WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılardan sürücü ve TBK 49. maddesi gereği haksız fiilden kusuru nedeniyle, işleten KTK 85. maddesine göre sürücünün kusurundan dolayı kusursuz sorumluluk ilkesine dayalı olarak, zorunlu mali sorumluluk sigortacısı KTK 99. maddesi gereği işletenin motorlu araç işletmesinden doğan riskini poliçe ile üstlenmesinden dolayı sözleşmeye dayalı olarak ve dava dışı inşaat şantiye yetkilisi ise TBK 69. maddesi gereği tehlike sorumluluğu gereği her biri TBK 61, maddesinde belirtildiği gibi aynı zarardan çeşitli sebeplerle müteselsil sorumludurlar. Davacı TBK 163. maddesinde ki seçimlik hakkını kullanarak her üç davalıdan zararın tamamını talep etmiştir bu nedenle davalılar zararın %80 nine isabet eden miktarından KTK 88 ve TBK 61. maddesi gereği müteselsilen sorumludur. Davalılar ancak davacının kusuru dışındaki kusura isabet eden zararın tamamını ödedikten sonra dava dışı kusurlu müteselsil sorumluya TBK 62 maddesi gereği müracaat edebilir....

    Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, davacının istinaf talebinin feragat sebebiyle reddine, davalı Üniversite vekilinin TBK 438/1 maddesi kapsamında kazanılabilecek ücret alacağı ile, TBK 438/3 maddesi kapsamındaki tazminat alacağına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir....

    TBK 88. maddede akdi faize ilişkin, TBK 120. maddede temerrüt faizine ilişkin faiz tavan sınırları getirilmiş olup bu hükümler ticari iş sayılan banka kredi sözleşmeleri için uygulanacak mıdır? Temerrüt öncesi dönemde uygulanacak akdi faiz yönünden ticari işlerde 8. madde gereğince faiz serbestisi bulunduğundan TBK 88. maddede yer alan tavan sınırları ticari işlerde uygulanamayacaktır. Çünkü TTK 8, TBK 88 e göre daha özel bir madde olup bu maddede ticari işlerde faizin serbestçe kararlaştırılacağı düzenlenmiştir. Temerrüt faizi yönünden uygulanacak TTK 9. maddede ise böyle bir serbesti bulunmadığı gibi açıkça faize ilişkin genel düzenlemelere ve bu kapsamda TBK ve 3095 sayılı Kanuna yollama yapıldığından ticari işlerde temerrüt faizi yönünden TBK 120. maddedeki temerrüt faizi tavan sınırı uygulanacak ancak temerrüt faizinin sözleşmeyle serbestçe kararlaştırılan akdi faizin altında olamayacağı gözetilecektir....

      Hukuk Dairesince yapılan inceleme neticesinde dosyanın hem İİK 277 ve devamı hükümleri gereğince hem de TBK 19 hükümleri gereğince incelemesi yapılarak asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş söz konusu karar asıl ve birleşen davanın davacıları tarafından temyiz edilmiştir. 1-Söz konusu tasarruf işleminin hem İİK 277 ve devamı hem de TBK 19 maddeleri gereğince iptali talep edilmiştir. Mahkemece davacı vekillerinden dilekçenin açıklattırılması talep edilmiş, davacı vekilleri cevaba cevap dilekçesinde; söz konusu tasarruf işleminin hem TBK 19'a göre hem de İİK 280/1 hükmü gereğince muvazaalı olduğunu, muvazaa veya İİK 277 değerlendirmesinin hakime ait olduğunu beyan etmişlerdir....

        Banka kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda dava tarihi öncesinde 344.010- TL tahsilat yapıldığı belirlenmiştir.Davacı banka TBK 100.maddeye göre mahsup yapıldıktan sonra kalan nakit alacağın 949.687-TL olduğunu belirterek dava değerini 1.002.487-TL göstererek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde TBK 100.maddesine göre mahsup işlemine geçmeden takip tarihi itibari ile talep edilebilecek toplam alacağın 1.089.581,86-hesaplandığı fakat takip talebindeki maddi hata nedeniyle doğru toplam üzerinden davacı tarafça 1.083.046,69 TL nakit alacak talep edilmesi nedeni ile taleple bağlı kalınarak mahsup işleminin icra takibindeki tap tutarı üzerinden yapıldığı, takip tarihi ile dava tarihi arasındaki toplamda 344.010-TL olan ödemelerin öncelikle işlemiş faizden düşülerek neticede dava tarihi itibari ile 861.529,69- TL nakit alacak kaldığı hesaplanmıştır....

          Burada temel sorun tarafların arabulucuda anlaşmış olması nedeniyle davacının dayanmış oludğu TBK ' nun 30. Maddesi ve ayrıca TBK ' nun 78. Maddeleri dikkate alınarak arabulucuk işleminden sonra yapılan ödemenin arabuluculuk tutanağı iptal edilmeden geri iadesinin istenilip istenilmeyeceğidir. Arabulucuk dava açılmadan önce başvurulan bir hukuksal kurumdur. Özünde tarafların anlaşmaları neticesinde taraflar arasında bir akit kurulmuş olur. Bu akit arabuluculuk kanunu ve yönetmeliği uyarınca kişilere mahkemeye başvurulmadan edimin ifasını isteme hakkını verir. Arabuluculuk işlemi de tarafların anlaşmasına dayalı olduğundan arabuluculuk tutanağının geçerliliği hususunda TBK ' nun 30. Maddesi de tartışılabilecektir. Temel sorun bunun ayrı bir dava ile istenilmesinin gerekip gerekmeyeceğidir....

            Tazminatı kapsamını belirleme biçimi ve tazminattan yapılacak indirimler ve sıralaması TBK 51 ve 52. (818 Sayılı BK 43-44 Mad) Maddelerinde düzenlenmiştir. TBK 51. Maddesine(BK 43. Mad.) göre hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak tazminatı belirleyecektir. Bir başka anlatımla hakim durumun gereği ve özellikle tarafların kusurlarının ağırlığını göz önüne alarak tazminatı belirleyecektir. Böylece tazminat belirlendikten sonra Karayolları Trafik Kanunu’nun 87. Maddesine göre yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa bir başka anlatımla zarar gören bir menfaat karşılığı olmadan hatır için taşınıyorsa gerek öğreti gerekse ... içtihatlarında benimsendiği üzere TBK 51.(818 sayılı BK.’nun 43. Mad.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılacaktır....

              Dava, TBK. nun 347. maddesine dayalı kira süresinin bitimi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalının 01.03.1999 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesi ile davacıya ait taşınmazda kiracı olarak faaliyet gösterdiğini, ilk kira ilişkisinin kurulduğu 01.03.1999 tarihinden itibaren uzama süresi gözetildiğinde TBK.'nun 347. maddesinde düzenlenen on yıllık sürenin geçtiğini belirterek süre bitimi nedeniyle tahliyeye karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 01.07.2014 ile 01.07.2015 uzama dönemi için 01.07.2015 tarihinden en az 3 ay önce bildirimde bulunularak bu ihtarname uyarınca işbu davanın ancak 01.07.2015 tarihinden sonra açılabileceği davanın açıldığı tarih itibariyle TBK 347....

                TBK m.1) sözleşme, tarafların karşılıklı birbirine uygun irade beyanlarıyla kurulur. Davacılar tarafından şartnamenin imzalanarak teklif verilmiş olması öneri (icap) niteliğinde olduğuna göre, davalının teminatı irat kaydedebilmesi için öncelikle kurulmuş ve geçerli bir sözleşmenin olması ardından sözleşmedeki teminatın irat kaydedilebileceği durumun gerçekleşmiş olması gerekir. Borçlar hukukunun temel hükümlerine göre öneren önerisiyle bağlı olmadığını saklı tutmadıkça (TBK m.8) veya işin gereğinden aksi anlaşılmadıkça ve kabul için belirlenen süre (TBK m.3,4,5) dolmadıkça önerisiyle bağlı olup, hazır olmayanlar arasında önerinin geri alınabilmesi (TBK m.10) geri alma açıklamasının öneriyle aynı anda diğer tarafa ulaşmasına veya öneriden önce öğrenilmesine bağlıdır....

                  TBK 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Yine TBK 58. maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir." Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir. Somut olaya gelince, davalıların davacıya yönelik ve bütün olarak aldatma mahiyetindeki davranışlarının manevi tazminatı gerektirip gerektirmeyeceğinin tartışılması gereklidir....

                    UYAP Entegrasyonu