Sigorta AŞ. vekili, 27/11/2019 tarihli dilekçesinde, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi halinde davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini bildirmiştir. Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ... vekili ise, vekalet ücreti talebinde bulunmuştur. Bir başka deyişle, davalı ... vekilinin, vekalet ücreti talep etmediğine dair yazılı veya sözlü bir beyanı olmamıştır. Bu durumda, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ... lehine, ıslah edilen maddi tazminat miktarı üzerinden, İlk Dereceme Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT'nin 6. maddesi gereğince nispi; manevi tazminat davası yönünden ise, 10/3. maddesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yukarıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, aşağıdaki şekilde davanın esası hakkında yeniden hüküm oluşturulmuştur....
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalıların maliki ve sürücüsü olduğu aracın müvekkilinin maliki olduğu araca çarpmak suretiyle maddi hasara yol açtığını belirterek 6.000,00 TL değer kaybı, 236,00 TL çekici ücreti ve ..... iş sayılı dosyasında yapılan tespit giderleri ve takdir olunan vekalet ücreti alacağından oluşan maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekili davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
HD'nin işçilik alacaklarının takibi sonucu meydana gelen vekalet ücreti uyuşmazlıklarının genel mahkemelerde çözüleceğine dair kararları ( İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13 HD' nin 04/09/2019 tarih ve 2018/1964 Esas, 2019/1522 Karar sayılı ilamı) doğrultusunda davaya konu alacak iddiasında davacının davalının avukatı olarak İş Mahkemesinde talep ettiği davadan kaynaklanan avukatlık ücreti alacağı olmakla, davanın görev yönünden usulden reddine, "ifadelerini içeren gerekçelerle davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN: Davalı vekili yasal süresi içinde istinaf talebinde bulunmuştur....
--------sayılı ilamında;" Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağından hangi tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir. Somut olayda mahkemece son alt işveren olarak dava dışı işçiyi çalıştırmasından dolayı kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağının tamamının davalıya rücuna karar verilmiştir....
--------sayılı ilamında;" Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağından hangi tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir. Somut olayda mahkemece son alt işveren olarak dava dışı işçiyi çalıştırmasından dolayı kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağının tamamının davalıya rücuna karar verilmiştir....
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine ve davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Somut olayda, her bir davacı lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat için, ayrı ayrı nisbi vekalet ücreti takdiri gerekirken, toplam tazminatlar üzerinden tek vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur. 7-6100 sayılı HMK'nın 166. ve devamı maddeleri uyarınca, davaların birleştirilmesine karar verilmesi halinde sadece bunların yargılaması birlikte yütürülmekte olup, her dava bağımsız karakterini korumaktadır. Bu durumda her dava için ayrı ayrı hüküm kurulmalı yargılama giderleri ve vekalet ücreti v.s. her dava için ayrı ayrı belirlenmelidir. Yasanın 326. maddesi hükmünde de, kural olarak yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınacağı, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin davada haklılık oranına göre taraflar arasında paylaştırılacağı açıklanmıştır....
Davalı vekili Av. ... ... da Uyap üzerinden gönderdiği 29/11/2021 tarihli dilekçesinde davacı ile sulh olduklarını , davacı tarafa ödeme yapıldığını, davanın ödeme ile konusuz kaldığını, karşı taraftan vekalet ücreti, yargılama gideri talep etmediklerini beyan etmiştir. Bu dilekçe ile davalı taraf vekalet ücreti alacağından feragat etmiş olup, dosyaya sunulan vekaletnamenin feragat ve sulh yetkisini içerdiği görülmüştür. Taraflarca sulh sözleşmesinin sunulması dikkate alındığında sulhün mahkeme içi sulh olarak değerlendirmek gerekmiştir. Duruşma gününün yakın olması sebebiyle sulh ve yargılama giderlerine yönelik feragat bildirimin duruşmada değerlendirilmesi uygun görülmüştür. Dava şartı arabuluculuk ücretinin yargılama gideri olarak kanunda düzenlenmiş olması ve davalının yargılama giderlerini ödeyeceğinin sulh sözleşmesinde kararlaştırılması olması sebebiyle arabuluculuk ücreti davalı tarafa yükletilmiştir....
Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkumiyet, ona göre belirlenir.'' düzenlemesi ışığında, tarafların karşılıklı olarak birbirinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığı hususu da gözetilerek aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur....
Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucu hükmün onanmasına karar verilmiş ise de, daha önceki bozma kararında taktiri indirimden kaynaklanan red miktarı için vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği açıklanmış ve bozma içeriğine göre vekalet ücreti hususu kesinleşmemiştir. Bu itibarla maddi hataya dayanan Dairemizin yukarıda tarih ve numarası belirtilen ONAMA KARARININ ORTADAN KALDIRILMASINA ve hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, fazla mesai ücretinin %5 fazlası ile ikramiye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, bozmaya uyarak isteği kısmen hüküm altına almıştır....