WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, ancak borçlu şirketin tasfiye sürecine girdiğini ve davalı tasfiye memurunun ayrı ayrı her iki icra dosyasında borca itiraz ettiğini, ayrıca davalı tasfiye memurunun tasfiye sürecinde müvekkillerinin alacaklarını dikkate almayarak şirket tasfiyesini usulsüz bir şekilde sonuçlandırdığını ve bu nedenle müvekkillerine karşı tazminat sorumluluğu bulunduğu belirterek her bir davacı için talep edilen tazminatların davalı tasfiye memurundan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili zamanaşımı definde bulunmuş, ayrıca davalı tasfiye memurunun her hangi bir kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

    vefatı ile şirkete ortak olan müvekkiline verilmediğini, gerekçeli kararda ile de Tasfiye Memurunun bilgi vermek zorunda olmadığı onaylandığından bundan sonra da müvekkiline tasfiye Memurunun azli olmadıkça hiçbir bilgi verilmeyeceğinin açık olduğunu, Tasfiye memurunun TTK madde 542....

      İş Mahkemesinin 2016/1 Esas sayılı dosyasında, iş kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatının tahsili davası açıldığı, mahkemece verilen kararın istinaf incelemesi sonucu kaldırıldığı ve mahkemenin 2021/229 Esassına kayıt edilen davanın 29.09.2021 tarihli oturumunda sicilden terkin edilen şirketin ihyası için davalılara süre verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece TTK'nın 547. maddesi uyarınca tasfiye sonucu terkin olan şirketin ihyasına karar verilmiş olmakla, anılan madde hükmü uyarınca, son tasfiye memuru olduğu anlaşılan davalı tasfiye memurunun ek tasfiye işlemleri için de tasfiye memuru olarak atanmasında yasa ve usule aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Davacıların murisinin iş kazası sonucu ölmesi nedeniyle, davacılar tarafından açılan destekten yoksun kalma tazminatı talepli dava derdest olup, bu dava sonucunda davalının tazminat sorumluluğu bulunup bulunmadığı belirlenecektir....

      Ticaret Sicil Müdürlüğünden yapılan araştırma sonucunda nüfus kayıt ilamından da anlaşılacağı üzere davalı şirket adına atanan tasfiye memurunun vefat etmesi nedeni ile dosya tekrar Yargıtay'a gönderilmiştir. Yerel mahkemece, davalı şirketin tasfiye memuruna tebligat yapılmasına ilişkin geri çevirme kararı gereğinin yerine getirilmesi husunda gerekli özenin gösterilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece davalı şirket adına tasfiye işlemlerine kimin devam ettiği, yeni bir tasfiye memurunun atanıp atanmadığı hususu araştırılarak yeni bir tasfiye memuru atanmış ise gerekçeli karar ve davacı tarafın temyiz başvuru dilekçesinin usulüne uygun tebliği yapılarak temyiz süresi dolduktan sonra dosyanın gönderilmesi gerekmektedir. Şu halde, geri çevirme kararında belirtilen şekilde ve bir daha geri çevirmeye sebep olunmaksızın işlem yapılmak üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesi gerekmiştir....

        Şti'nin ticaret sicil kayıtları dosyamız arasına alınmış, incelenmesinde tasfiye sonucu terkin edildiği, tasfiye memurunun ölmüş olduğu anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, tasfiye sonucu terkin edilen şirketin Bakırköy ... İş mahkemesi ... esas (yeni... esas) sayılı dosyasında taraf olması nedeniyle sınırlı ihyası istemine ilişkindir. Tasfiye memurunun ölmüş olması ve tasfiye memurluğu görevinin kişiye bağlı olması nedeniyle mirasçılarına husumet yöneltilmemiş ve yargılamaya sicil müdürlüğü katılımıyla sürdürülmüştür. İhyası istenen ... Ltd. Şti.' nin sicil kaydından, tasfiye memurunun ve iki çocuğu olan... ve ...'in ortak olduğu anlaşılmıştır. ...Ltd. Şti.'nin taraf olduğu Bakırköy... İş mahkemesinin... Esas sayılı dosyasının sonuçlandırılması için şirketin ihyası gerektiği, davacının hukuki yararının olduğu, TTK'nın 547/2. Maddesi uyarınca ek tasfiye amacıyla ihyası ve tasfiye memuru atanması gerektiği anlaşılmıştır....

          "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm ev başkanının sorumluğundan kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarihli 2014/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 30.06.2014 (Pzt.)...

            Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/... esas sayılı dosyasıyla sınırlı olmak üzere ek tasfiye için yeniden tesciline karar verilmesini davanın açılmasına sebebiyet veren ... aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğnuda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan şirketin kurucusu ve tasfiye memuru olan tasfiye sürecinde açılan davaya rağmen şirketin sicilinden silinmesini talep eden tasfiye memurunun kusurundan dolayı ticaret sicili müdürlüğünnü sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenlerle müvekkili yönünden açılan davanın reddini talep etmiştir....

              Davacı tarafından davalı tasfiye memurunun usulsüzlük tespit ettiği halde bu usulsüzlüklerle ilgili sorumlu şirket yöneticileri hakkında hukuki işlem başlatmadığı iddia edilmişse de tasfiye memuru tarafından şirket yetkilileri hakkında Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dava dosyası üzerinden sorumluluktan kaynaklanan tazminat davası açtığı, ayrıca sorumlu şirket yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunduğu ve bunun üzerine Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ***soruşturma dosyası ile soruşturma başlatıldığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına göre, tasfiye memurunca yapılan tasfiye işlemlerinde TTK'nun 274. maddesi uyarınca tasfiye memurunun görevden alınması veya uyarılması için yasal şartların oluşmadığı görüş ve kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

                Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalı tasfiye memurunun şirkete zarar verdiği davacı tarafça kanıtlanamamış ise de, davalı tasfiye memurunun yasanın kendisine yüklediği görevleri tam ve gereği gibi yerine getirmediği, tasfiye işlemlerini makul sürede tamamlamadığı, böylece TTK 274.maddesi uyarınca tasfiye memurunun görevden alınması için yasal şartların oluştuğu, TTK 273.maddesi uyarınca ortaklardan birinin talebi üzerine mahkemece tasfiye memuru atanabileceği ve tasfiye memurunun mahkemece görevden alındığında, talep üzerine mahkemenin yeni tasfiye memurunu da ataması gerektiği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile HMK 353/1.b.2. maddesi uyarınca, istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacıların, kanıtlanamayan maddi tazminat ve menfi tespit taleplerinin reddine, TTK 274. maddesi uyarınca tasfiye memurunun görevden alınması ve yerine yeni tasfiye memuru atanmasına karar verilmiştir....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; bilirkişi raporunda da anlaşıldığı üzere tasfiye memurunun görevini yasaya uygun ve tam olarak yerine getirmediği, ancak tasfiye memurunun sorumlu tutulabilmesi için tasfiye sırasında tasfiye edilen şirketin davacı alacağını karşılayacak mal varlığının olması gerektiği, davacı tarafça davalı şirketin kendi alacağını karşılayacak mal varlığı olduğunun iddia ve ispat edilemediği, bu nedenle davanın reddi, kaldı ki bu aşamada bile davalı şirketin tasfiye edilmemiş bir mal varlığı olduğu anlaşıldığında ihya edilen şirkete icra yoluyla başvurarak alacağın tahsil edilebileceği, ayrıca davacının zararı dolaylı zarar olup, davalı tasfiye memurunun sorumluluğuna hükmedilmesi halinde hükmedilecek paranın davalı şirkete ödenmesinin talep edilmesi gerektiği halde davacı kendisine ödenmesini talep ettiğinden bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu