Şti.nin son sicil kaydının istenmesi, adı geçen davalının faaliyette olup olmadığının, sicilden terkin edilip edilmediğinin sorularak, a- Ticaret Sicil Memurluğunca davalının sicilden terkin edilmediğinin bildirilmesi halinde gerekçeli kararın ve davacı tarafın temyiz dilekçesinin adı geçen davalının ticaret sicilinde kayıtlı en son adresine yöntemince tebliğ edildikten, b- Adı geçen davalının tasfiye halinde olduğu bildirildiği takdirde tasfiye işlemi tamamlanmamışsa tasfiye memurunun kimlik ve adres bilgilerinin sorularak gerekçeli kararın ve davacı tarafın temyiz dilekçesinin tespit edilen tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edildikten, c- Tasfiye işlemi tamamlanmış ve tasfiye sonu kararı ile davalı ticaret sicilinden terkin edilmiş, tüzel kişiliği son bulmuşsa adı geçen davalının ihyasının sağlanması ve tasfiye memurunun atanması için davacıya uygun süre verilerek ihya olunduktan sonra gerekçeli kararın ve davacı tarafın temyiz dilekçesinin adı geçen davalının tasfiye memuruna yöntemince...
Esas sayılı dosyasının 06/06/2014 tarihli celsesinde önceki tasfiye memurunun görevden çekilmesi üzerine tasfiye memuru olarak ...'in atanmasına karar verildiğini, Tasfiye memuru ...'in, 28/10/2014 ve 14.11.2014 tarihli dilekçeleri ile görevden azlini talep ettiğini, Tasfiye memurunun; görevini gereği gibi yerine getiremeyeceği, gerekli tasfiye işlemleri için zamanı olmadığı gerekçeleri ile azlini talep ettiğini, her iki talebinin de reddedildiğini, tasfiye memurunun, kendi azlini talep ettiği dilekçesinde de belirttiği üzere görevini gereği gibi yerine getirmeyerek şirketi zarara uğratmakta olduğunu, tasfiye memurunun Türk Ticaret Kanunu'ndan kaynaklanan yükümlülüklerini ihmal etmekte olduğunu beyanla haklı nedenler dolayısıyla tasfiye memurunun azli ile yerine yeni bir tasfiye memurunun atanmasını talep etmiştir. e-imza e-imza e-imza e-imza Birleşen davada davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; mahkememizin ... esas sayılı dosyasında ......
Yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verildiği, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddedeceği, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğu olduğu, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye süreci eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı Ticaret Sicili Müdürlüğü'nün sorumluluğu bulunmadığı, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığı için yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağı, davanın açılmasına sebebiyet vermeyip de davanın niteliği gereği yasal hasım konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği, müvekkili müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir....
CEVAP: 1-Davalı ... vekili, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu,tasfiye prosedürünün eksik bırakılmasının memurların sorumluluğunda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan davada tasfiye sürecinde açılan davaya rağmen şirketin sicilden terkinini talep eden tasfiye memurunun kusurundan dolayı sicilin sorumluluğunun bulunmadığını,müvekkili yönünden açılan davanın reddini talep etmiştir. 2-Davalı ... vekili, tazminat davası sürecinde verilen cevap dilekçesinde şirketin tasfiye sürecinde olduğunun bildirildiğini, derdest dava dışında başka bir ihtilaf olmadığını, gelinen son aşamada tazminat davası karar aşamasına geldiğini anlayınca dava açma ihtiyacı hissettiğini, şirketin ihyasının ve sicile kaydında davacının bir menfaati veya hukuki yararı olması gerektiğini, davacı tarafın halihazırda ......
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere tasfiye memurunun iflas halindeki şirket hakkında iflas bildirimi yapmayıp tasfiye işlemini gerçekleştirdiğini, ayrıca tasfiye memurunun davacı alacağından haberdar olmasına rağmen alacak karşılığını depo etmeden tasfiye işlemini gerçekleştirdiğini, davalı tasfiye memurunun bilerek davacıyı zarara uğrattığını, tasfiye sonucunda defterler ve tasfiyeye ilişkin olanlar da dahil belgeleri TTK'nın 82.maddesi uyarınca saklanması gerektiği halde gereken bilgi ve belgelerin dosyaya sunulmadığından açılan davada haklılıklarının ortaya konulduğunu, davalı tasfiye memurunun davacıya ödemesi gereken alacağının belirlenmesini sağlamamakla üstlendiği görevi kötüye kullandığını, şirkete ait tesis, makine ve cihazları KDV dahil 56.640,00 TL'ye satıp, bunun da şirketin şahsi sorumlusu olan ortakların vergi borçlarını ödemede kullandığını...
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere tasfiye memurunun iflas halindeki şirket hakkında iflas bildirimi yapmayıp tasfiye işlemini gerçekleştirdiğini, ayrıca tasfiye memurunun davacı alacağından haberdar olmasına rağmen alacak karşılığını depo etmeden tasfiye işlemini gerçekleştirdiğini, davalı tasfiye memurunun bilerek davacıyı zarara uğrattığını, tasfiye sonucunda defterler ve tasfiyeye ilişkin olanlar da dahil belgeleri TTK'nın 82.maddesi uyarınca saklanması gerektiği halde gereken bilgi ve belgelerin dosyaya sunulmadığından açılan davada haklılıklarının ortaya konulduğunu, davalı tasfiye memurunun davacıya ödemesi gereken alacağının belirlenmesini sağlamamakla üstlendiği görevi kötüye kullandığını, şirkete ait tesis, makine ve cihazları KDV dahil 56.640,00 TL'ye satıp, bunun da şirketin şahsi sorumlusu olan ortakların vergi borçlarını ödemede kullandığını...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Uyuşmazlık, 6012 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun 285/1 (mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 224/1) maddesi gereğince ticari şirket tasfiye memurunun müteselsil sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup taraflar arasında kiracılık ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup Yargıtay (11.) Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne var ki anılan Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığı'na gönderilmesine , 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün .../...sayılı icra dosyasına yönelik olarak açılması nedeniyle ihyanın yalnız görülen icra dosyası ile sınırlı tutulmasına, davaya konu ek tasfiye işlemlerini yerine getirmek üzere son tasfiye memuru ...'nin ek tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memurunun tasfiyeyi usul ve yasaya aykırı olarak tamamlamış olması ve tasfiye edilen şirketin yetkilisi olması nedeniyle tasfiye memuruna ek tasfiye için ücret verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Davalı ...'...
Davacı olayda tasfiye memurunun kusurlu olduğu iddiasını ileri sürmüş bulunduğundan mahkemece anılan madde hükümleri gereğince tasfiye memurunun sorumlu olup olmadığının değerlendirilip sonucuna göre karar vermek gerekirken yerinde bulunmayan yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davayı açan Tasfiye Halinde ...A.Ş. nin; tasfiye halindeki şirkete atanan tasfiye memurunun, şirkete zarar verdiği iddiası ile zararların tazminine ilişkin tazminat davası açtığı, daha sonra Beyoğlu ...Noterliğinin 25.11.2019 tarih ve...yevmiye nolu alacağın devri ile ...'ye temlik ettiği, Tasfiye Halinde... A.Ş. nin tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak ilk önce davalı ...'ın atandığı, sonrasında tasfiye memurunun değiştirilerek 22.05.2019 tarihinden itibaren ...'ın atandığı ve halihazırda davacı şirketin tasfiye işlemlerinin bu kişi tarafından yürütüldüğü, davalı ...'ın tasfiye memurluğu görevini gereği gibi ifa etmediği iddiası ile uğranılan zararların tazmini talep edildiği anlaşılmıştır. TTK.nın 536 ve devamı maddelerinde Anonim Şirketlerde tasfiye hususu düzenlenmiştir....