Davacılar ... ve ... 18.7.1996 tarihli dava dilekçesi ile çekişmeli taşınmazın murisleri adına tapuda kayıtlı olduğu iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında çekişmeli taşınmaz satış nedeniyle 27.4.1998 tarihinde sınırlı sorumlu ... Termal Yapı Kooperatifi adına tescil edilmekle sınırlı sorumlu ... Termal Yapı Kooperatifi davaya dahil edilmiş; yapılan imar uygulaması sonucu 4862.15 m2 bölümü yola terkedilmiş ve cins tashihi yapılmıştır. Yargılama sırasında davacıların dayanağı olan tapu kaydı malikleri ... ve ... mirasçıları belirlenerek davaya dahil edilmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve 16 müştereği vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Tapu kaydında isim düzeltilmesi isteğine ilişkin davalar, sicillerin doğru tutulmamasından kaynaklandığından ve sicillerin doğru tutulması da kamu düzenine ilişkin bulunduğundan bu tür istemler vazgeçilmez haklardandır. Somut olayda; dava konusu taşınmaz zilyetliğe dayalı olarak 1962 yılında ... ... oğlu..... adına tespit edilmiş ve itirazsız kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir. Dosyada mevcut nüfus kaydı incelendiğinde tapu malikinin soyadının doğru yazıldığı, ancak; ismin " ...." yerine " ..... " ve baba adının da " .... " yerine " .... " olarak tapuda yanlış yazıldığı görülmüştür. Nüfus Müdürlüğünden yapılan araştırmada tapu maliki ile aynı adı taşıyan kimsenin bulunmadığı, C.Savcılığı araştırmasında ise aynı kişi oldukları ve doğru baba adının ... ve soyadının da Karamanda olduğu belirlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.11.2001 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi ve tapuya soyisim ve baba adının eklenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Sicil Müdürlüğü tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin nüfustaki kimlik bilgilerine uygun hale getirilmesi istemiyle açılmıştır. Bu tür davalarda amaç tapulama kadastro ya da mülkiyet mahkemece belirlenmiş olsa bile nüfustaki bilgilere uygun düşmeyen maliklerin isim, soyisim, baba adı ve doğum tarihlerinin gerçeğe uygun hale getirilmesidir....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmaya göre, çekişmeli taşınmazın 1947 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı, 1977 yılında yapılan arazi kadastrosunda orman olarak tespit harici bırakıldığı, 1987 yılında 2/B' ye ayrılmış ise de, taşınmazın eylemli orman olması nedeniyle, bu işlemin hatalı olduğu saptanarak, 22.11.2011 tarihinde çekişmeli 7087 sayılı parselin tapu kaydında cins tashihi yapıldığı ve halen orman niteliğiyle tapuda kayıtlı olduğu, Ek - 4 çalışmasına konu olmadığı, ormanlar üzerine de herhangi bir kullanım şerhi konulamayacağına göre, davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 27/05/2014 günü oy birliğiyle karar verildi....
Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Dava konusu taşınmazlar tapulama yolu ile oluşmuş, mahkemece, kaydında düzeltme yapılması istenen taşınmazlara ait tapulama tutanakları getirtilmemiştir. Ayrıca ilgili nüfus müdürlüğünden tapu maliki ile aynı kimlik bilgilerine sahip kişinin bulunup bulunmadığı sorulmamıştır. Bu durumda mahkemece, dava konusu taşınmazlara ait tapulama tutanakları getirtilip nüfus müdürlüğünden tapu maliki ile aynı kimlik bilgilerine sahip kişinin bulunup bulunmadığı sorularak nüfus kaydı temin edilmeli, nüfus kaydı tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....
Hukuk Dairesince "...Ne var ki, HMK'nın 382. maddenin 2-ç/1 fıkrasında “Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması” çekişmesiz yargı işi olarak sayılmış olup somut olayda ve eldeki davada olduğu gibi taşınmaz üzerinde yeniden taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet verecek nitelikte bir tespit ve düzeltme işleminin nüfus kayıtlarına dayalı tapuda isim tashihi davası niteliğinde görmek mümkün değildir....
Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Dosya içinde bulunan 310 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağında, 1977 yılında yapılan kadastro sırasında taşınmazın tapu ve vergi kaydının bulunmadığı, yirmi yılı aşkın bir zamandan beri kesintisiz malik sıfatı ile ... kızı ... tarafından kullanılmakta iken 1972 yılında haricen oğlu ...’e bağışladığı belirtilmek suretiyle tespit yapıldığı ve bilirkişi beyanına göre ...’in 1952 doğumlu olduğu yazılıdır. Davacının nüfus aile kayıt örneğinin incelenmesinden ise, davacı “... oğlu ...’den olma 1961 doğumlu ...” ile “... oğlu ...’den olma 1953 doğumlu ...”in kardeş oldukları anlaşılmıştır. Kadastro tespit tutanağındaki bilgilere göre dava konusu taşınmazın anneleri ... tarafından davacıya değil kardeşi ...’e bağışlandığı anlaşılmaktadır....
Bu durumda mahkemece, sağ ise ... oğlu ...ölü ise mirasçıları dinlenerek taşınmaza ilişkin mülkiyet iddiası olup olmadığı araştırılmalı, taşınmaz başında keşif yapılarak davacı tanıkları ve yaşıyorsa tespit bilirkişileri keşifte dinlenmeli ve oluşacak sonucu göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır. 2-“Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Bunların arasında malikin doğum tarihi yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tescile dayanak yapılan işlemde düzeltilmesini gerektirir bir hata yapılmışsa bu hatanın tüzüğün 87.maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki koşullar araştırılarak idarece düzeltilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAYIT DÜZELTİM İSTEMLİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; taşınmaz tapu kaydına 3402 Sayılı Yasaya 5831 Sayılı Yasa ile eklenen Ek-4 maddesi uyarınca konulan şerhin tashihi isteğine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,13.3.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
in aynı kişi olup olmadığı araştırılarak bu husustaki tüm bilgi ve belgelerin (nüfus kaydı, tapuda soyadı tashihi vs.) ilgilisinden temini ile dosyaya konulmasından, 3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz üzerinde bulunduğu belirtilen ağaçların yaş ve cinsleri belirtilmek suretiyle 2012 yılı rayiç değerlerinin gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilmesinden, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....