-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davalı ... Müdürlüğünden harç alınmasına yer olmadığına, 27.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve davacı ... dışındaki davacıların davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davacı ... tapu kaydında isminin ......
Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında, sigortalıların ve hak sahibi çocuklarının, mülga 2/6/1949 tarihli ve 5417 sayılı Kanun ve mülga 4/2/1957 tarihli ve 6900 sayılı Kanun ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlara, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tâbi sandıklara veya bu Kanuna göre ilk defa malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olduğu tarihte, nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri, sigortalının bu Kanuna göre ilk defa çalışmaya başladığı tarihten sonra doğan çocuklarının ise nüfus kütüğüne ilk olarak yazılan doğum tarihleri esas alınır....
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 07.01.1948 gün ve 16/19-1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, “Yangın ve sair sebep ve suretle ağaçları tamamen veya kısmen yok olan orman zeminleri de dahil olduğu halde, ormana müteallik tecavüz ve mülkiyet ve emsali adli kazaya tabi davalarda, Hazineyi temsilen Hazine avukatının huzuruna lüzum olmadan, Devlet namına işletme ve istismar hak ve salahiyetine sahip bulunan Orman Genel Müdürlüğüne mensup Avukatlar bu kabil davaları münhasıran takip ve müdafaa ederler ...” şeklindedir. Devlet ormanları, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup, ... mülkiyeti Hazineye, işletilmesi, korunması ve denetimi ise kuruluş yasası ile Orman Genel Müdürlüğünün tek başına aktif ve pasif dava ehliyetine sahip olduğu vurgulanmıştır....
mirasçıları dava dilekçesinde, kadastro sırasında miras yoluyla adlarına tespit edilen 69 parsel sayılı taşınmaz hakkında dava açılmadığı halde tapuda itirazlı göründüğünü, sehven yazılan itirazlı kaydının kaldırılarak taşınmazın tespit maliki adına tapuya tescili istemiyle, Tapu Sicil Müdürlüğü'nü hasım göstererek tapu tashihi davası açmışlar, yargılama sırasında Hazine ve köy tüzel kişiliği davaya dahil edilmiş ve davacılar davalarını tapu iptal ve tescil davası olarak ıslah etmişlerdir. Mahkemece davanın reddine dair verilen ilk kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7....
Davalı tanıkları ... ve ... ise ... Limited şirketinin taşınmazı davalı ...’den kiraladığını, kiraladığı tarihte taşınmazın etrafında duvarlar olduğunu, tel örgülerin ise davalı tarafından yaptırıldığını belirtmişlerdir. Mahkemece zilyetliğe dair beyanlar arasındaki çelişki giderilmediği gibi, tespit günü itibariyle asli zilyedin kim olduğu belirlenmemiş, tespite aykırı sonuca varıldığı halde tespit bilirkişilerinin dinlenmesi yoluna da gidilmemiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır....
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın kayıt maliklerinden ... ve ... davada taraf olarak yer almamış, bu kişilerin davalı ... ve mirasbıraka ... ile aynı kişi olup olmadıkları anlaşılamamıştır. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup hakim her aşamada re'sen dikkate almalıdır. Mahkemece, adı geçen kayıt malikleri ile davalı ... ve mirasbırakan ... ile aynı kişi olup olmadığının belirlenmesi, aynı kişi olması halinde tapuda isim tashihi için davacı vekiline süre verilmesi, aksi halde sağ iseler kendilerinin, ölü iseler ibraz ettirilecek mirasçılık belgesine göre tespit edilecek mirasçılarının davada yer almalarının sağlanması, ayrıca dosyada mevcut güncel tapu kaydının incelenmesinde davalı ... Başkanlığının hissesini Yunusemre Belediye Başkanlığı’na devrettiği anlaşıldığından adı geçen kayıt malikinin de davaya dahil edilmesi gerekir. Öte yandan, dava konusu taşınmazda paydaş olduğu anlaşılan davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi de doğru değildir....
Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Bilirkişi kurulunca münavebeye alınan buğday, domates ve fasulyenin 2008 yılı itibariyle sulu şartlarda dekar başı ortalama verim, kilogram başına toptan satış fiyatı ve dekar başına üretim giderinin (ayrıntılı olarak) gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilerek dosya içerisine konulmasından, 2-Dava konusu taşınmaz üzerindeki ağaçların rayiç değerlerini gösterir 2008 yılına ait veri listesinin gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilerek dosya içerisine konulmasından, 3-Dava konusu taşınmazın tüm tedavül ve dayanak kayıtlarıyla birlikte şerh ve takyidatlarını da gösterir tapu kaydının tapu müdürlüğünden getirtilip dosyaya konulmasından, 4-Dava konusu 106/3 parselde baba adı yazılı bulunmadığı anlaşılan ... yönünden kayıt tashihi düzeltme davası olup olmadığı araştırılarak varsa buna ilişkin tüm bilgi ve belgelerin dosyaya konulmasından, 5-Dava konusu taşınmaz maliklerinden “... ve ...“ ile “... ile ...”nın aynı kişi olup...
araştırılmalıdır. 4- İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir. 5- Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir....
Somut olayda, dosya kapsamından, her ne kadar uyuşmazlık konusu sayılı taşınmaz tapu kaydında tarla vasfı ile hazine adına kayıtlı olarak gözükse de, yılında onanarak ve tashihi karar aşamasından da geçerek kesinleşen ,23.03.2005 tarih, 2004/3, 2005/2 sayılı kararı ile orman olarak adına tesciline karar verildiği, taşınmazın hükmen orman parseli olup, 2-b parseli olmadığı anlaşılmaktadır, 2011 yılında yapılan 45 nolu orman kadastro komisyonu çalışmaları sonucunda çekişmeli taşınmaz mahkeme kararına uygun olarak “Kavaklı II” devlet ormanına dahil edilmiştir. Hal böyle olunca, uyuşmazlık konusu taşınmazın kadastro tutanağı hükmen kesinleşmiş olduğundan, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....