Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi’nin .../... esas sayılı dosyasına yönelik olarak açılması nedeniyle ihyanın yalnız görülen dava konusu ile sınırlı tutulmasına, davaya konu ek tasfiye işlemlerini yerine getirmek üzere son tasfiye memuru ...'ın ek tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memurunun usul ve yasaya aykırı olarak tasfiyeyi sonlandırmış olması nedeniyle tasfiye memuruna ek ücret verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Davalı ...'nün yasal hasım olup yargılama giderlerinden sorumlu olmadığı, İzmir ......

    belli olmadığı , bu nedenle davacılar adına yetkili olarak hareket ettiği iddia eden tasfiye memurunun takip ve dava açma yetkisinin bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....

      Dava, limited şirket tasfiye memurunun sorumluluğuna dayanan tazminat davası olup her ne kadar dava açılış tarihi itibariyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu yürürlükte ise de, davacının, sorumluluğu dayandırdığı ve usulüne aykırı olduğunu iddia ettiği tasfiye sürecinin başlangıç ve bitiş tarihleri itibariyle, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 2/1-a maddesi uyarınca uygulanması gereken mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 224. maddesinde tasfiye memurlarının sorumluluğu; " Kanun, şirket mukavelesi veya iş görme şartlarını tesbit eden diğer hükümlere aykırı hareket ederek üçüncü şahısları veya ortakları zararlandıran tasfiye memurları kusursuz olduklarını ispat etmedikçe müteselsil olarak mesul tutulurlar....

        SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı tasfiye memurunun bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı tasfiye memurundan alınmasına, 06/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda, derdest bir davada taraf teşkilinin sağlanması için sicilden terkin edilen dava dışı şirketin ihya edilmesinde tasfiye memuru atanan o davaya münhasır olarak atanan tasfiye memurunun sağlık nedenleri ileri sürülerek tasfiye memurluğunu değiştirilmesi talebinin reddine ilişkin istinafa konu karar ek karar niteliğinde olup, şirketin ihyası ve tasfiye memuru atanmasına ilişkin esas karar kesinleşmiş ve istinafa konu edilmemiştir. Tasfiye memurluğundan affı istenen tasfiye memurunun bu talebinin reddine ilişkin ek karar nihai bir karar olmadığı gibi HMK 341 maddesinde talep edilen istinaf yolu caiz olan kararlardan değildir....

            Sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilerek incelenmiştir.Yapılan incelemede şirket tasfiye memurunun değiştirilmesi ve şirkete kayyım atanması nedenlerinin aynı olduğu, özünde her iki davada da tasfiye memurunun görevini yapmaması, uzun süre tasfiyeyi tamamlaması, şirket gayrımenkulleri nedeni ile açılan davalarda şirketin savunmasız kalması, avukat ile temsil edilememesi, vekalet verilememesi nedenlerine dayalı olarak her iki davanın da açıldığı görülmüştür. Şirket genel kurulda alınan tasfiye kararı ile tasfiye sürecine girmiş olup tasfiye iş ve işlemleri ile ilgili temsil yetkisi de tasfiye memuruna geçmiştir. Her iki davada verilecek hüküm birbirini etkileyecek olup bir davada tasfiye memurunun haklı nedenle azline karar verilip başka bir dosyada ise tasfiye memurunun fiilen görevde olduğu bir şirkete kayyım atanmaması durumunda aynı hukuksal nedenle açılmış 2 davada farklı hüküm verilmesi hukuki güvenlik ilkesi ile de bağdaşmayacaktır....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacının alacağının birinci sırada olmaması, şirketin tasfiye öncesindeki mal varlığına göre iflasına karar verilse dahi borcun ödenemeyeceği, şirketin tasfiye sonrası 468.816,68 TL vergi borcunun bulunması sebebi ile davalı tasfiye memurunun davacının alacağına kavuşamamasında sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacının alacağının birinci sırada olmaması, şirketin tasfiye öncesindeki mal varlığına göre iflasına karar verilse dahi borcun ödenemeyeceği, şirketin tasfiye sonrası 468.816,68 TL vergi borcunun bulunması sebebi ile davalı tasfiye memurunun davacının alacağına kavuşamamasında sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                Davacı vekilinin davalı şirket hakkında kurulan hükme yönelik istinaf itirazlarına gelindiğinde, davacı işbu davada tasfiye halindeki davalı şirketin tasfiye memurunun azli ile şirkete yeni bir tasfiye memuru atanmasını talep etmiştir. Şirketin tasfiye memuru atanmasına yönelik genel kurul kararında tasfiye memurunun Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti'nde oturduğu açıkça belirtilmiştir....

                Davacı vekilinin davalı şirket hakkında kurulan hükme yönelik istinaf itirazlarına gelindiğinde, davacı işbu davada tasfiye halindeki davalı şirketin tasfiye memurunun azli ile şirkete yeni bir tasfiye memuru atanmasını talep etmiştir. Şirketin tasfiye memuru atanmasına yönelik genel kurul kararında tasfiye memurunun Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti'nde oturduğu açıkça belirtilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu