Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacı site yönetiminin yaptırmak zorunda kaldığı eksik ve ayıplı ... bedellerine karşılık gelen 11.070TL'nin dava ve ıslah tarihleri gözetilerek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı site yönetimine verilmesine, davacı site yöneticiliğinin site ortak alanlarında yer alan eksik ve ayıplı ... bedellerine ilişkin isteminin husumet yokluğu nedeniyle reddine, eksik ve ayıplı işler bedelinin davacı yöneticilerin arsa payları oranında davalıdan tahsili ile bu davacılara verilmesine karar verilmiş; hükmün, davacı Eryaman 10....

    Konakları Sitesinde bulunan asansörlerdeki eksik ve ayıpların giderilmesi için davacı ... yönetiminin ödemiş olduğu bedelin davalılardan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Bölge Adliye Mahkemesince “... ana gayrimenkulün yönetimi için atanan yönetici veya Yönetim Kurulunun, kural olarak, aktif ve pasif husumet ehliyetleri bulunmaktadır. Ancak bu ehliyetin kapsamı KMK.'nın 35. maddesi uyarınca yönetim işlemlerine ilişkin temsil görevi ile ilgili olup, binadaki ortak bölümlerdeki ayıplı imalat ve eksikbedellerinin tahsiline ilişkin dava açma yetkisi bulunmamaktadır. (YHGK'nun 16.12.2015 tarih ve 2014/18-165, 2015/2925 E.K. Sayılı Kararı). Bağımsız bölüm maliklerinin, kat malikleri kurulu kararı ile de olsa yönetime yetki vermesi ve site yönetiminin kat malikleri adına; binadaki ortak ve bağımsız bölümlerdeki ayıplı işlere ilişkin dava açması hukuken mümkün değildir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı imalat bedeli fiyat farkı ve ek imalat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 15. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Ancak ne var ki, diğer davacı olan T2'un taşınmaz maliki olup kendisine ait bağımsız bölümle ilgili olarak ortak yerlerdeki eksikve ayıplı imalatların bedelinden kendi bağımsız bölümünün tapudaki arsa payına düşen kısmın tahsilini talep edebileceği aşikardır. Bu sebeple davacı T2 hakkındaki davanın aktif husumet yokluğundan reddine dair karar verilmesinin isabetsiz olduğu anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı imalat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava şartı yokluğu nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan dava konusu taşınmazı satın aldığını, taşınmazın teslimi sırasında açık ayıpların tespit edildiğini ve ayrıca diğer ayıpların davalı temsilcisine sözlü olarak iletildiğini, davalı tarafından tamamlanacağı taahhüt edilmesine rağmen giderilmediğini ileri sürerek;belirsiz alacak davası olarak kabul edilmek suretiyle, bağımsız bölüm ve ortak alanlara ilişkin ayıplı ve eksik imalatların tespiti ile gizli ayıplı imalat bedeli olarak 50 TL ve eksik imalat bedeli olarak 50 TL olmak üzere toplam 100 TL'nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

          Noterliği'nin 20.05.2016 tarih, 5582 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile açık ayıpları ihbar ettiği anlaşılmış olup, dosya içinde bulunan denetime elverir yeterlilikteki bilirkişi raporu ile tespit etmiş olduğu, ayıplı ve eksik işlerden davalının, sözleşme ile davacı arsa sahibine bırakılan 3,5 daire ve bu dairelere düşen arsa payları oranında 18.550,00 TL tutarında eksik iş, 18.375,00 TL tutarında Açık ayıplıve 3.850,00 TL tutarında gizli ayıplı işten sorumlu olduğu, yine davalının sözleşmeye göre 3,5 daire üzerinden hesaplanan 4 aylık toplam 7.000,00 TL kira kaybı alacağı ile sözleşmeye göre davacıya ödemesi gereken 10.000,00 TL olmak üzere toplam 57.775,00 TL tutarında davalının davacıya karşı borçlu olduğu ve bu tatarın temerrüt tarihi olan 05/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davanın kısmen kabul- kısmen reddine, fazlaya ilişkin talebin reddine," dair karar verilmiştir....

          Davacılar vekili 25.3.2013 tarihli dilekçesi ile her bir davacı için 500 TL talep ettiklerini, bunun 450 TL'sini ayıplı imalat bedeli, 50 TL' sini ise eksik imalat bedeli olarak talep ettiklerini bildirmişlerdir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, ayrı ayrı 11 davacı için taleple bağlı kalınarak gizli ayıp bedeli olarak 450 TL' nin, eksik inşaat bedeli olark 50 TL' nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine dair kesin olmak üzere verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, ayıplı ve eksik imalat nedeni ile zararlarının tahsili istemli işbu davayı açmış olup, davalı davanın reddini dilemiş, mahkemece davanın kabulüne dair kesin olmak üzere karar verilmiştir. 4.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK.nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2013 tarihinden itibaren 1.820,00 YTL.ye çıkarılmıştır....

            YANIT: Davalı avukatı tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle, davacının tekne imalatı yaptırmadığını, aralarında böyle bir sözleşme olmadığını, teknenin % 95'i bitmiş halde kendisi için yaptığını ve suya indirerek teslim ettiğini, teknenin ucuz bir tekne olmadığını, şu anki değerinin 150.000,00 Euro olduğunu, ayıplı eksik bir işin söz konusu olmadığını, müvekkili aleyhine haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 18.06.2019 tarih ve 2016/223 Esas 2019/300 Karar sayılı kararı ile; "açılan dava, davacı tarafça satın alınan teknenin davalıya iadesi ile satım bedelinin ve manevi zararın tahsili, mümkün olmadığı takdirde eksik ve ayıplı imalat nedeniyle davacının uğradığı maddi zarar ve manevi zarar istemine ilişkindir....

            Karşı dava, sözleşmenin ileriye etkili feshi nedeniyle müspet zarar kapsamındaki eksik ve ayıplı işler bedeli ile gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkindir. 818 sayılı BK'nın 81. (TBK'nın 97.) maddesine göre, karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifasını talep eden kimse sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kural olarak kendi borcunu ifa etmedikçe karşı taraftan edimin ifasını isteyemez. Karşı davacı arsa sahibinin sözleşmeden doğan haklarını, teminat altına alabilmek amacıyla elde tutulan bağımsız bölüm veya bölümlerin eksik ve ayıplı işleri tamamlamadan veya eksik ve ayıplı işleri bedeli ile gecikme tazminatı ödenmeden, sözleşmeye uygun olarak teslim olgusunun gerçekleştiği kabul edilemeyeceğinden, davacı yüklenici tescile hak kazanamaz....

              Hukuk Dairesi’nin 20/04/2016 günlü, 2015/5992E, 2016/11030K sayılı ilamı ile; “ Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hangi bilimsel ve teknik gerekçelerle araçta gizli ayıp olduğu teknik tespit ve izahlardan yoksun olduğu gibi bu konularda bir açıklık içermediğinden, rapor denetime ve hüküm kurmaya elverişli değildir. Yetersiz araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Aralarında kimya ve makine mühendisi bulunan ve üniversitelerden seçilecek bilirkişi heyetinden rapor alınarak, boya hatasının imalat hatası olup olmadığı ve aracın bu nedenle gizli ayıplı olup olmadığı incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken; davalıların itirazları karşılanmadan eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir...” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu