"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından, maddi-manevi tazminatın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı erkek yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından maddi ve manevi tazminatın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....
Aile Mahkemesi'nin 16.06.2021 tarih, 2020/252 esas ve 2021/318 karar sayılı kararının kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden KALDIRILMASINA ve bu yönlerden esas hakkında yeniden hüküm tesisine, ''Davalı-karşı davacı T3 maddi ve manevi tazminat (TMK 174/1,2) taleplerinin kısmen kabulü ile 50.000,00 TL maddi ve boşanma kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 75.000,00 TL manevi tazminatın davacı-karşı davalı T1 alınarak davalı-karşı davacı T3'e verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine'' "Davalı-karşı davacı T3 yoksulluk nafakası (TMK md. 175) talebinin kısmen kabulü ile boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasının davacı-karşı davalı T1 alınarak davalı-karşı davacı T3'e verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine.'' III- Antalya 12....
Şöyle ki; İlk olarak HMK'nın 399/2 maddesi gereğince haksız ihtayati tedbirden kaynaklanan tazminat davası, esas hakkındaki davanın karara bağladığı mahkemede açılır. İhtiyati tedbir kararı ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde verilmesine rağmen, tazminat davasına 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmıştır. Görev hususu dava şartı olup kamu düzenini ilgilendirdiği için Yargılamanın her aşamada dikkate alınması gerekir. İkinci olarak ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/487 esas sayılı dosyasında davacılardan Ayşena davacı değildir. Buna rağmen tazminattan sorumlu tutulmuştur. Kabule göre her bir dava yönünden ayrı ayrı tazminata hükmedilmesi gerekirken tek bir tazminata hükmedilerek taraf olmayan Ayşena'nın iki tedbir kararından da sorumlu tutulması yasaya aykırı olmuştur. Son olarak TMK 995 ve 996 maddesine göre fuzuli şagil hak sahibine verdiği zarardan dolayı tazminat ödemek zorundadır. Söz konusu zarar boş tarla kira bedeli değil ecrimisil bedeli olmalıdır....
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece kabul edilen kusurlu davranışı yanında, eşini aşağıladığı ve başkalarının yanında sürekli rencide ettiği anlaşılan erkeğin, bu kusurlu davranışları aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Hal böyle iken, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak kadının manevi tazminat (TMK m.174/2) isteğinin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Davalı tarafın manevi tazminat istemine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan nesnel (objektif) eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (Türk Borçlar Kanunu 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (Türk Borçlar Kanunu 58). Bunlardan TMK 24. maddesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesi daha kapsamlıdır....
Kısa kararda, önce kadının maddi tazminat istemi konusunda karar verildikten sonra 2.maddede kadının manevi tazminat isteğinin TMK'nın 174/2 maddesi uyarınca kısmen kabulü denildikten sonra 15.000 TL maddi tazminat yazılması açık maddi hata niteliğinde olduğundan, gerekçeli kararda maddi hata düzeltilmiştir. Erkek lehine oluşan usuli kazanılmış hak da gözetilerek uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda; boşanmaya neden olan olaylarda az kusurlu olan tarafların evlilik süresi, kusur durumu, kadının boşanma ile sona eren mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı ve kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği göz önüne alınarak, davalı-davacı kadın lehine 20.000 maddi, 15.000 TL manevi tazminatın hükmün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-davalı erkekten tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24) isme saldırı (TMK 26) nişan bozulması (TMK 121) evlenmenin feshi (TMK158) bedensel zarar ve öldürme (BK 47) ile kişilik haklarının zedelenmesidir. (BK 49) Bunlardan T.M.K.'nun 24. maddesi ile BK'nun 49. maddesi daha kapsamlıdır. TMK'nun 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin: TMK 26. 174, 287) bunların dışında BK'nun 49. maddesi uygulanır. TMK'nun 24. ve BK'nun 49. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir....
Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-İlk derece mahkemesi, her iki tarafın davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğunu kabul ederek davalı-karşı davacı kadın yararına 200.000TL maddi tazminat ve 100.000TL manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ile aylık 1000 TL tedbir ve 1500 TL yoksulluk nafakasına (TMK m.169,175) karar vermiş, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, görevli ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince 18.10.2016 tarih 2017/274 Esas-2017/410Karar sayılı kararla, kadının tüm, erkeğin diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminata yönelik ilk derece mahkeme kararı kaldırılarak davalı-karşı davacı kadın yararına 80.000TL maddi tazminat ve 60.000TL manevi tazminata karar verilmiştir....
Bu durumda, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m.4, TBK. m. 50 ve 51) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat takdiri gerekirken, davalı erkeğin, davacı kadına oranla daha ziyade kusurlu olduğunun ispatlanamadığının kabulü ile davacı kadının maddi tazminat talebinin reddi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadının iştirak nafakasına gelecek yıllardaki artış oranının belirlenmesini de talep etmiştir. Bu istem yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.06.2018(Salı)...