İcra Hukuk) Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu tarafından taşınmaz ihalesinin feshi talep edilmiş, mahkemece istemin reddine karar verilmiştir. İİK.nun 106-144. maddelerinde paraya çevirme ile ilgili hükümler yer almış olup, aynı kanunun 129/1. maddesinde; 1. satışta satış bedelinin, muhammen kıymetin %50'si ile rüçhanlı alacakları, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılaması zorunlu kılınmıştır....
Mahkemece, ipoteğin fekki ile depo edilen 27,42 TL bedelin davalılara ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Türk Medeni Kanunu maliklerin mülkiyeti satış yoluyla devretmeleri sırasında doğan alacaklılarını koruma gereği duyduğundan alacaklarını teminat altına alabilmeleri için taşınmaz üzerinde ipotek tesis hakkı sağlamıştır. Somut uyuşmazlıkta, ipoteğin tescilini sağlayan 08.09.1986 tarihli resmi senetten, taşınmazın tam maliki olan ...’ın payının tamamını davacıya 3.000.000,00 ETL bedel ile sattığı, satıştan doğan alacağı için de taşınmaza kanuni ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, taşınmazda tesis edilen bu ipoteğin karşılığı borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir belge sunmamıştır.....
Kat, 357 numaralı daireyi satın almış ve 68.902,00 USD bedel ödendiğini, müvekkilleri bu sözleşmeden doğan yükümlülükleri zamanında eksiksiz olarak yerine getirmesine ve ödemelerine devam etmesine rağmen davalılar bugüne kadar sözleşmeye konu edimlerini ifa etmediklerini, dava konusu taşınmaz hakkında 3....
Kat, 421AA numaralı daireyi satın almış ve 82.875,00 USD bedel ödendiğini, müvekkilleri bu sözleşmeden doğan yükümlülükleri zamanında eksiksiz olarak yerine getirmesine ve ödemelerine devam etmesine rağmen davalılar bugüne kadar sözleşmeye konu edimlerini ifa etmediklerini, dava konusu taşınmaz hakkında 3....
İcra Mdnün 2018/1453 talimat sayılı dosyasında 30/09/2021 tarihinde taşınmaz ihalesi yapıldığını, ihalenin usul ve yasaya uygun olarak yapılmadığını, müvekkili ile Neo Yapı arasında taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, ödemelerin yapıldığını , alacaklı tarafın kendilerini dosyaya ekleyip taraflarına tebligat çıkarmadığını, ihalenin eksik ve hukuka aykırı tebliğlere rağmen gerçekleştirildiğini, satış ilanın gazetede yayınlanmadığını söyleyerek ihalenin feshine karar verilmesini istemiştir. Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlu Neo Yapı firmasına ait taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, taşınmazın muhammen bedel üzerinden ihaleye çıkartıldığını, 3.kişi T3 ihale edildiğini, davacı şirketin iddia ettiği satış vaadi sözleşmesinin tapu kaydına şerh edilmediğini, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığını söyleyerek davanın reddini talep etmiştir....
İstinaf Nedenleri Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının maddi hatası değil esaslı hatası söz konusu olup davanın husumetten reddinin gerektiğini, müvekkillerinin ipotek alacaklısına bedel ödediğini ve böylelikle taşınmazdaki tüm takyidatların kaldırıldığını, verilen karar ile icra işlemlerinin akıbetinin belirsiz hale geldiğini, davalıya yapılan satış işleminin muvazaalı olduğuna dair delil bulunmadığını, davacı tanıklarının satış işlemine dair bilgi sahibi olmadıklarını, davalılar arasındaki satışın bedel mukabilinde yapıldığına dair tanık beyanı bulunduğunu, taşınmazın ihaleden 4 yıl sonra davalı ...’ye satıldığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 17/12/2021 tarihli ve 2021/586 E., 2021/1652 K. sayılı kararıyla; davalı şirket adına yapılan tescilin yolsuz olduğu, ihalenin feshi davasının sonuçlanacağı sırada taşınmazın davalı şirket tarafından diğer davalı ...'...
. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında on yıla yakın süre mal alışverişi olduğu halde iki yıldır mal alışverişi olmadığını, 31.12.2000 tarihli hesap mutabakatındaki borcun 23.01- 24.01.2001 tarihli dekontlarla ödenmesiyle davalıya borçları kalmadığını, davalı lehine tesis edilen ipoteklerin fekki isteminin 29.500.000.000 TL borç bulunduğundan bahisle kabul edilmediğini, davalının bu tutar alacaklı olduğunu belirtip iki taşınmaz dışında ipoteklerin fek edilebileceğini, bunun için de aynı tutarlı bono verilmesini istediğini borca itiraz edilince hesabı tekrar kontrol ederiz denildiğinden, davalıya 15.3- 15.5- 15.7- 15.9-15.11- 15.12.2002 tarihli, toplam 29.500.000.000 TL tutarlı, (5) adet bononun teminat olarak verildiğini ipoteklerin fekki aşamasında teminat olarak alınan bonoların iade edilmeyip icra takibine konu edileceğinin ifade edildiğini belirterek bonolarla ilgili olarak borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
bulunan ipoteklerin fekki ve senetlerin iadesi, müvekkilinin haksız fesih nedeniyle yaşamış olduğu ticari ve kişisel öz varlığında uğramış olduğu psikolojik yıpranma nedeniyle 100.000-TL Manevi Tazminat ile yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE: Dava, finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit davası olup, 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu kapsamındadır. Finansal kiralamadan kaynaklı menfi tespit talebi ile açılan davada, Mahkememizin yargılamada yetkisi olmadığı, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25.11.2021 tarihli 1232 sayılı kararı uyarınca 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri ihtisas mahkemeleri (finans mahkemeleri) olarak belirlendiğinden mahkememizin görevli olmadığı görülmektedir....
İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairece tahsil olunur. Bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden tahsil olunur” hükmü yer almaktadır. Davacı tarafından ihalede en yüksek teklifin sunulduğu, ancak ihale bedelinin ödenmediği, davacıdan sonra en yüksek pey sürene teklif üzerine ve teklifin kabulü ile ihalenin gerçekleşmiş olması nedeni ile kanunda düzenlenen ihale kararının geri alınıp tek bir satış günü belirlenmek sureti ile tamamlayıcı ihale ile satılması durumu ile davacı tarafından ihale bedelini yatırmayarak ihalenin feshine sebep olma olgusu gerçekleşmediğinden davacı şikayetçiye ihale için yatırdığı teminatın iadesi koşulları oluşmakla, istinaf talebi yerinde olmakla istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi karanının kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İSTANBUL ANADOLU 13....