Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kaldı ki aksi düşünülse dahi davalı ... tarafından yapılan para çekim işlemlerinin 29/12/2015-30/03/2016 tarihleri aralığında yapıldığı, davacı şirket yetkilisinin 18/04/2016 tarihi itibariyle bankadan şirket hesaplarına ilişkin bilgi aldığı, davacı şirket yetkilisi bilgisi dışında para çekimi olmuş ise en geç bu incelemeler sırasında bu işlemlerden haberdar olunabileceği gözetildiğinde sunulan delilin süresinde olmadığı gibi davacı lehine bir sonuç da ortaya çıkarmayacağı değerlendirilmiş, bu yönde bir araştırma yapılmasına gerek görülmemiştir. 13-Mahkememizce yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, davacı şirketin yetki değişikliği sonrasında önceki şirket yetkilisinin şirket çalışanı olarak çalışmaya devam ettiği, diğer davalı banka nezdindeki şirket hesaplarından nakit para çekimi yapılarak şirket ticari defterlerine kaydedildiği ve şirket faaliyetlerinin belirli bir süre bu şekilde yürütüldüğünün anlaşıldığı, davacı şirket yetkilisi tarafından bu durum bilinmesine rağmen...

    kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına, şirket yöneticisi olan davalıların kötü niyetli hareket etmelerinden dolayı şirket nezdinde zarar oluştuğundan şirket idaresine kayyum atanmasına, davalıların kasti veya ağır ihmali sonucu şirket hesaplarında oluşan maddi zararın tespiti ile tespit edilecek bu bedelin müvekkilinin de hissedarı olduğu -----hesabına ödenecek bedelden şimdilik ------ dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, şirket adına bankalardan kullanılan kredilere müvekkilinin vermiş olduğu şahsi kefaletler nedeniyle müvekkilinin uğradığı maddi zarar ile kendisine ödenmemiş olan kar paylarına karşılık şimdilik ------ tazminatın zararların oluştuğu tarihlerden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan tahsiline, müvekkilinin şirket adına kullanılan krediler nedeniyle verdiği şahsi kefaletler nedeniyle müvekkili aleyhine başlatılan icra takipleri ve şirketin davalılarca...

      ın dinlendiğini ancak bu davanın tam olarak bu dava ile ilgisi bulunmadığını, söz konusu gelişmeler üzerine, şirketi atıl durumdan kurtarabilmek adına şirket müdürü ...tarafından İzmir 2. Noterliği'nin ... yevmiye numaralı ihtarnamesi düzenlendiğini ve müdürler kurulu başkanı ...'a tebliğ edildiğini, ihtarname ile şirketin organsız kaldığının ve şirket genel kurulu toplama görevinin kendisinde olduğunun hatırlatıldığını ancak şirket müdürler kurulu başkanı tarafından gereğinin yapılmadığını, müvekkilinin de tüm şifahi ve resmi başvurulara rağmen şirket müdürler kurulu başkanı tarafından genel kurulun toplanmaması nedeniyle, şirketin organsızlığı nedeniyle doğması muhtemel, vergisel, hukuki ve cezai yaptırımlarla karşılaşmamak adına şirketten çıkma talep etmek zorunda kaldığını belirterek müvekkilinin şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        e söylendikten sonra yine aynı çalışana bu enjektörler teslim edildiğini, davalı şirket çalışanı ... ise, "ben davalı şirket adına bu bedele kefilim" diyerek ve enjektörleri teslim alarak ortamdan uzaklaştığını, ardından ödeme için müvekkili tarafından davalı şirket aranarak bu bedel istendiğini Bu bedel her istendiğinde davalı şirket tarafından ödeme vaadi verildiğini, fakat bir süre geçtikten sonra davalı şirket yetkilileri tarafından bu bedelin ödenmeyeceği müvekkili şirkete bildirildiğini, ardından müvekkili şirket, davalıya yönelik her fatura düzenlediğinde davalı şirket de iade fatura düzenlediğini, bu silsile birkaç kez üst üste tekrar ettiğini, bu durum karşısında müvekkili şirket için bu bedel toplamı, kazai yoldan istenildiğini, işbu son olay yaşandıktan sonra davalı şirket tarafından kötüniyetli olarak cari hesaptan kalan bakiye tutar da ödenmediğini, böylelikle davalı şirketin davacı şirkete ilk 57 faturadan kaynaklı cari hesaptan 1.852,57 TL ve bu son olaydan ötürü 4.130,00...

          /2021 tarihinde yayımlandığını, senedin şirket yetkilisi Mehmet Çetin tarafından kardeşi İlhan Çetin lehine düzenlendiğini, şirket ile şirket yetkilisi arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

          Yine şirket müdürünün azline ilişkin davada, husumetin azli istenen şirket müdürüne yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca şirket ortağına ve şirkete husumet yöneltilemeyeceği Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında kabul edilmiş olup, davacının şirket müdürünün azli yanında, müdürün temsil yetkisinin yeniden düzenlenmesi talebinde de bulunduğu iş bu nedenle, husumetin şirkete de yönetilmesi gerektiği kanaatine varılarak, davacının şirket müdürü ve şirket dışında, şirket ortağı olan davalı ... aleyhine açmış olduğu davanın pasif husumet nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiği kanaatine varılarak, davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan, diğer davalılar ... ile şirket aleyhine açılan davanın ise haklı nedenlerin varlığı ispat edilemediğinden esastan reddine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur....

            Yine şirket müdürünün azline ilişkin davada, husumetin azli istenen şirket müdürüne yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca şirket ortağına ve şirkete husumet yöneltilemeyeceği Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında kabul edilmiş olup, davacının şirket müdürünün azli yanında, müdürün temsil yetkisinin yeniden düzenlenmesi talebinde de bulunduğu iş bu nedenle, husumetin şirkete de yönetilmesi gerektiği kanaatine varılarak, davacının şirket müdürü ve şirket dışında, şirket ortağı olan davalı ... aleyhine açmış olduğu davanın pasif husumet nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiği kanaatine varılarak, davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan, diğer davalılar ... ile şirket aleyhine açılan davanın ise haklı nedenlerin varlığı ispat edilemediğinden esastan reddine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur....

              Dava konusu olayda, davacı şirketin davalı şirket ile arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağını takibe konu ettiği, icra takibinde davalı şirketi borçlu gösterdiği, davalı şirket ortağını borçlu göstermediği, yürütülen icra takibinin davalı şirket açısından kesinleştiği, ancak alacağın tahsil edilememesi nedeniyle davacı tarafın eldeki davayı açmak suretiyle davalı borçlu şirketin kesinleşen borcundan dolayı şirket ortağı olan diğer davalınında sorumlu olduğun bu nedenle dava konusu edilen takipte kesinleşen alacaktan davalı şirketle birlikte davalı şirket ortağının da sorumlu olduğuna ve alacağın davalı şirket ortağından tahsiline karar verilmiş ise de limited şirket ortaklarının şirket borcundan dolayı şahsen sorumluluklarının bulunmadığı, dava konusu alacağın amme alacağı olmaması nedeniyle istisnai duruma da girmediği açık olup, davacı tarafça davalı şirket ortağına yönelik açılan şirket borcundan kaynaklanan alacak talebinin reddine karar verilmiş, davada davalı şirkette...

                Her ne kadar bilirkişi heyeti tarafından şirket işleri için 558.800,00 Euro değil kayıtlı olarak 330.000,00 Euro harcandığı tespit edilmekle birlikte davalının kendi hesabına gelen 1.441.300,00 Euro'dan şirket adına yapılan kayıtlı 330.000,00 Euro'nun mahsubu sonucu her halükarda 1.111.300,00 Euro'nun şirket hesabına aktarılması gerekirken kendi uhdesinde kaldığı tespit edilmiştir. Ancak bilirkişi heyeti davalı şirket müdürünün şirket hesabına yaptığı harcamaları 330.000,00 Euro tespit etmesine rağmen sonuç kısmında davalı şirket müdürünün hesabına yatırılan 1.441.300,00 Euro'dan 558.800,00 Euro'yu mahsup ederek davalı şirket zararını 882.500,00 Euro olarak tespit etmişlerdir....

                  TALEP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ---- tarihinde ----- tarafından eşit ortaklık payları ile kurulduğunu, ---- şirkette paylarını ---- devrederek --- ayrıldığını, ardından ---- tarihinde ---- son verilerek yerine ----- atandığını, şirket müdürlerinden herhangi ikisinin şirket kaşesi altında atacakları imzaları ile şirketi her hususta temsil ve ilzam etmesine karar verildiğini, davacı ---- bu kararın altında imzasının bulunduğu, şirket yönetimine bizzat katıldığı ve şirketi ---- herhangi ikisinin yönetmesi konusunda iradesi olduğunu, davacı------ ortağı ve şirket müdürü olarak şirket kayıtlarına, defterlerine, finansal raporlarına ve tablolarına ulaşımı davalı müvekkilim --- engellediğini, --- geçen husumetin müvekkil ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, müvekkil ---diğer davalı----birlikte hareket ettiği iddiası da gerçeği yansıtmadığını, müvekkil ---------- tarihli cevabı ihtarnamesinde davacının şirket kayıtlarına herhangi bir itirazı bulunmadığını, şirket kayıtlarına ve müdürler...

                    UYAP Entegrasyonu