WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Özellikle ayıba karşı tekeffülle ilgili olarak gözden geçirme ve bildirim sürelerinin belirlenmesinde (TBK 474) ve zamanaşımının belirlenmesinde (TBK 478) ücret alacağının muaccelo lmasında (TBK 479) yarar ve hasarın işsahibine geçmesinde (TBK 483) kararlaştırılan ceza koşuluna etkisinde (TBK 179) teslim borcunun ifa zamanı önem taşır. (Syf. 493) dd. Teslim Borcunun İfa Yeri Konusu taşınmazlara ilişkin iş görme olan sözleşmelerde teslim borcunun ifa yeri doğal olarak taşınmazın bulunduğu yerdir. Teslim borcu aranılacak borç sayılır ve yüklenicinin bulunduğu yerde teslim edilmelidir. Fakat taraflar sözleşmeyle bunun aksini kararlaştırabilirler. (Syf. 493) ee. Teslim Borcunu İfada Temerrüt Teslim zamanının gelmesine rağmen eseri tamamlamayan veya tamamladığı halde teslim etmeyen yüklenici temerrüde düşer. Temerrüdün şartları bakımından TBK'nın 117 vd. Hükümleri eser sözleşmesinde teslim borcunu ifada temerrütte de uygulanır....

    Ayrıca BK’nun, “Halin icabından veya hususi şartlardan mütevellit istisnaların maadasından, satılan şeyin nefi ve hasarı akdin inikadı anından itibaren alıcıya intikal eder.” şeklinde düzenlenen 183. maddesi (6098 sayılı TBK m.208) ve “ Uzun müddet için yapılan hizmet akdinde, işçi, hastalıktan, askerlikten veya bu gibi sebeplerden dolayı kusuru olmaksızın nispeten kısa bir müddet için işi ifa edemediği takdirde o müddet için ücret istemeye hakkı vardır” şeklinde hüküm altına alınan 328. maddesi (6098 sayılı TBK m.409), BK’nun 117. maddesine (6098 sayılı TBK m.136) istisna getiren özel hükümlerdir. Sözleşmenin kurulmasından sonra ortaya çıkan imkânsızlık halinde borçlunun kusuru söz konusu ise daha önce de belirtildiği gibi, BK’nun 96. maddesindeki (6098 sayılı TBK m.112) genel hüküm uygulanır. Bu durumda, borç sona ermez, borçlu, alacaklı zarara uğramışsa, bunu tazmin etmek zorunda kalır....

      Noterliği'nin 30/09/1999 tarih ve 19632 yevmiye numaralı 28/04/1998 kira başlangıç tarihli kira sözleşmesinin TBK.'nun 347/2 maddesi gereğince feshine, dava konusu taşınmazın tahliyesine karar verilmiş, iş bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ile tüm dosya kapsamına göre; bağımsız bölümün 26.10.2007 tarihinde tapuda devredilerek davacıya teslim edildiği, teslim ile dava tarihi arasında TBK' nın 244. maddesinde taşınmaz satışı için düzenlenen 5 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra dava açıldığı gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. Dava, kooperatif üyesine tahsis edilen taşınmazla ilgili maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, tarafları ve konusu itibariyle kooperatifler hukukunu ilgilendirmektedir. Bu itibarla; davada uygulanması gereken zamanaşımı süresi TBK 147/4. maddesi uyarınca 5 yıl olup, bu süre konutun teslimi tarihinden itibaren başlar....

        Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacının dava dilekçesinde açıkça davalının TBK 295/2 maddesi gereğince kanundan kaynaklanan yükümlülüğünü ihlal ettiğinden bağıştan dönme şartları oluştuğunu belirterek bağıştan dönme nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde alacak talebinde bulunduğu anlaşılmakla, davacının iddiası genel hükümlere dayalı (TBK m. 285 vd.) olup, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında bir talep niteliğinde değildir. O halde, talep TMK 2. kitabından kaynaklanmadığından Aile Mahkemesi görevli olmayıp, uyuşmazlığın çözüm yeri 6100 sayılı HMK’nun 2.maddesi uyarınca belirlenecek Asliye Hukuk Mahkemesidir. Görev kamu düzeni ile ilgili dava şartı olduğundan (HMK m. 114/c) iddia ve savunma olarak ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulur (HMK m. 115/1)....

          Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma ( TBK 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (TBK 58). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile TBK’nın 58. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nun 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında TBK'nın 58. maddesi uygulanır. TMK’nın 24. ve TBK 58. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir....

            Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6098 sayılı TBK.’nun 350/1. maddesi hükmüne göre ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde bu kanunun 328. maddesinde fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir. TBK.’nun 353. maddesi uyarınca kiraya veren, daha önce veya en geç davanın açılması için öngörülen sürede dava açacağını kiracıya yazılı olarak bildirmişse dava, bildirimi takip eden uzayan bir kira yılı sonuna kadar açılabilir. Dava açma süresi kamu düzenine ilişkin olup, davalı ileri sürmese bile mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Davanın süresinde açılıp açılmadığının belirlenebilmesi için öncelikle kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin ve süresinin bilinmesi zorunludur....

              Dava sebebine göre dava açma süresi ve koşullarının TBK.’nun 351. maddesine uygun olarak mahkemece resen denetlenmesi gerekir. Davacı yeni malik dava konusu taşınmazı 27/07/2012 tarihinde satın almış ve 29/08/2012 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile kiralanana ihtiyacı bulunduğunu ve sözleşmenin yenilenmeyeceğini bildirerek iktisap tarihi olan 27/07/2012 tarihinden itibaren 6 ay içinde mecuru tahliye etmesi istenmiştir....

                TBK. nun 585.maddesi uyarınca ise adi kefalette alacaklı, borçluya başvurmadıkça, kefili takip edemez. Ancak, borçlu aleyhine yapılan takibin sonucunda kesin aciz belgesi alması, borçlu aleyhine Türkiye’de takibatın imkânsız hâle gelmesi veya önemli ölçüde güçleşmesi, borçlunun iflasına karar verilmesi ya da borçluya konkordato mehli verilmiş olması koşullarından birinin varlığı halinde doğrudan doğruya kefile başvurabilir: Somut olayda, takip konusunun ihtiyaç kredisi olduğu ve şikayetçi borçlunun söz konusu kredi sözleşmesinin kefili olduğu, takibin asıl borçlu ile beraber şikayetçi kefil hakkında başlatıldığı görülmüştür. Bu durumda alacaklı bankanın, kefil olan şikayetçi borçlu hakkında icra takibi yapabilmesi için, TBK. nun 585.maddesinde ön görülen koşullardan birinin bulunması zorunludur....

                  Dava, TBK. nun 347. maddesine dayalı kira süresinin bitimi nedeniyle kirayaverenin tahliye istemine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, 10.6.2002 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile davalıların davacıya ait dükkanda kiracı olarak faaliyet gösterdiklerini, sözleşmenin son olarak 10.06.2011 başlangıç tarihli sözleşmeyle bir yıl süreyle yenilendiğini, ilk kira ilişkisinin kurulduğu 10.6.2002 tarihinden itibaren uzama süresi gözetildiğinde TBK. 347. maddesinde düzenlenen on yıllık sürenin geçtiğini belirterek süre bitimi nedeniyle tahliyeye karar verilmesini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu