WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davamızda da, davalı arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan haklarını yazılı olarak davacıya devrettiğine dair bir belge sunulmamıştır. Davacı tarafça arsa sahibinin yüklenici ile imzalamış olduğu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki hakkının temlik alındığı kanıtlanamadığına göre, davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak talep ettiği eksik iş bedeli, gecikme tazminatı, cezai şart bedeli talebi bakımından dava açmakta aktif husumeti bulunmadığından, bu talepler bakımından aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....

    Bu açıklamalardan sonra dava konusu olaya bakılacak olursa; Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan, kira kaybı tazminatı istemine ilişkin olup, davalı tarafından ibraz edilen 06.05.2009 tarihli “devir ve temlik sözleşmesi” gereğince dava dışı ...ın, dava konusu sözleşmeden kaynaklanan alacaklarını davacı ...’a devrettiği anlaşılmaktadır. 06.05.2009 tarihli “Devir ve Temlik Sözleşmesi” başlıklı sözleşmede doğmuş ve doğacak tüm haklarını ...'ın ...'a devrettiği belirtilmiş olduğundan, devredilen hak ve alacaklar içinde, temlik tarihi itibariyle devredenin borçluya karşı sahip olduğu geç teslim nedeniyle kira kaybından doğan alacaklarının da bulunduğu tartışmasızdır. Söz konusu “alacağın temliki” sözleşmesi ile, gerek işleyip de eski alacaklı tarafından tahsil edilmemiş, gerekse işlemekte olan tüm fer’i hak ve alacaklar yeni alacaklı olan davacı devralana geçmektedir.....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava, arsa pay karşılığı inşaat sözleşmesinin ileriye dönük feshi, tapudaki satış vaadi şerhinin kaldırılması ve gecikme tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir. Davacı asil, davalı ile Osmancık Noterinin 14.01.2016 tarih ve 329 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi akdedildiğini, davalı Osmancık Noterinin 14.01.2016 tarih ve 329 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesini tapu müdürlüğüne ibraz ile satış vaadi sözleşmesini tapuya şerh ettirdiğini, davalı sözleşme kapsamında inşaatı 30.12.2017 tarihinde yapıp bitirmesi gerektiği halde teslim tarihi olan 2017 yılı sonunda inşaatı olduğu hali ile terk ettiğini, davalıya Osmancık 1....

      Dava, davalıya ait araç ile davacı şirket işletmesindeki köprü ve otoyoldan ihlalli geçişler yapıldığı iddiasıyla, geçiş ücreti ve para cezasının davalıdan tahsili istemi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, bahse konu otoyoldan ihlalli geçiş yapılıp yapılmadığı, bu suretle davacı yanın otoyol geçiş ücretinden kaynaklı bakiye alacağı ve para cezası alacağı bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise tutarı hususlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Ankara ... İcra Müdürlüğü'nün 2021/1519 esas sayılı dosyasında takip dosyası incelendiğinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine toplam 1.968,75 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun yasal süre içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu görülmüştür....

        İtirazın iptaline konu icra dosyasında uygulanması gereken faiz türüne ilişkin olarak yapılan değerlendirmede; takip konusu alacak yabancı para alacağı olup, davacı/alacaklı da TBK'nın 99. maddesi uyarınca seçimlik hakkını yabancı para alacağı üzerinden kullanmıştır. Bu durumda, takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirilecektir. 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 3678 sayılı Yasa ile değişik 4/a maddesinde; sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde, Devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacağı belirtilmiştir. ( İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1271 E., 2021/991 K. Sayılı ilamı emsal mahiyettedir.)...

          nolu olmak üzere 9 adet bağımsız bölümün bulunduğunu, bu bağımsız bölümlerin ruhsat alımından itibaren en geç 36 ay içinde teslim edilmesi gerektiği kararlaştırıldığından geç teslimden kaynaklı olarak sözleşmenin bahsi geçen maddesinin ihlal edildiğini ve bu ihlal uyarınca kira bedeli ve gecikme tazminatı ödenmesinin gerektiğinin açık olduğunu, davalı taraflara sözleşmenin ihlali kaynaklı edimlerin ifası için Trabzon 4....

            Davaya cevap ve karşı dava dilekçesinden özetle; taraflar arasında akdedilen 27/07/2017 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi adi yazılı şekilde yapılmış olup, kesin hükümsüz olduğunu, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi taşınmaz satış sözleşmesinin ön sözleşmesi niteliğinde olduğunu, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu kesin hükümsüz olduğunu, davanın reddi gerektiğini, sözleşmeyi kabul anlamına gelmemek kaydı ile birlikte, mezkur sözleşmenin 5....

            S.2 bölümden verilmesi kararlaştırılan 1 adet daire niteliğindeki taşınmaz yönünden gecikme tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, 1 no'lu bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Gecikme tazminatı, sözleşmede kararlaştırılmamış olsa bile, zararın kanıtlanması koşuluyla, zamanaşımı süresi içerisinde, her zaman, râyiç üzerinden istenebilir; sözleşmede kararlaştırılmışsa, ayrıca zararın kanıtlanmasına gerek yoktur; çünkü, taraflar gecikme zararını baştan kabul ettikleri için, bu kabul hükmü tarafları bağlar. YHGK'nın 09.10.1991 tarih ve 15-340 E, 467 K. sayılı kararında da açıklandığı gibi, alacaklı temerrüt halinde BK'nın 106/2. maddesindeki hakkını kullanmak zorunda değildir. Bu nedenle alacaklı ifayı ve gecikme tazminatını zamanaşımı (kural olarak 10 yıl) içerisinde isteyebilir. Alacaklı seçimlik hakkını kullanmadığı takdirde, sözleşmenin ifasını ve gecikme tazminatı istediği karine olarak kabul edilir. İş sahibinin zamanaşımı süresi içinde ifayı bekleyerek gecikme tazminatı istemesi müterafik kusur olarak yorumlanamaz....

                Teslim tarihi geçtiği takdirde davacı iş sahibinin her gün için 500TL ceza keseceğine yönelik düzenleme geç teslimden kaynaklanan ifaya ekli cezai şart olup, teslim tarihlerinin incelenmesinden sözleşme konusu emtianın gecikme ile davacıya teslim edildiği, davalı yanca düzenlenen faturalardan cari hesap alacağı nedeniyle davacı aleyhine ------ esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davacı tarafça itiraz edilmeksizin takibin kesinleştiği, tarafların 25.06.2019 tarihinde Protokol imzaladıkları, anılan Protokolde davacı iş sahibinin icra dosyasına konu faturalardaki mallar ile ilgili tüm gecikme tazminatı ve zarar talep etme haklarından feragat ettiği, herhangi bir çekince ve ihtirazı kayıt koymaksızın emtiayı teslim aldığı anlaşılmaktadır.Geç teslimden kaynaklı cezai şarta ilişkin davacının talebi, taraflarca imzalanan Sözleşme, Protokol ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu’nun 179. maddesinde düzenlenen ifaya ekli ceza niteliğindedir....

                  UYAP Entegrasyonu