Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanması gerekmiştir. Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi ...’ın bu yönleri amaçlayan tashihi karar itirazlarının kabulüyle hakkındaki bozma kararının ortadan kaldırılmasına ve davalı alacaklı vekilinin temyiz dilekçesinin İİK’nun 363, 365/3, Ek 1. maddeleri uyarınca REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi ...’nun tashihi karar itirazlarının kabulüyle hakkındaki bozma kararının ortadan kaldırılarak bu davacı yönünden usul ve Yasa'ya uygun olan yerel mahkeme hükmünün ONANMASINA ve 50,45 TL peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında ... çalışma alanında bulunan ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan ev ve avlusu vasıflı eski 5349 parsel sayılı 215.38 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 146 ada 8 parsel numarasıyla ve 215.38 metrekare yüzölçümlü olarak ve arsa vasfıyla tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın vasfının arsa olarak değiştirildiği, oysaki cins değişikliğinin yapılamayacağı iddiasına dayanarak arsa vasfının iptali ile önceki gibi ev ve avlusu olarak vasfının düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır....
Bu nedenle, mahkeme kararının ve temyiz dilekçesinin adı geçen davalılara usulünce tebliğ edilerek temyiz ve cevap sürelerinin beklenmesi, 2- Kararı temyiz eden davacı vekilinin temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydının yapıldığı anlaşılmaktaysa da kayıt tarihi belli değildir. Temyiz defterine kayıt tarihinin tespit edilip bildirilmesi, 3- Dosya içeriğinden dava konusu taşınmaza ilişkin olarak tapuda isim tashihi davası açıldığı anlaşılmaktadır. Ancak bu davanın sonucu hakkında bilgi yoktur....
Oysa taşınmaz halen ...... isimli kişi adına kayıtlıdır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, tapuda kayıt maliki olan ... ... ile davalıların kök miras bırakanları 2.11.1987 tarihinde öldüğü belirlenen .....'in aynı kişi olup olmadıklarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlemektir. Buna göre, tapu müdürlüğü taraf gösterilerek tapu kaydında isim tashihi davası açılmak üzere taraflara süre ve imkan tanınması, dava açılması halinde bekletici mesele yapılması, tapu kaydında isim tashihi davası sonuçlandıktan sonra toplanan delillere göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile infazda tereddüte meydan verilecek biçimde hüküm kurulmuş olması doğru değildir. 3-Kabule göre; dava, TMK'nun 713/2 maddesinde yazılı ölüm nedenine dayalı iptal ve tescil davasıdır. TMK'nun 713/2. maddesi aynı maddenin birinci fıkrasına yollamada bulunmak suretiyle bir düzenleme getirmiştir....
nun geçici 1. maddesinde “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz.” hükmüne yer verilmiştir. Dava tarihinin 10.12.2010 olması dikkate alındığında, görev hususu taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirleneceğinden, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik gerekçesi yerinde değildir. Somut olayda, Asliye ve Sulh Hukuk Mahkemelerince taşınmaz payının dava tarihindeki değeri tespit edilmemiş ise de günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü ve taşınmazın niteliğine göre dava konusu taşınmazdaki muris hissesinin değer itibariyle dava tarihindeki görev sınırı olan 7.230,00 TL'den bariz bir şekilde fazla olduğu anlaşıldığından, yargılama usûl ekonomisi bakımından uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Ceyhan 1....
Hükmü, davalı Hazine temyiz etmiştir. 5520 sayılı Kanunla değişik Tapu Kanununun 31.maddesine göre, taşınmaz malların yüzölçümü tapu sicilinde yazılı miktardan fazla olduğu hallerde bu fazlalığın bitişik araziye elatmaktan ileri gelmediği ve sınırlarında bir değişiklik olmadığı mahkemece tespit edildiği takdirde, taşınmazın ... yüzölçümünün tapu siciline yazılmasına karar verilir. Somut uyuşmazlığa gelince; Yüzölçümünün düzeltilmesi dava konusu yapılan Eylül 1301 tarih 162 yoklama numaralı 2 dönüm yüzölçümündeki tapu kaydı ..., ..., ..., ..., ... sınırlarıyla çevrilidir. Bu sınırlar aksi söylense bile kural olarak değişken sınırlar olup, kayıt 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20.maddesi hükmünce miktarı ile sınırlıdır ve kayıt miktar fazlasının bu sınırlara elatma ile kazanıldığı kabul edilir. Mahkemece, bu saptama gözetilerek davanın reddi yerine istek yasaya aykırı olarak hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davacı idarenin ileri sürdüğünün aksine arsa vasfında olduğunu, keşif ile dava konusu yerin gerçek değerinin tespit edilebileceğini belirterek mülkiyet bedeli ile geride kalan kısımda oluşan değer kaybı bedelinin tespitine ve tespit edilen bedeller toplamının müvekkili adına yatırılmasını ve davanın dava şartı yokluğundan reddini istemiştir....
araştırılmalıdır. 4- İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir. 5- Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dosyanın incelenmesinden, tashihi karar talebinden vazgeçme dilekçesi sunan Av. ...’nun ... 49. Noterliğince düzenlenmiş, 15.02.2013 tarihli ve 01259 yevmiye numaralı vekaletnamesinde; davalı bakımından tashihi karar talebinden feragat yetkisi bulunmadığı görülmüştür....
Ticaret Sicil Müdürlüğüne tebliğ edildiği, ne var ki davanın tarafı durumunda bulunan ve mahkemece tespit edilmeyen kooperatif tasfiye memuru/memurlarına gerekçeli kararın tebliğ edilmeksizin kararın kesinleştirme işleminin yapıldığı anlaşıldığından; ...... K.sayılı karar başlığındaki davalıların isimlerinin tashihi; davalı kooperatif tasfiye memur/memurlarının Menemen Ticaret Sicil Müdürlüğünden tespit edilerek görevsizlik kararının tebliğinin sağlanması ve sonrasındaki kesinleştirme işleminin yapılması konularında gereğinin takdiri ve ifası için dava dosyasının.... Asliye Hukuk Mahkemesine iadesine, esasın bu şekilde kapatılmasına karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve heyetin taktirine göre: 1-..... Hukuk Mahkemesinin...... K.sayılı gerekçeli karar başlığındaki davalıların isimlerinin tashihi, 2-Davalı kooperatif tasfiye memur/memurlarının .........