3804 sayılı takip dosyasından davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliği tarihinin öğrenilme tarihi-şikayet tarihi olan 23/12/2019 olarak DÜZELTİLMESİNE, 2- Ödeme emrinin tebliğ tarihi itibari ile henüz takip kesinleşmeden yapıldığı anlaşılan davacı-borçlu aleyhine yapılan satışın kararın kesinleşmesine müteakip İPTALİNE, 3- Davacı...
İcra Müdürlüğünün 2013/3436 sayılı dosyasında 19.04.2013 tarihinde tahliye istekli olarak davalı hakkında icra takibi başlatmış, ödeme emrinin davalı borçluya 30.05.2013 tarihinde Tebligat Kanunu 35. Maddesine göre tebliğ edilmesi ve borçlu tarafından itiraz edilmemesi üzerine, 17.09.2013 tarihinde açılan eldeki davada kesinleşen icra takibine dayalı olarak temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesi istenmiştir. Dairemizin geri çevirme kararı ile dosya arasında konulan Antalya 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 29.08.2014 tarih ve 2014/650 Esas ve 2014/947 Karar sayılı kararında ise; Borçlu tarafından usulsüz olarak tebliğ edilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin 30.05.2014 tarihi olarak düzeltilmesi istenmiş olup, mahkemece şikayetin kabulüne ve ödeme emrinin tebliğ tarihinin 30.05.2014 olarak düzeltilmesine karar verildiği, ancak kararın henüz kesinleşmediği görülmektedir. O halde ödeme emri tebliğ tarihinin şikayet yoluyla düzeltilmesi hususunda Antalya 5....