Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Türk Medeni Kanunu'nun 471. maddesi uyarınca hapis halinin sona erdiği anda özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkûmiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayetin sona ermesi nedeniyle, sanığa daha önceden cezasını infaz ettiği sırada Aliağa Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 11.12.2017 tarihli, 2017/391 esas ve 2017/479 sayılı kararı ile vasi olarak atanan kardeşi Burak Bozdoğan'ın vasilik görevinin, hükümlünün hapis halinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalktığı, dosya kapsamında ve UYAP kayıtlarında yapılan incelemede sanığın hapis halinin mevcut olmadığı anlaşılmakla, hükümlünün kardeşinin temyiz hakkı bulunmadığından, temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 04.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    nın vasi olarak atandığını belirterek, davalının vasilik görevinin kaldırılarak kendisinin vasi olarak atanmasını talep etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Türk Medeni Kanununun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi öncelikle vesayet makamı sulh mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı asliye mahkemesine aittir. Öyle ise vasinin şahsına yönelik itiraza ilişkin dilekçenin açıklanan kurallar çerçevesinde değerlendirilip, vesayet makamınca itiraz nedenleri yerinde görülmediği takdirde denetim makamınca bu konuda aynı yasanın 488.maddesi uyarınca kesin bir karar verilmek üzere dosyanın mahalline İADESİNE, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 21.09.2010 tarihli 2010/749 Esas, 2010/602 sayılı kararı ile Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi gereğince kısıtlanarak kendisine ...’nın vasi tayin edildiği, 21/09/2012 tarihli ek karar ile de vasinin iki yıl uzatılan vasilik görevinin 21/09/2014 tarihi itibari ile sona erdiği saptanmış olup, vasinin sürenin yeniden uzatılıp uzatılmadığının, başka bir vasi atanmış ise kimin vasi olarak tayin edildiğinin araştırılması, vasiye vesayet makamınca husumete izin verilip verilmediğinin tespiti ile vesayet ve husumete izin kararlarının evrakına eklenmesi ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2021 NUMARASI : 2020/16 ESAS, 2021/150 KARAR DAVA KONUSU : Vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tazminat KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın satışı için davalı Ökkeş'i vekil olarak tayin ettiğini, ancak davalı vekil Ökkeş'in bilgisi ve rızası dışında taşınmazı eşi olan diğer davalı Şükran’a satış suretiyle temlik ettiğini, diğer davalı Şükran'ın da dava konusu taşınmazı dava dışı Süleyman Deveci'ye sattığını, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını iddia etmekte ve tazminat talebinde bulunmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm, vekalet akdinin, vekil olunan tarafından kötüye kullanıldığı iddiası ile tazminat istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren; a) Borçlar Kanununun ikinci kısmında yeralan sözleşmelerden (İstisna akti hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların inceleme görevinin Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait olduğunun, b) 2797 sayılı Yasada belirtilen değişiklik sonucunda anılan Yasanın 14.maddesinde Asliye ayırımının kaldırılarak Sulh-Asliye Mahkemesinden ittihaz olunan ve yukarıdaki sözleşmelere göre verilen kararların inceleme merciinin Yargıtay 13.Hukuk Dairesi olduğu belirlendiğinden; Yasanın amir hükümleri sonucunda kararın inceleme mercii Yargıtay 13.Hukuk Dairesinde yapılacağından temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....

          "İçtihat Metni" KARAR Dava,vekalet aktinin kötüye kullanılmasından doğan tapu iptal ve tescil ve şufa isteğine ilişkin olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek l.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.4.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, vekalet akdinin kötüye kullanılmasından doğan alacak isteminden ibarettir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 12.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava; vekalet yetkisinin kötüye kullanılmasından kaynaklanan alacak davası niteliğindedir. .... Noterliğinin 23.11.2018 tarihli vekaletnamesine dayanarak davalının dava dışı ... 'a kiraya verildiği, davalının şirket yetkilisi veya temsiye yetkili kişi olmadığı anlaşılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir....

                Vekil bu yükümlülüğünü yerine getirmediği, özellikle vekâleti kasten vekil edenin zararına, kendisinin veya başka birinin yararına kullandığı takdirde vekâlet sözleşmesinin kötüye kullanılması söz konusu olabilir. Çünkü, vekâlet sözleşmesi temelinde güven esasına dayalı iş görme edimi ihtiva eden bir sözleşme olup, bu güvenin korunması Türk Borçlar Kanununun vekâlet sözleşmesini düzenleyen hükümleri yanında 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 2 nci maddesinde ifadesini bulan dürüstlük kuralının da bir gereğidir. 3. Vekilin sadakat ve özellikle özen borcunu yerine getirmemesi mutlaka vekâlet görevinin kötüye kullanılması sonucunu doğurmaz. Vekâlet görevinin kötüye kullanılmasından söz edilebilmesi için zararlandırma kastının bulunması, vekil edenin zararlandırma kastıyla hareket eden vekilin eylem ve işlemlerinden zarar görmesi gerekir. Vekâlet görevinin kötüye kullanılmasında en önemli unsur kasıt iken, vekilin mutlaka kendisine veya bir başkasına çıkar sağlaması gerekmez....

                  nun vasisi olarak görev yapan sanığın, vasilik yaptığı dönemde kısıtlıya ait geliri kullanarak zimmetine geçirdiği iddia ve kabul edilen somut olayda; annesinin bakımıyla hem vasi olmadan önce hem de vasilik yaptığı dönemde sadece kendisinin ilgilendiğini, vasilik yaptığı dönemde yaptığı harcamaları hesap defterine kaydedip zimmet kastı ile hareket etmediğini savunması ve tanıklar ... ile ...'ın da bu hususları doğrulaması karşısında; ......

                    UYAP Entegrasyonu