Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/203 Esas (öncesi 2001/1097 E) sayılı dosyasında açılmış bulunan tazminat davasının bulunduğu, söz konusu davaya ilişkin yargılamanın 16.04.2018 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararında davacı tarafça davalı şirketin ihya edilmesine ilişkin açılan dava neticesinin beklenilmesine karar verildiği görülmekle; davacının tasfiye halindeki şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yarar bulunduğu, tasfiyenin kapatılması için tüm tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması, tasfiye halindeki şirketin taraf olduğu tüm uyuşmazlıkların neticelenmiş olması gerektiği, bu nedenle tasfiye memurunun, davacı tarafından yasal sürede başvurulmadığından, tasfiyenin usule uygun yapılmış olmasından dolayı davanın reddi gerektiği yönündeki istinaf nedeninin yerinde olmadığı, davalı ......

    Yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verildiği, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddedeceği, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğu olduğu, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye süreci eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı Ticaret Sicili Müdürlüğü'nün sorumluluğu bulunmadığı, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığı için yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağı, davanın açılmasına sebebiyet vermeyip de davanın niteliği gereği yasal hasım konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği, müvekkili müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir....

      CEVAP: 1-Davalı ... vekili, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu,tasfiye prosedürünün eksik bırakılmasının memurların sorumluluğunda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan davada tasfiye sürecinde açılan davaya rağmen şirketin sicilden terkinini talep eden tasfiye memurunun kusurundan dolayı sicilin sorumluluğunun bulunmadığını,müvekkili yönünden açılan davanın reddini talep etmiştir. 2-Davalı ... vekili, tazminat davası sürecinde verilen cevap dilekçesinde şirketin tasfiye sürecinde olduğunun bildirildiğini, derdest dava dışında başka bir ihtilaf olmadığını, gelinen son aşamada tazminat davası karar aşamasına geldiğini anlayınca dava açma ihtiyacı hissettiğini, şirketin ihyasının ve sicile kaydında davacının bir menfaati veya hukuki yararı olması gerektiğini, davacı tarafın halihazırda ......

        İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere tasfiye memurunun iflas halindeki şirket hakkında iflas bildirimi yapmayıp tasfiye işlemini gerçekleştirdiğini, ayrıca tasfiye memurunun davacı alacağından haberdar olmasına rağmen alacak karşılığını depo etmeden tasfiye işlemini gerçekleştirdiğini, davalı tasfiye memurunun bilerek davacıyı zarara uğrattığını, tasfiye sonucunda defterler ve tasfiyeye ilişkin olanlar da dahil belgeleri TTK'nın 82.maddesi uyarınca saklanması gerektiği halde gereken bilgi ve belgelerin dosyaya sunulmadığından açılan davada haklılıklarının ortaya konulduğunu, davalı tasfiye memurunun davacıya ödemesi gereken alacağının belirlenmesini sağlamamakla üstlendiği görevi kötüye kullandığını, şirkete ait tesis, makine ve cihazları KDV dahil 56.640,00 TL'ye satıp, bunun da şirketin şahsi sorumlusu olan ortakların vergi borçlarını ödemede kullandığını...

          İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere tasfiye memurunun iflas halindeki şirket hakkında iflas bildirimi yapmayıp tasfiye işlemini gerçekleştirdiğini, ayrıca tasfiye memurunun davacı alacağından haberdar olmasına rağmen alacak karşılığını depo etmeden tasfiye işlemini gerçekleştirdiğini, davalı tasfiye memurunun bilerek davacıyı zarara uğrattığını, tasfiye sonucunda defterler ve tasfiyeye ilişkin olanlar da dahil belgeleri TTK'nın 82.maddesi uyarınca saklanması gerektiği halde gereken bilgi ve belgelerin dosyaya sunulmadığından açılan davada haklılıklarının ortaya konulduğunu, davalı tasfiye memurunun davacıya ödemesi gereken alacağının belirlenmesini sağlamamakla üstlendiği görevi kötüye kullandığını, şirkete ait tesis, makine ve cihazları KDV dahil 56.640,00 TL'ye satıp, bunun da şirketin şahsi sorumlusu olan ortakların vergi borçlarını ödemede kullandığını...

          İcra Müdürlüğü'nün .../...sayılı icra dosyasına yönelik olarak açılması nedeniyle ihyanın yalnız görülen icra dosyası ile sınırlı tutulmasına, davaya konu ek tasfiye işlemlerini yerine getirmek üzere son tasfiye memuru ...'nin ek tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memurunun tasfiyeyi usul ve yasaya aykırı olarak tamamlamış olması ve tasfiye edilen şirketin yetkilisi olması nedeniyle tasfiye memuruna ek tasfiye için ücret verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Davalı ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Uyuşmazlık, 6012 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun 285/1 (mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 224/1) maddesi gereğince ticari şirket tasfiye memurunun müteselsil sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup taraflar arasında kiracılık ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup Yargıtay (11.) Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne var ki anılan Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığı'na gönderilmesine , 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Davacı olayda tasfiye memurunun kusurlu olduğu iddiasını ileri sürmüş bulunduğundan mahkemece anılan madde hükümleri gereğince tasfiye memurunun sorumlu olup olmadığının değerlendirilip sonucuna göre karar vermek gerekirken yerinde bulunmayan yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davayı açan Tasfiye Halinde ...A.Ş. nin; tasfiye halindeki şirkete atanan tasfiye memurunun, şirkete zarar verdiği iddiası ile zararların tazminine ilişkin tazminat davası açtığı, daha sonra Beyoğlu ...Noterliğinin 25.11.2019 tarih ve...yevmiye nolu alacağın devri ile ...'ye temlik ettiği, Tasfiye Halinde... A.Ş. nin tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak ilk önce davalı ...'ın atandığı, sonrasında tasfiye memurunun değiştirilerek 22.05.2019 tarihinden itibaren ...'ın atandığı ve halihazırda davacı şirketin tasfiye işlemlerinin bu kişi tarafından yürütüldüğü, davalı ...'ın tasfiye memurluğu görevini gereği gibi ifa etmediği iddiası ile uğranılan zararların tazmini talep edildiği anlaşılmıştır. TTK.nın 536 ve devamı maddelerinde Anonim Şirketlerde tasfiye hususu düzenlenmiştir....

                  vefatı ile şirkete ortak olan müvekkiline verilmediğini, gerekçeli kararda ile de Tasfiye Memurunun bilgi vermek zorunda olmadığı onaylandığından bundan sonra da müvekkiline tasfiye Memurunun azli olmadıkça hiçbir bilgi verilmeyeceğinin açık olduğunu, Tasfiye memurunun TTK madde 542....

                    UYAP Entegrasyonu