İş.sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını, alınan raporda eksik ve ayıplı işlerin toplam tutarının 149.150,00 TL olduğunun belirlendiğini, Fazlaya ilişkin dava ve alacak haklarının saklı kalması kaydıyla, müvekkiline ait 16 nolu bağımsız bölümde eksik ve ayıplı imalatlar bedelinin (tespit dosyasındaki bilirkişi raporunda eksik dairenin bedeli olan 135.000 TL’nin, ayıplı işler nedeniyle de bilirkişi raporunda açıklandığı üzere 14.150 TL olmak üzere toplam 149.150.-TL sinin) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
A.Ş. vekili cevabında, aracın ayıplı olmadığını, üretimden kaynaklanan araçta herhangi bir kusur bulunmadığını, aracın misli ile değiştirilmesi talebinin yasal koşullarının oluşmadığını, dava konusu aracın şanzıman arızası ve motor yağı sarfiyatı sebebi ile davaya konu olduğunu, tamamen kullanım kaynaklı şanzıman arızası nedeniyle komple şanzıman değişimi yapılarak sorunun giderildiğini, şu an itibarı ile herhangi bir şanzıman arızası bulunmadığını, araçta çözülemeyen, giderilemeyen ürün kaynaklı bir sorun ya da gizli ayıbın söz konusu olmadığını, davacı tarafından süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığını, faiz talebinin de hukuki dayanağının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Ayıp; yasa ya da sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği ya da olmaması gereken vasıfların olmasıdır. Malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 8. maddesinde düzenlenmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı TKHK.’nun 10. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre; teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir, bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bir malın altı ay boyunca sorunsuz çalışması, hayatın olağan akışına uygun olarak kabul edilmiş ve bu süre içinde mal yine de bozulmuşsa, kaynağında yani teslim anında var olan bir ayıbın yattığı sonucuna varılmıştır. Kuşkusuz satıcının bunun aksini ispat etmesi imkânı her zaman vardır....
D.İŞ sayılı dosyasından delil tespiti yaptırıldığım, bilirkişi raporunda sıfır km bu yaştaki aracın şanzıman arızasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu bu haliyle aracın ayıplı olduğuna dair rapor tanzim edildiğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu ayıplı ... Şase, ... motor nolu ... plakalı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, aksi takdirde ayıplı araçtaki ayıp oranında bedelde indirim yapılmasını talep etmiştir. Davalı ... Araç Sanayi ... A.Ş....
Sayılı dosyası incelendiğinde, iş bu dava dosyasındaki uyuşmazlık konusu ve taraflarının aynı olduğu, her iki davanın da aynı olaya ilişkin dava oldukları, dava konusunun taraflar arasındaki organizasyon sözleşmesinden kaynaklı aynı olay olması ve taraflarının aynı olması nedeniyle kusur, ayıplı ifa iddiası, tazminat miktarı, alacak mikaraının aynı dosyada belirlenmesi gerektiği, birleştirilen dosyanın halen derdest olduğu, davanın mahkememizdeki davadan daha önce açılmış olduğu anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, Mahkememizin ----sayılı dosyası ile---- Asliye Ticaret Mahkemesinin-----. Sayılı dosyasındaki davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu anlaşıldığından, HMK. m. 30'daki usul ekonomisi ilkesi de dikkate alınarak, davaların birlikte yürütülmesinin uygun olacağı sonucuna varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, davaya konu aracın rüzgarlığının üretimden kaynaklı ayıplı olduğu ve aracın seyri esnasında koparak kaybolduğu iddiasıyla açılmış ücretsiz onarım olmadığı takdirde ücretsiz onarım bedelinin tahsili talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre; davaya konu aracın 2011 model olduğu, 8 yıl boyunca aracın sorunsuz olarak kullanıldığı, davaya konu rüzgarlığın kaybolmuş olması nedeniyle rüzgarlık üzerinde fiziken inceleme yapılmasına imkan bulunmadığı, rüzgarlığın fiziken incelenmeden düzenlenen ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre rüzgarlığın üretimden kaynaklı ayıplı olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
, kesin bir değerlendirme yapılamamakla birlikte, cihazın genel olarak sözleşmede belirtilen hususları ve istekleri yerine getirebildiği tespitinin teknik olarak bilirkişiliğimizce yapıldığı, dava konusu cihazın genel olarak sözleşme hükümlerine uygun olarak vazifesini yapabildiği ve ayıplı bir cihaz olmadığı ancak sözleşme hükümlerine göre cihazda bulunması zorunlu unsurlardan cihazın işletim sisteminin Türkçe dili özellikli olması (7.2) ile cihazın program hazırlama ve değiştirme yetkilendirme /kısıtlama özelliğinin kullanıcı bazlı olması özelliklerin (7.3) mevcut olmadığı anlaşılmaktadır....
gözle veya elle (olağan) muayenede anlaşılamayan, imalat kaynaklı maddi gizli ayıp olduğu, Davacının zararının; (A) seçeneğine göre; asıl alacak 14.330,21 TL, takip tarihine kadar işlemiş faizin 500,58 TL olduğu, (B) seçeneğine göre; asıl alacak 15.706,79 TL olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiş, mahkememizce farklı bilirkişilerden aldırılan kök ve ek raporlar arasında çelişki oluşması üzerine doyanın önceki bilirkişiler dışında 1 makine, 1 nitelikli hesap uzmanı hukukçu bilirkişiye tevdi edilerek; tüm dosya kapsamı nazara alınarak büyük kapı yönünden davalının yapmış olduğu işin ayıplı olup olmadığı ayıplı ise açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu ayıbın giderilip giderilmediği kimin tarafından giderildiği tanık anlatımları tarafların beyanları davacı ve davalının ikrarları büyük kapıdaki parçaların yeni kapıda kullanılması sebebiyle ayıp halinde bu parçaların değerleri ve ayıp giderim bedelinden mahsup edilerek takibe konu alacak kalemleri yönünden bakiye miktar tespit edilerek hüküm...
Asıl davada davacı birleşen davada davalı ve asıl davada davalı birleşen davalarda davacı vekilince karar temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazları asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Asıl dava, davalı tarafından üretilen ve davacıya satılan su şişe kapaklarının ayıplı olmasından kaynaklı ayıplı kapak bedellerinin ödenmemesi nedeniyle girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir....
E sayılı takibinin 9.100,00 TL asıl alacak ve 190,73 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.290,73 TL üzerinden başlatıldığı, takip dayanağı olarak 24/11/2021 tarihli 136.101,20 TL bedelli faturanın gösterildiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın hükümden düşürülmesi için eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. Davacı, takibe konu fatura bedelinden kalan bakiyenin ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise faturaya konu hizmetin eksi sunulduğunu, bir takım işlerin yapılmadığını, yapılan işlerin ise ayıplı olduğunu savunmuştur. Taraflar arasındaki ihtilaf; davaya ve takibe konu faturadaki hizmetin davalıya sunulup sunulmadığı, davacı tarafça yapılan işin ayıplı olup olmadığı, varsa ayıplı iş tutarının ne kadar olduğu, dolayısıyla takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olup olmadığı ile varsa alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarından ibarettir....