Davalı ... vekili; davalı sürücünün kusuruna göre tazminat taleplerinin fahiş olduğunu öne sürerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; maddi tazminat davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, çocuk için 20.000, anne ve baba için 10.000'er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.'nun 4....
Fiili ayrılık döneminde davacı kadından kaynaklanan boşanmayı gerektirecek kusurlu bir davranış da kanıtlanamamıştır. Bu durumda evlilik birliğine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen davalı erkek eşin boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak, davacı kadının maddi tazminat (TMK md.174/1) talebinin reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple kusur belirlemesi ve maddi tazminat yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.03.2015 (Çrş.)...
Erkekten kaynaklanan bu eylemler kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinden kadın lehine uygun miktarda manevi tazminata karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın ...'...
O halde, davacı kadının cevaba cevap dilekçesi ile talep ettiği tazminat taleplerinin süresinde olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı kadın yararına uygun bir miktarda maddi (TMK md. 174/1) ve manevi tazminat (TMK md. 174/2) taktiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Tcmyiz edilen hükmün yukarıda 2/a ve 2/b bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dısında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.11.2014 (Çrş.)...
kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
Mahkemece son kurulan hüküm bozma ilamında belirtilen ilkelere, bozmanın amacına uygun olmayıp, davacı kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat yine azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 04.04.2022 (Pzt.)...
Açıkladığım nedenlerle sayın çoğunluğun aksi yönündeki düşünce ve kararlarına katılmıyorum. 26/05/2015 KARŞI OY YAZISI Dava, evli olduğunu bildiği halde onunla duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır. Eşler evlenmekle birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler. (TMK.185/3) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161. maddesine göre zina sebebiyle boşanma davası açar ve bu davada TMK'nın 174/2. maddesi gereğince manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açarak eşinden tazminat alan eşin manevi zararı karşılanmış demektir. Boşanma davası açmayan eş, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşi affetmiş demektir. Affeden eş TMK 161/son maddesine göre manevi tazminat isteminde bulunamaz. Diğer yandan boşanma davası açmakla birlikte ne sebeple olursa olsun eşinden manevi tazminat istemeyen eşin durumu da aynıdır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava dilekçesi davalı kadına 08.04.2014 tarihinde tebliğ olmuş, davalı kadın davaya cevap verme süresi geçtikten sonra 20.05.2014 tarihinde cevap dilekçesi sunmuş, ilk defa 18.07.2014 tarihli dilekçesinde manevi tazminat (TMK m. 174/2) ve 12.03.2015 tarihli dilekçesi ile maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK m. 175) talebinde bulunmuştur. Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler....
Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri, bilinçsizleri ve acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nın 49. maddesi uygulanır. TMK’nın 24. ve BK’nın 49. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, 5.000 TL maddi, 3.000 TL manevi tazminatın hükmün kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı erkeğe verilmesine, davalı kadın için takdir edilen aylık 500 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, davalının maddi manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, karar verilmiştir....