gerekçesi ile; "1- Davacı T4(TC-)'nın , davalı HABİP ONUR SAKABAŞI (TC-)'ya yönelik TMK 120. maddesine dayanan maddi tazminat isteminin kabulü ile, 5.693,20 TL bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2- Davacı T4(TC-)'nın, davalı HABİP ONUR SAKABAŞI (TC-)'ya karşı açtığı TMK 121. maddesinden kaynaklanan manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 10.000 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı erkek vekili, davanın reddi gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış nişanın bozulması nedeniyle tazminat istemine ilişkindir....
Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı-karşı davalı kadın lehine uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/12/2021 NUMARASI : 2019/625 ESAS, 2021/829 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davaların yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davacı vekili cevap ve karşı dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların TMK m.161, 163, 166/1 maddesi gereği boşanmalarına, müvekkili lehine 150.000 TL maddi, 150.000 TL manevi tazminat takdirine, davacının maddi manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Maddeler) ve evlilik süresi dikkate alınarak uygun miktarda maddi tazminat takdiri gerekir. İlk derece mahkemesince davacı kadın yararına maddi tazminata hükmedilmesi ve tazminat miktarı isabetli görülmüştür. Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı kadının kusurunun bulunmadığı, bu olayların davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, hakkaniyet kuralları (TMK 4. madde, TBK 50,51,52 ve 58. maddeler) ve evlilik süresi dikkate alınarak davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi ve hükmedilen tazminat miktarı isabetlidir....
Davacı kadın vekilinin; kadın yararına hükmedilen maddi tazminatın miktarına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. (TMK m. 174/1). Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkek tamamen kusurlu olduğu, boşanma yüzünden kadının mevcut veya beklenen menfaatlerinin zarar göreceği belirtilerek kadın yararına maddi tazminata hükmolunması isabetlidir. Ancak, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi tazminat miktarı azdır. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51....
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; yoksulluk nafakasının reddi ile tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir....
ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....
Hal böyle iken davacı kadının daha fazla kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı kadının maddi (TMK. Md. 174/1) ve manevi tazminat (TMK. md. 174/2) taleplerinin reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata (TMK. md. 174/1-2) hükmedilemez. Davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1 ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.10.2015 (Perş.)...
Davalı kadın dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında usulüne uygun olarak maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1- 2) ile yoksulluk nafakası (TMK m.175) talebinde bulunmadığına, davalı tarafından bu talepler hakkında usulünce ıslah işlemi yapılmadığına, bu talepler yönünden davacı tarafın açık muvafakatı bulunmadığına ve ön inceleme duruşmasına karşı taraf da katıldığına göre, davacının usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1- 2) ile yoksulluk nafakası (TMK m.175) talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, davacının bu yönlere değinen istinaf isteklerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılmasına, davalının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....