kullanımın mevcut bulunduğu , davacının asıl alacak olarak 8.940,51 TL alacaklı olduğu perakende satış sözleşmesinden belirtilen gecikme faizi 6183 sayılı kanunun 51....
tazminatı v.s. tazminatlar ile, davalı firmanın sözleşmeye aykırı olarak eksik ve hatalı yaptığı imalatların da müvekkilin ileride doğması muhtemel zararları olduğu, davalının eksik ve hatalı imalatları nedeni ile müvekkili şirketin arsa sahiplerine karşı güç duruma düştüğü, bu nedenle, davalı firmanın eksik yaptığı işlerin ve arsa sahiplerinin müvekkili şirketten talep edebileceği her türlü cezai şart, gecikme tazminatı v.s. gibi her türlü zararının hesaplanmasını da talep ettiklerinden bahisle neticeten davalı firmanın işi yarıda bırakması nedeni ile, müvekkil, şirketin davalıya fazladan ödediği ------ bir ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işletilecek ticari avans faizi ile, sözleşmenin süresinde ve gereği gibi yerine getirilmemesinden dolayı müvekkili şirketin her iki apartmanın arsa sahiplerine karşı ödemek zorunda kalacağı her türlü cezai şart, gecikme tazminatı v.s tazminatlar ile davalı firmanın sözleşmeye aykırı olarak eksik yaptığı imalatların tespitine ve bu bedellerin de...
aylarında %01 oranında gecikme tazminatı talep edileceği, (3 ay x 208.667,00 TL x 1/1000 = 626,00 TL), sonraki Ağustos ayında %02 oranında gecikme tazminatı talep edileceği (1 ay x208.667,00 x 2/1000 = 417,33 TL, Eylül ayının 29 günü için %02 oranında gecikme tazminatı talep edileceği, (208.667,00 x 2/1000x 29/30 = 403,42 TL , davacı tarafından sonuç olarak toplamda:626,00 TL + 417,33 TL + 403,42 TL =1.446,75 TL talep edilebileceği davacının icra takibinde geç teslim yönünden 1.237,00 TL talepte bulunduğu anlaşılmakla taleple bağlılık ilkesi gereğince; davalının satıcı sıfatıyla geç teslim alacağı olarak 1.237,00 TL yi davacıya ödemekle yükümlü bulunduğu ve Davacının m2 farkından kaynaklı değer kaybı alacağı isteminin incelenmesinde ise: taşınmazın brüt ve net alanlarının yerinde ölçüldüğü, brüt alanın 60,81 m2 ve net alanın balkon dahil 53,37 m2 olup netice olarak Brüt alanda 15,04 m2, net alanda 5.56 m2 davacı aleyhine fark bulunduğu, Sözleşmenin 16. maddesinde konutun...
Şti vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ispat yükü üzerinde olan davacının yemin deliline dayanmayacağını da bildirmesi üzerine iddialarını ispat edemediğini, davacı ve müvekkili arasında 31/01/2017 tarihinde imzalanan düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde gecikmeden kaynaklı tazminat isteneceğine ilişkin bir hüküm yer almadığını, bu sebeple davacının kira tazminatı isteyemeyeceğini, taraflar arasındaki geçerli sözleşmenin 31/01/2017 tarihli sözleşme olduğunu kabul eden mahkemenin, sözleşmede yer almamasına rağmen kira tazminatına hükmetmesinin doğru olmadığını, gecikme tazminatı talebini kabul etmemekle birlikte 26/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda dava tarihi ile temerrüt tarihi (27/01/2021- 05/05/2020) arasında 8 ay 22 gün olduğu, aylık dükkan kira bedelinin 5.000 TL olacağından bahisle gecikme tazminatı hesabı yapılmış ise de yerel mahkemece hak ve nesafet ilkesi gereğince taraflara, emsal kira sözleşmelerini sunmaları için süre...
Kat D-115 sayılı taşınmaza ilişkin satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, taşınmazın bedelini ödediğini, 23.05.2013 tarihinde kat irtifak tapusunun verildiğini, satın aldığı taşınmazın zamanında tamamlanmadığını ve belirlenen kesin tarihte teslim edilmediğini, sözleşmede teslim tarihinin 01.06.2012 olarak belirlendiğini, taşınmazın halen teslim edilmediğini, sözleşmede geç teslim halinde gecikme tazminatı ödeneceğinin düzenlendiğini belirterek, 21 aylık gecikme tazminatından şimdilik 10.000 USD ve 3.500,00- TL manevi tazminat olmak üzere toplam 25.940,00- TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Hukuk Dairesi'nin 17.12.2012 tarih ve 2012/6119 E., 2012/7922 K. sayılı ilamıyla; gecikme tazminatının müspet zarar olduğu ve sözleşmenin geriye etkili feshi halinde istenemez ise de ileriye etkili fesih halinde fesih tarihine kadar hüküm ve sonuç doğuracağı, bu nedenle davacılar tarafından gecikme tazminatına ilişkin talebin fesih davasının açıldığı 10.10.2007 tarihine kadar istenebileceği, fesih davasının açıldığı 10.10.2007 tarihi ile kararın kesinleştiği 28.01.2011 arasındaki dönem için gecikme tazminatı istenemeyeceği, mahkemece inşaat mühendisi bilirkişiden rapor alarak sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihi ile fesih davasının açıldığı 10.10.2007 tarihi arasındaki dönem için davacıların hak kazandıkları gecikme tazminatı miktarının belirlenmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur....
Her ne kadar 5 yıla yakın süre boyunca elektrik faturaları ödenmediği halde davalı tarafından elektrik kesme işlemi yapılmayarak zararın artmasına neden olunması sebebiyle davacının gecikme zammı ve faizden sorumluluğunun hafifletilmesi gerekmekte ise de davanın konusunun icra takibi olmayıp, faturalar olduğu ve faturalarda da faiz veya gecikme zammı tahakkuku bulunmadığı görülmekle bu hususlarda inceleme yapılmasına gerek görülmemiş, davanın temeli icra takibine dayanmadığından davalının kötüniyet tazminatı istemi reddedilmiştir....
Her ne kadar 5 yıla yakın süre boyunca elektrik faturaları ödenmediği halde davalı tarafından elektrik kesme işlemi yapılmayarak zararın artmasına neden olunması sebebiyle davacının gecikme zammı ve faizden sorumluluğunun hafifletilmesi gerekmekte ise de davanın konusunun icra takibi olmayıp, faturalar olduğu ve faturalarda da faiz veya gecikme zammı tahakkuku bulunmadığı görülmekle bu hususlarda inceleme yapılmasına gerek görülmemiş, davanın temeli icra takibine dayanmadığından davalının kötüniyet tazminatı istemi reddedilmiştir....
HMK’da 26.maddesine aykırı olduğunu, Mahkemece; davacının dava dilekçesindeki talebinin gecikme tazminatı ve kira kaybı talebi şeklinde iki ayrı talep gibi değerlendirdiğini, dava dilekçesinde 6.000 TL gecikme tazminatı talep edilip, bu bedele dava tarihinden yasal faiz istediğini, davacının ayrı gecikme bedeli talebi olmadığını, henüz gecikme bedeli tespit edilmeden aylık gecikme bedeli (faiz)yürütülmesinin hukuka uygun olmadığını, 2- Kadıköy 9....
HMK’da 26.maddesine aykırı olduğunu, Mahkemece; davacının dava dilekçesindeki talebinin gecikme tazminatı ve kira kaybı talebi şeklinde iki ayrı talep gibi değerlendirdiğini, dava dilekçesinde 6.000 TL gecikme tazminatı talep edilip, bu bedele dava tarihinden yasal faiz istediğini, davacının ayrı gecikme bedeli talebi olmadığını, henüz gecikme bedeli tespit edilmeden aylık gecikme bedeli (faiz)yürütülmesinin hukuka uygun olmadığını, 2-Kadıköy ......