Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/1-b(2) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile icra emrinin tebliğ tarihinin 12.04.2017 olarak düzeltilmesine, satışın iptali talebinin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği görülmüştür....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece alınan bilirkişi raporunda banka faiz oranlarının doğru uygulandığını, raporda 1.068,93 USD fazla faiz talep edildiğinin belirtildiğini, mahkemece bu yöndeki şikayetin kabul edilmesi gerektiğini, kapak hesabına yönelik şikayet yönünden ise borçlunun yapmış olduğu ödemenin tarihinin hatalı belirlenmesi karşısında bakiye dosya borcunun yeniden hesaplanması gerektiğini gerekçe göstererek hesaplama yapılmış ve borçlunun fazla ödeme yaptığının anlaşılması karşısında bakiye dosya borcunun iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle borçlunun istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne ve icra emrinde yer alan asıl alacağın 3.903,05 USD'lik işlemiş faiz miktarının 2.834,12 USD olarak düzeltilmesine, 22.02.2018 tarihli dosya borç hesabının 113.052,45 TL olarak düzeltilmesine, 22.02.2018 tarihi itibariyle icra dosyasına yapılan 114.891,47...

      Öte yandan TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayet eden borçlu vekilinin en geç usulsüz tebliğ şikayetinin yapıldığı tarih olan 13.08.2020 günü icra emrinden haberdar olduğunun anlaşılmasına göre mahkemece Bayburt İcra Dairesinin 2020/153 esas sayılı icra takip dosyasında borçlu T1 icra emri tebliğ tarihinin 13.08.2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, icra emrinin iptaline karar verilmiş ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1- b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak usulsüz tebliğ şikayet tarihinin icra emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      ye gönderildiğini, ayrıca tebligatların müvekkiline gönderildiği düşünülse dahi yapılan tebligatların TK'nun 12, 13 maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 20 ve 21 maddelerine aykırı olarak tebliğ edildiğini, bu nedenlerle müvekkili şirketin dosyaya borçlu eklenmesine ilişkin icra memur işleminin kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise, haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinin 26/02/2020 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

      mernis adresine TK 21/2 maddesi uyarınca tebliğ edildiğini ileri sürdüğünü, ancak Kars 2....

      Bu nedenlerle şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin muhatabın öğrenme tarihi olan 07.05.2018 tarihi olarak düzeltilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2008/17616 esas sayılı icra takibinde davacıya gönderilen "borç muhtırası ve icra dosyasının mirasçılara ihbarı" tebliğinin tebliğ tarihinin 07.05.2018 tarihi olarak düzeltilmesine" karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul 19. İcra Hukuk Mahkemesinin bir üst mahkeme olan İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasından yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığını inceleme ve bu hususta karar verme yetkisi bulunmadığını, bozma sonrası mahkemece İstanbul 13....

      ŞİKAYET Borçlular şikayet dilekçesinde; borçlu şirket adına, şirket çalışanı olmayan...'a ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, diğer borçlu ...'a yapılan tebligatın da...'a usulsüz tebliğ edildiğini, ...adında bir çalışanının bulunmadığını, tebliğ almaya yetkili kişi olup olmadığının tespiti gerektiğini, takipten 26.11.2019 tarihinde haberdar olduklarını, takip talebinde 1.057.331,56 TL masraf alacağı talep edildiğini, böyle bir masraf borcu bulunmadığını, takip alacaklısının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 26.11.2019 tarihi olarak belirlenmesine, takibin iptaline, alacaklının %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....

        GEREKÇE: Şikayet, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü ve bu nedenle takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılması taleplidir. Davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Davalı tarafça, mahkemece ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ve ödeme emri tebliğ tarihinin 19/10/2020 olarak düzeltilmesine dair karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamış, sadece icra takibinin tedbiren durdurulmasına dair karar istinafa konu edilmiştir. HMK'nın 341/1 maddesine göre ilk derece mahkemesince verilen nihai kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmekle birlikte, İİK'nın 363/1 maddesinde de istisnai olarak icra mahkemelerince verilen bir takım kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı tahdidi olarak sayılmıştır. İstinafa konu edilen takibin tedbiren durdurulması kararı her ne kadar esasa ilişkin hükümle birlikte verilmiş ise de özü itibariyle nihai karar vasfına haiz değildir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2020/11100 esas sayılı takip dosyasının UYAP üzerinden yapılan incelemesi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, 25/09/2020 tarihinde takipten haberdar olduklarından bahisle ödeme emri tebliğ tarihinin 25/09/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, ayrıca borca itirazın kabulüne karar verilmesini istediği, icra mahkemesince ödeme emri tebliğine yönelik şikayetin kabulüne karar verildiği, sair taleplerin icra müdürlüğünce değerlendirilmesi yönünde hüküm kurduğu, icra dosyasının incelenmesinde Büyükçekmece 1....

        Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Takip dosyasının incelenmesinde; ödeme emri tebligatlarının usulsüz olduğu ancak, borçlulara ödeme emri tebligatı dışında kıymet takdiri raporu tebligatı çıkarıldığı anlaşılmıştır. Borçluların şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporu tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiasının bulunmadığı anlaşılmıştır. Buna göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince borçluların ödeme emrinden en geç kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği 27.08.2018 tarihinde haberdar olduğu kabul edilmelidir....

          UYAP Entegrasyonu