Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/11/2016 KARAR TARİHİ : 03/05/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 05/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin Bursa 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/749 esas, 2013/188 karar sayılı ilamına dayanarak dava dışı...Tekstil San...Ltd. Şti aleyhine İstanbul 25.İcra Müd.'nün 2013/.... esas sayılı dosyasıyla 16.460,35 TL.alacağın tahsili için ilamlı icra yoluna başvurduğunu, şirketin daha sonra ünvan değiştirerek, Tasfiye Halinde...Tekstil San...Ltd. Şti ünvanını aldığını, İstanbul 25.İcra Müdürlüğü tarafından müvekkilinin alacağının tasfiye memuru ...'na tebliğ edildiği halde tasfiye memurunun görevini yerine getirmeyerek, şirketi tasfiye ettiğini belirterek, İstanbul Anadolu 25.İcra Müd.'nün 2013/.... esas sayılı dosya borcu olan 24.343,06 TL.'...

    İş Mahkemesinin 2016/1 Esas sayılı dosyasında, iş kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatının tahsili davası açıldığı, mahkemece verilen kararın istinaf incelemesi sonucu kaldırıldığı ve mahkemenin 2021/229 Esassına kayıt edilen davanın 29.09.2021 tarihli oturumunda sicilden terkin edilen şirketin ihyası için davalılara süre verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece TTK'nın 547. maddesi uyarınca tasfiye sonucu terkin olan şirketin ihyasına karar verilmiş olmakla, anılan madde hükmü uyarınca, son tasfiye memuru olduğu anlaşılan davalı tasfiye memurunun ek tasfiye işlemleri için de tasfiye memuru olarak atanmasında yasa ve usule aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Davacıların murisinin iş kazası sonucu ölmesi nedeniyle, davacılar tarafından açılan destekten yoksun kalma tazminatı talepli dava derdest olup, bu dava sonucunda davalının tazminat sorumluluğu bulunup bulunmadığı belirlenecektir....

      CEVAP : Davalı sicil müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle : tasfiye sürecinde yetki ve sorumluğun şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye süreci eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı T4 sorumluluğu bulunmamakta olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olduğunu, bu nedenle yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, müvekkil yönünden davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İlk derece Mahkemesince dava konusu şirket aleyhine açılan İstanbul 17....

      Maddesi gereği usulüne uygun ve düzenli tutulmadığının anlaşıldığını, TTK'nın 289. maddesi gereği tasfiye memurunun henüz tasfiye sonu bilançosunu düzenlemediğini, mahkemece şirketin tasfiyesine dair verilen kararda şirkete tasfiye memuru olarak atanan Namık Kemal Uyar tarafından müvekkiline gönderilen 16.10.2020 tarihli yazıda şirket yöneticileri tarafından cevaplanması gereken sorular sorulduğunu, ayrıca gayrimenkul satış ilanının eklenerek bu ilanda şirkete ait çok değerli gayrimenkullerin satışının yapılacağı ve satış tarihinin, gayrimenkul değerleme uzmanı tarafından belirlenen satış değerinin belirtildiğini, tasfiye memurunun imzalı raporları ile de belirlendiği üzere gayrimenkul satışının durdurulması ve tasfiye memurunun görevi konusunda uyarılması aksi halde azlini gerektiren somut nedenlerin bulunduğunu, bu nedenlerin; tasfiye memurunun şirketin sahip olduğu gayrimenkullerin, markalarının ve menkullerin hayatın olağan akışına ve piyasa değerlerine uymayan çok cüzi rakamlara...

      Maddesi gereği usulüne uygun ve düzenli tutulmadığının anlaşıldığını, TTK'nın 289. maddesi gereği tasfiye memurunun henüz tasfiye sonu bilançosunu düzenlemediğini, mahkemece şirketin tasfiyesine dair verilen kararda şirkete tasfiye memuru olarak atanan ... tarafından müvekkiline gönderilen 16.10.2020 tarihli yazıda şirket yöneticileri tarafından cevaplanması gereken sorular sorulduğunu, ayrıca gayrimenkul satış ilanının eklenerek bu ilanda şirkete ait çok değerli gayrimenkullerin satışının yapılacağı ve satış tarihinin, gayrimenkul değerleme uzmanı tarafından belirlenen satış değerinin belirtildiğini, tasfiye memurunun imzalı raporları ile de belirlendiği üzere gayrimenkul satışının durdurulması ve tasfiye memurunun görevi konusunda uyarılması aksi halde azlini gerektiren somut nedenlerin bulunduğunu, bu nedenlerin; tasfiye memurunun şirketin sahip olduğu gayrimenkullerin, markalarının ve menkullerin hayatın olağan akışına ve piyasa değerlerine uymayan çok cüzi rakamlara satıldığını,...

        Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın usule ve Yargıtay içtihatlarına göre tasfiye memuru ... yöneltilmesi gerektiğini, müvekkilinin TTK m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye sürecini eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı ticaret sicili müdürlüğünün sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını ve yargılama masraflarından ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, bu nedenle müvekkilinin aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir....

          Şti. aralarındaki tazminat davası hakkında .... Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 07/05/2015 gün ve 2014/466 E. - 2015/245 K sayılı hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu . - K A R A R - Davalı şirketin dava açıldıktan sonra tasfiye edildiği, tasfiye memurunun isminin ve adresinin bildirilmiş olup memurun adresinin ..., .... olduğu, yerel mahkeme hükmünün ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin davalı şirket adresi olarak Merkez, ... adresine tebliğ edildiği, yapılan tebliğ usulüne uygun olmadığından, hükmün ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin davalı şirket tasfiye memurunun... adresine usulen tebliği ile temyiz süresi beklendikten sonra dosya ile birlikte yeniden gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            belli olmadığı , bu nedenle davacılar adına yetkili olarak hareket ettiği iddia eden tasfiye memurunun takip ve dava açma yetkisinin bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....

              (Prof.Dr.Hasan Pulaşlı, Şirketler Hukuku Şerhi, s.2666) Davacının talepleri; şirketin tasfiye memuru olan davalının tasfiye işlemleri sırasında yaptığı kusurlu eylemleri nedeniyle alacağını tahsil edemeyerek doğrudan zarara uğradığına yönelik olup, alacağın davalıdan tahsiline yöneliktir. TTK’nun 546/2. Maddesi tasfiye memurunun sorumluluğu bakımından 553. maddeye atıfta bulunmaktadır. Tasfiye memurları, tasfiye işlemlerinde yasa, ortaklık sözleşmesi veya iş görme koşullarını saptayan kurallara aykırı işlem yaparak üçüncü kişileri veya ortakları zararlandırdıkları takdirde sorumlulukları söz konusu olacaktır....

                SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı şirket tasfiye memurunun bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı davalı şirket tasfiye memurundan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 06/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu