Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

faizini geçmemek üzere), - 2013/7 Dönemine ait TİS'ten kaynaklı vardiya tazminatı - zammı alacağı için 65,00 TL'nin TİS ilgili maddesi gereğince 15.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek mevduat faiziyle (en yüksek işletme kredi faizini geçmemek üzere), - 2013/8 Dönemine ait TİS'ten kaynaklı vardiya tazminatı - zammı alacağı için 36,00 TL'nin TİS ilgili maddesi gereğince 15.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek mevduat faiziyle (en yüksek işletme kredi faizini geçmemek üzere), - 2015/1 Dönemine ait TİS'ten kaynaklı vardiya tazminatı - zammı alacağı için 35,13 TL'nin TİS ilgili maddesi gereğince 15.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek mevduat faiziyle (en yüksek işletme kredi faizini geçmemek üzere), - 2015/3 Dönemine ait TİS'ten kaynaklı vardiya tazminatı - zammı alacağı için 34,71 TL'nin TİS ilgili maddesi gereğince 15.04.2015 tarihinden itibaren...

Noterliği'nce imzalanan düzenleme şeklinde inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, asıl dava gecikme tazminatı, eksik iş bedeli ve fazla yapılan daireden arsa sahipleri hissesine düşen bölümün değerinin tahsili, birleşen davalar gecikme tazminatı, fazla yapılan daireden düşen bedel, sözleşme dışı imalât bedeli ile tapu iptâli ve tecsil istemlerine ilişkindir....

    Kat D-115 sayılı taşınmaza ilişkin satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, taşınmazın bedelini ödediğini, 23.05.2013 tarihinde kat irtifak tapusunun verildiğini, satın aldığı taşınmazın zamanında tamamlanmadığını ve belirlenen kesin tarihte teslim edilmediğini, sözleşmede teslim tarihinin 01.06.2012 olarak belirlendiğini, taşınmazın halen teslim edilmediğini, sözleşmede geç teslim halinde gecikme tazminatı ödeneceğinin düzenlendiğini belirterek, 21 aylık gecikme tazminatından şimdilik 10.000 USD ve 3.500,00- TL manevi tazminat olmak üzere toplam 25.940,00- TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

      kullanımın mevcut bulunduğu , davacının asıl alacak olarak 8.940,51 TL alacaklı olduğu perakende satış sözleşmesinden belirtilen gecikme faizi 6183 sayılı kanunun 51....

        Bilirkişiler tarafından düzenlenen 30.07.2009 tarihli ek bilirkişi raporunda gecikme tazminatı 31.08.2006 tarihine kadar hesaplanmıştır. Gecikme tazminatının 31.08.2006 tarihine kadar hesaplanma nedeni bilirkişi raporunda açıklanmamıştır. Mahkemece bu konu üzerinde durulmadan ve bilirkişilerden ek rapor alınmadan 20.06.2006 tarihi olan yapı kullanma izin belgesi tarihini aşar şekilde 31.08.2006 tarihine kadar gecikme tazminatının karar altına alınması doğru olmamıştır. 3-Arsa sahipleri vekili dava dilekçesinde eksik ve kusurlu işlerin giderilme bedeli olarak 1.000,00 TL gecikme tazminatı olarak da 6.000,00 TL istekte bulunmuştur. Bu miktarları 22.10.2004 tarihinde harçlandırdığı ıslah dilekçesinde artırmıştır. Arsa sahipleri yükleniciyi dava ve ıslah tarihlerinden önce miktar belirtir ve ödeme ister bir ihtarname veya yazı göndererek temerrüde düşürmemişlerdir....

          Bankası Efektif Satış Kuruna göre ödeme günündeki TL karşılığı gecikme tazminatı ödeyeceği düzenlenmiştir. Sözkonusu maddede gecikme tazminatının hangi tarih itibariyle ödeneceği konusunda kesin bir vade bulunmamaktadır. 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 101. maddesine göre borçlunun temerrüde düşmesi için, alacağın muaccel olması yeterli olmayıp, alacaklının usulüne uygun ihtarı ile temerrüde düşürülmüş ya da alacağın kararlaştırılan kesin vadede ödenmemiş olması gerekir. Somut olayda az yukarıda açıklandığı gibi sözleşmede gecikme tazminatı ile ilgili kesin vade olmadığı gibi davacının ... 2. Noterliğinden keşide ettiği 13.06.2007 tarihli ihtarnamenin tebliğ edildiği 14.06.2007 gününden önce borçluyu temerrüde düşürücü ihtarı da bulunmamaktadır. Öte yandan itirazın iptâli davalarında İcra İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi gereğince icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likid ve borçlunun itirazında haksız olması gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT YRG.GELİŞ TARİHİ:19.10.2012 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; vekalet sözleşmesinden kaynaklı ödenmeyen satış bedeli alacağı istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,26.2.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......

              -TL ihbar tazminatı, 25.035,28.-TL kıdem tazminatı, 1.753,31.-TL ücret, fazla mesai, genel tatil alacağı olduğu konusunda tarafların anlaşmaya vardığını, davacının ihbar tazminatının 10.10.2017 tarihinde 8.800,57.-TL, ücret alacaklarının 28.09.2017 tarihinde 1.753,31.-TL olarak ödendiğini, kıdem tazminatının 16.11.2017 tarihinde 5.000.-TL, 16.11.2017 tarihinde 6.500.-TL olarak ödendiğini, kalanının davacıya banka kanalı verilen borca karşılık takas/mahsup edildiğini, davacının kıdem tazminatı alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. C-)İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir. D-)İSTİNAF NEDENLERİ; Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kıdem süresinin eksik belirlendiğini ve tazminata esas ücretin eksik belirlenmesinden dolayı tazminatının eksik hesaplandığını, mahsup işleminin hatalı olduğunu beyanla istinaf yoluna başvurmuştur....

              Hukuk Dairesi'nin 17.12.2012 tarih ve 2012/6119 E., 2012/7922 K. sayılı ilamıyla; gecikme tazminatının müspet zarar olduğu ve sözleşmenin geriye etkili feshi halinde istenemez ise de ileriye etkili fesih halinde fesih tarihine kadar hüküm ve sonuç doğuracağı, bu nedenle davacılar tarafından gecikme tazminatına ilişkin talebin fesih davasının açıldığı 10.10.2007 tarihine kadar istenebileceği, fesih davasının açıldığı 10.10.2007 tarihi ile kararın kesinleştiği 28.01.2011 arasındaki dönem için gecikme tazminatı istenemeyeceği, mahkemece inşaat mühendisi bilirkişiden rapor alarak sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihi ile fesih davasının açıldığı 10.10.2007 tarihi arasındaki dönem için davacıların hak kazandıkları gecikme tazminatı miktarının belirlenmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur....

                Her ne kadar taraflarca cezai şart olarak değerlendirilip dava konusu yapılmışsa da bu istemin gecikme tazminatı olarak kabul edilmesi ve bunun sonucuna göre değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece birleşen davadaki sözleşmenin feshi istemiyle bunun sonucuna bağlı olarak gecikme tazminatı tahsili istemlerinin değerlendirilmesi zorunludur. Birleşen davadaki fesih istemi konusunda sürenin sona ermesi nedeniyle davanın konusu kalmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Süre bitmiş olmakla birlikte davaya dayanak yapılan sözleşme feshedilmediği sürece ayaktadır. Yapılacak iş, birleşen davadaki sözleşmenin feshi isteminin ve bunun sonucuna bağlı olarak gecikme tazminatı isteminin değerlendirilmesinden, bu konularda birleşen dava ve asıl davadaki istemler konusunda hüküm oluşturulmasından ibarettir. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu