Somut olayda; mahkemece, borçlunun ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik olarak şikayette bulunduğu, şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin 05/10/2018 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiğine göre ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle takip kesinleşmeyeceğinden, bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığının kabulü gerekir. Ödeme ve icra emrinde belirtilen ödeme süresi geçmedikçe, alacaklı tarafça haciz istenemeyeceği gibi bu koşullar oluşmadan önce konulan hacizler de geçersizdir. Henüz haciz isteme hakkı doğmadan borçlunun malvarlığına ve 3. kişilerdeki alacaklarına yönelik olarak gerçekleştirilen hacizlerin yasal dayanağı kalmadığından, takibin kesinleşmesinden önce uygulanan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi isabetlidir. Davalının istinaf sebebi yerinde değildir. (Benzer karar Yargıtay 12....
Somut olayda, örnek 13 ödeme emrinin borçluya 12.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise icra mahkemesine 13.10.2015 tarihinde şikayette bulunduğu, buna göre şikayetin İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre içerisinde yapılmadığı görülmüştür. O halde mahkemece, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esasının incelenerek yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir” gerekçesiyle kararın onandığı anlaşılmaktadır. Borçlunun süresinde verdiği karar düzeltme dilekçesinde, ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 16.10.2015 tarih ve 2015/66 E.-67 K. sayılı kararı ile ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun tespit edilerek, tebliğ tarihinin 08.10.2015 olarak düzeltilmesine karar verildiğini ileri sürdüğü görülmektedir. ......
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle , müvekkili aleyhine tahliye talepli icra takibi başlatıldığını, gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini , yapılan fiili haciz dolayısıyla takipten haberdar olduklarını ve itirazlarını sunduklarını, tebliğ tarihinde müvekkilinin adreste bulunmamasının mümkün olamayacağını, mazbatada yazılı gerekçenin gerçeği yansıtmadığını , müvekkilinin muhafaza tehdidi altında taahhüt vermek zorunda kaldığını ileri sürerek , tebliğ tarihinin 05/10/2021 olarak düzeltilmesine, müvekkilinin vermiş olduğu ödeme taahhüdünün iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; "İstanbul Anadolu 20. İcra Dairesinin 2021/13883 E. Sayılı dosyası uyap üzerinden incelenmiştir, usule aykırı tebligatın hükmü 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/1846 Esas sayılı dosyasından borçlu adına 14/08/2012 tarihinde ödeme emrinin, 30/09/2014 tarihinde ise kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekili ise şikayet dilekçesinde, sadece 14/08/2012 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, açıkça şikayet konusu yapılmayan 30/09/2014 tarihli kıymet takdir raporunun tebliğ işlemine göre 07/05/2015 tarihinde yapılan başvuru, yukarıda açıklanan yasa hükmünde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonradır. Bu durumda mahkemece, ödeme emrine ilişkin usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile isteminin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/8549 Esas sayılı dosyasından müvekkiline 7 örnek ödeme emrinin 02/09/2021 tarihinde usulsüz olarak tebliğ edildiğini, icra takibinin 24/09/2021 tarihinde haricen öğrenilmesi ile müvekkilinin ilgili icra dosyasından haberdar olduğunu, icra dosyasında yapılan inceleme neticesinde müvekkiline gönderilen ödeme emrinin tebliğ mazbatasında tebligatın 02/09/2021 tarihinde aynı konutta ikamet eden Ahmet Aydın'a teslim edildiğinin öğrenildiğini, ancak böyle bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkilinin Türkiye'de ikamet etmediğini, Ahmet Aydın isimli bir akrabası veya tanıdığının bulunmadığını, müvekkilinin yurt dışında ikamet etiğini, Türkiye'de ikametinin söz konusu olmadığını belirterek davanın kabulü ile tebliğ tarihinin 24/09/2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili tarafından İzmir 5....
Mahkemece, itirazın iptaline, takibin ....613,86 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Dosya kapsamından; davacının, araç tamir bedeline ilişkin olarak, davalı aleyhine ........2006 günü ....613,87 TL bedelli faturaya dayalı icra takibi başlattığı, borçlunun, 09.06.2011 günü icra mahkemesine başvurarak, ödeme emrinin tarafına usulsüz tebliğ edildiğini belirtiği; icra takibinden 07.06.2011 günü haberdar olduğundan bahisle; ödeme emrinin tebliğ tarihinin 07.06.2011 olarak düzeltilmesini ve takibin durdurulmasını talep ettiği; ... ....İcra ......
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; PTT'nin İnternet sitesinden yapılan sorgulamaların resmi nitelik taşımadığını, ödeme emrinin usulsüz tebliği ödeme emrinin iptali sonucu doğurmayacağından tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 07/02/2020 tarihi olarak düzeltilmesi gerekceğini, davanın 14/02/2020 tarihinde açıldığını, yasal süresi içerisinde şikayet hakkının kullanıldığını, dava açmada hukuki yararının bulunmadığını beyanla davanın reddine, borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "....Şikayetçi Taraf, kendisine yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek takibin iptalini ve durudurulmasını talep etmiş olup; İcra dosyası içeriğindeki tebliğ mazbatası incelendiğinde ödeme emrinin 07/02/2020 tarihinde “muhatabın daimi işçisine” tebliğ edildiği, eldeki davanın ise 14/02/2020 tarihinde açıldığı tespit edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun 08/04/2014 havale tarihli şikayet dilekçesi ile 28/03/2014 günü yapılan ödeme emrine ilişkin tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 03/04/2014 olarak düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece ödeme emri tebliğ tarihinin 03.04.2014 olarak düzeltilmesine, borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğü'nün 2006/17763 sayılı takip dosyasının dayanağı olan çeklerin bankaya ibraz edilmediğini ve bu nedenle kambiyo senetlerine mahsus genel haciz yolu ile takibe konu edilemeyeceğini, şikayet olunanın takiplerinde bir kısım alacaklar ve özellikle ... Defterdarlığı’ndan haciz üzerine gönderilmiş olan para üzerine haciz konulmadığını ileri sürerek, ödeme emrinin ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiş, birleşen şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. Şikayet olunan-birleşen dosya şikayetçisi ......
Bu durumda, TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğin usule aykırı olarak yapılması halinde muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur. Borçlunun, şikayet ve itiraz dilekçesinde; usulsüz tebliğden haberdar olunduğu tarihe ilişkin bir beyanı bulunmayıp icra müdürlüğüne 11/11/2019 tarihinde itirazda bulunduğunu beyan etmekle ve aksi yazılı delille kanıtlanamadığına göre, Mahkemece, borçlunun icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi sunduğu 11/11/2019 tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin, bu tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekmektedir. Buna göre Mahkemece, başvurunun usulsüz tebliğ şikayeti olarak nitelendirilerek Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebligat tarihinin, borçlunun usulsüz tebligattan haberdar olduğu 11/11/2019 tarihi olarak göre düzeltilmesine karar verilmesi isabetlidir. HMK.'...