Bu nedenlerle şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin muhatabın öğrenme tarihi olan 07.05.2018 tarihi olarak düzeltilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2008/17616 esas sayılı icra takibinde davacıya gönderilen "borç muhtırası ve icra dosyasının mirasçılara ihbarı" tebliğinin tebliğ tarihinin 07.05.2018 tarihi olarak düzeltilmesine" karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul 19. İcra Hukuk Mahkemesinin bir üst mahkeme olan İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasından yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığını inceleme ve bu hususta karar verme yetkisi bulunmadığını, bozma sonrası mahkemece İstanbul 13....
GEREKÇE: Şikayet, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü ve bu nedenle takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılması taleplidir. Davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Davalı tarafça, mahkemece ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ve ödeme emri tebliğ tarihinin 19/10/2020 olarak düzeltilmesine dair karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamış, sadece icra takibinin tedbiren durdurulmasına dair karar istinafa konu edilmiştir. HMK'nın 341/1 maddesine göre ilk derece mahkemesince verilen nihai kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmekle birlikte, İİK'nın 363/1 maddesinde de istisnai olarak icra mahkemelerince verilen bir takım kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı tahdidi olarak sayılmıştır. İstinafa konu edilen takibin tedbiren durdurulması kararı her ne kadar esasa ilişkin hükümle birlikte verilmiş ise de özü itibariyle nihai karar vasfına haiz değildir....
ŞİKAYET Borçlular şikayet dilekçesinde; borçlu şirket adına, şirket çalışanı olmayan...'a ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, diğer borçlu ...'a yapılan tebligatın da...'a usulsüz tebliğ edildiğini, ...adında bir çalışanının bulunmadığını, tebliğ almaya yetkili kişi olup olmadığının tespiti gerektiğini, takipten 26.11.2019 tarihinde haberdar olduklarını, takip talebinde 1.057.331,56 TL masraf alacağı talep edildiğini, böyle bir masraf borcu bulunmadığını, takip alacaklısının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 26.11.2019 tarihi olarak belirlenmesine, takibin iptaline, alacaklının %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/11100 esas sayılı takip dosyasının UYAP üzerinden yapılan incelemesi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, 25/09/2020 tarihinde takipten haberdar olduklarından bahisle ödeme emri tebliğ tarihinin 25/09/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, ayrıca borca itirazın kabulüne karar verilmesini istediği, icra mahkemesince ödeme emri tebliğine yönelik şikayetin kabulüne karar verildiği, sair taleplerin icra müdürlüğünce değerlendirilmesi yönünde hüküm kurduğu, icra dosyasının incelenmesinde Büyükçekmece 1....
Somut olayda, 20/07/2017 olan takip tarihinde tutuklu olan şikayetçi borçluya bir temsilci tayin etmesi için süre verilmeden ödeme emri gönderilerek 26.07.2017 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edilmek istendiği, İİK'nun 54/1 maddesine göre yapılan tebliğ işlemi geçersiz olduğu anlaşıldığından, taleple bağlılık kuralı gereğince, icra mahkemesince şikayetin kabulüne karar verilerek ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi isabetli olmuştur....
İcra Dairesi'nin 2017/38083 esas ve 2017/38106 esas sayılı takip dosyalarından gönderilen ödeme emri ve 103 davetiyelerinin usulsüz tebliğ edildiği belirterek usulsüz tebliğ şikayetinde bulunduğu ve ayrıca her iki takip dosyasından haczedilen taşınmaza yönelik İİK'nın 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince davacının 103 davetiyelerinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti bakımından olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadan, sadece ödeme emirlerinin usulsüz tebliğine yönelik şikayet incelenerek sonuca gidildiği, takip dosyaları içeriğinden alacaklının, ödeme emirlerinin tebliğinden ve şikayete konu taşınmaza haciz konulduktan sonra her iki takip dosyasında da 18/01/2018 tarihinde borçluya 103 davetiyelerinin tebliğ edilmesini talep ettiği, icra müdürlüğünce 103 davet yazılarının hazırlandığı, ne varki takip dosyaları suretleri içerisinde 103 davetiyelerinin tebliğine ilişkin tebligat mazbataları bulunmadığı, yargılama sırasında...
Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Takip dosyasının incelenmesinde; ödeme emri tebligatlarının usulsüz olduğu ancak, borçlulara ödeme emri tebligatı dışında kıymet takdiri raporu tebligatı çıkarıldığı anlaşılmıştır. Borçluların şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporu tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiasının bulunmadığı anlaşılmıştır. Buna göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince borçluların ödeme emrinden en geç kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği 27.08.2018 tarihinde haberdar olduğu kabul edilmelidir....
uygulandığını belirterek şikayetin kabulüne, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu tespitine, ıttıla tarihinin 10/10/2019 tarihi olarak düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Şti hakkında faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız takibe ilişkin ödeme emrinin borçlu şirkete "Evrak memuru İprahim Taş imzasına teslim." şerhi ile 02/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ işlemi sırasında borçlu şirket yetkilisinin adreste bulunup bulunmadığının sorulmadığı, tebliğ yapılan şahsın tebligatı almaya yetkili memur veya müstahdem olup olmadığının tebliğ mazbatasına tevsik edilmediği görülmekle, davacının usulsüz tebligattan haberdar olduğu 10/02/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine ilişkin olarak 7 günlük şikayet süresi içerisinde 11/02/2021 tarihinde mahkemeye başvurduğu görülmüş olup, dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...
Maddesi gereğince tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatap tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli olup muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulünün gerekmesine davacı borçlunun bildirdiği öğrenme tarihinin aksinin ispatlanmamış olmasına, istinaf olunan ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....