Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk ve ... 1.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, yenileme kadastrosu ile tespit edilen yüzölçümünün düzeltilmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince; keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda belirtilen değerlere göre yargılama görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi de; Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararının taşınmazın tamamının değeri esas alınarak verildiğini, ancak dava konusu istemin taşınmazın tamamına ilişkin olmadığını belirterek, dava konusu taşınmaz bölümünün değerine göre uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava ile yenileme kadastrosu ile tespit edilen yüzölçümünün düzeltilerek, eski hale getirilmesi istenmektedir....

    Sulh Hukuk ve ... 1.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, yenileme kadastrosu ile tespit edilen yüzölçümünün düzeltilmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince; keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda belirtilen değerlere göre yargılama görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi de; Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararının taşınmazın tamamının değeri esas alınarak verildiğini, ancak dava konusu istemin taşınmazın tamamına ilişkin olmadığını belirterek, dava konusu taşınmaz bölümünün değerine göre uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava ile yenileme kadastrosu ile tespit edilen yüzölçümünün düzeltilerek, eski hale getirilmesi istenmektedir....

      Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği iddiasına dayanarak, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yüzölçümünün eski hali ile düzeltilerek tapuya tescil edilmesi, bu olmadığı takdirde tazminat istemiyle dava açmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ..., dava dilekçesi ile taşınmazının bulunduğu bölgede yapılan uygulama kadastrosu sonucunda yüzölçümünün azaldığı iddiası ile dava açmıştır. Davacı, uyuşmazlık konusunu dava etmeden önce yüzölçümünün eski hali ile düzeltilmesi talebiyle ... Müdürlüğüne müracaat etmiş, ... Müdürlüğü ise uygulama kadastrosunun usule uygun olduğunu bildirmiştir....

        Davacılar 24/03/2011 tarihinde, yapılan çalışmalarda taşınmazının yüzölçümünün 1099,87 m² eksik tespit edildiğini, herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmaksızın taşınmazının batısında Devlet Su İşlerine ait sulama kanalı yapıldığını, taşınmazın doğu sınırında Antalya ... Meydan Komutanlığı tarafından tel çekilirken de hata yapıldığını eksikliğin bundan kaynaklanmış olabileceğini belirtmiş, taşınmazının yüzölçümünün 22815 m² olarak düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır....

          Mahkemece, hükme esas alınan 08/06/2006 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) işaretli kısmın taşınmazın tapu kaydının kapsamı ve çapının dışında kaldığının belirtildiği, taşınmazın çap kaydının (B) ve (C) ile işaretli bölümlerden oluştuğu, mahkemece de bu bölümler yönünden hüküm kurulduğu, hükümde tavzih gerektirir müphem ve çelişik bir durum bulunmadığı gerekçesiyle tavzih talebinin reddine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tavzih talebine ilişkindir. Sivrihisar Kadastro Müdürlüğünün 14/08/2009 tarihli yazısında, kadastro sırasında taşınmazın krokide (A) ile işaretli 829,64 m2’lik bölümünün ormana terk edildiği, ancak yüzölçümünün düşülmediği belirtilmiş, Dairenin 20.03.2012 tarihli geri çevirme kararından sonra alınan fen bilirkişi ek raporunda da, taşınmazın (A) bölümünün kadastro sırasında ormana terk edildiği, ancak yüzölçümünün düşülmediği, bu kısım olmadan parselin gerçek yüzölçümünün 8920,36 m2 olduğu belirtilmiştir....

            ./... sayılı kararı ile; "dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmazın 1954 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında 165.000 m2 olarak tespit gördüğü, ... Kadastro Müdürlüğünce 2010 yılında yapılan incelemelerde, taşınmazın tapulama çalışmaları sırasında yapılan tersimat hatası nedeniyle yüzölçümünün 113.046,07 m2 yerine 165.000 m2 olarak ölçüldüğünün tespit edilerek, yüzölçümünün düzeltilmesi için 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca işlem yapıldığı, davacının yapılan bu işlem sonrasında, taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalma nedeniyle uğradığı zararın tazminini talep ettiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK'nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararlardan devlet sorumludur....

              Ancak; 1)Sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değeri belirlenirken Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre % 4 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 olarak kabulü ile az bedel tespiti, 2)İdare tarafından tanzim edilen kıymet takdirinde ve keşifte görülmemesine rağmen, davalı tarafça dosyaya ibraz edildiği anlaşılan fotoğraflarda gözüken yapıların varlığı hususunda taraflardan delilleri sorulup sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi, 3)Dava konusu taşınmazın yüzölçümünün tapu kaydında 518,08 m² olarak düzeltildiği belirtilmesine ve taşınmazın tamamının kamulaştırılmasına rağmen, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında taşınmazın yüzölçümünün hatalı gösterilerek, kalan kısmın aynı malik adına tapuya kayıt ve tescil edilmesine ilişkin infazda tereddüde yol açacak şekilde hüküm kurulması, 4)Davanın niteliği gereği her iki taraf lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, 5)Gerekçeli...

                Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın tapuda 99.250,00 m² yüzölçümünde olup, imar uygulaması sırasında taşınmazın gerçekte 96.650,91 m² olduğu gerekçesi ile bu metrekare üzerinden düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldığı, böylelikle taşınmazda yapılan kesinti oranının imar uygulaması sırasında tatbik edilen % 38,39 oranını geçtiği anlaşıldığı gibi, davalı idarelerin de taşınmazın gerçekte 96.650,91 m² yüzölçümünde olduğunu ileri sürdükleri belirtilerek 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41 inci maddesi ve 06.04.1994 tarihli ve 1994/5 sayılı Tescile Konu Harita Ve Planların Kontrolü Hakkındaki Genelge hükümlerine göre tarafların taşınmazın yüzölçümün düzeltilmesi için anlaşma yapması ve bu anlaşma sonunda gerçek yüzölçümünün tapuya tescil edilmesi, anlaşma sağlanmaz ise imar uygulaması öncesindeki 14 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi için davalı idare vekiline dava açması için süre verilip, bu dava sonucunda yüzölçümü davalı idarenin hesapladığı şekliyle...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 29.9.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında yüzölçümü düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.2.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapuda yüzölçümü düzeltilmesi istemiyle açılmıştır....

                    Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davalılardan Tapu Sicil Müdürlüğü temyiz etmiştir. 5520 sayılı yasayla değişik Tapu Kanununun 31.maddesi uyarınca tapu kaydında yüzölçümü miktarının düzeltilebilmesi bir taşınmaz malın gerçek yüzölçümünün Tapu sicilindekinden daha az veya fazla olması, gerçeğin tapu sicilinde yazılı yüzölçümü ile örtüşmemesi dava konusu taşınmazın sınırdaki taşınmazlarla da bir çekişmesinin bulunmaması halinde olanaklıdır. Somut olayda ise, dava konusu 152 parsel sayılı taşınmaz çapa bağlıdır. Böylesine çapa bağlanmış taşınmaz malların yüzölçümü çap kaydının uygulanması ile belirlenir. Ancak, taşınmazın kadastro tespiti sırasında ölçü, tersimat ve hesaplamalardan ... fenni hatalar ve bundan kaynaklanan yüzölçümü hatası varsa bunun düzeltmesi 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesine göre ilgilinin müracaatı veya Kadastro Müdürlüğünce re'sen yapılır. Bu düzeltme sonucu açılacak davaların görülme yeri de Sulh Mahkemeleridir....

                      UYAP Entegrasyonu